22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

BUGÜNÜN BASIN ÖZETLERİ

 

Canlı istihbarat 
Başbakan Erdoğan Washington’da, Türkiye’nin ABD’den, ’sesli’, ’görüntülü’, ’anında’ istihbarat istediğini açıkladı. Erdoğan, "Biz zamana yayılmış istihbarat istemiyoruz" dedi.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, ABD ile etkili istihbarat paylaşımına açıklık getirdi. Erdoğan, Basın Kulubü’ndeki konuşmasında ABD’den beklediği katkıyı, "Sesli, görüntülü ve anlık istihbarat istiyoruz, zamana yayılan istihbarat değil" sözleriyle açıkladı. Başbakan’ın bu sözleri, PKK’ya karşı İsrail modeli nokta operasyonların habercisi olarak kabul edildi.

Nokta operasyonların sonuç verebilmesinde istihbaratın tazeliği büyük önem taşıyor. Türkiye’ye sızarak eylemde bulunan PKK’lıların bir gece önce hangi noktadan sınırı aştığı bilgisi teröristleri önleme amacına hizmet etmiyor.

Kesilen her ağacın takipçisi olacağım

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya Belek’te kendi döneminde tek bir ağacın kesimine bile izin verilmeyeceğini söyledi. "Bundan sonra yatırım için kesilen tek bir ağacın bile takipçisi olacağız. Eğer bir ağaç kesilirse, birkaç misli ağaç dikilecek" dedi.

Günay, Antalya’da düzenlenen 68. SKAL Dünya Kongresi sonrası bir basın toplantısı düzenledi.

TURİZMCİ DE SORUMLU
Belek’te golf sahaları için kesilen ağaçlarla ilgili bir soru üzerine Günay şöyle konuştu: "Basında söylendiği sayıda olmaması bir teselli midir bilmiyorum ama, koruma-kullanma dengesini yaşatmamız gerekiyor. Turizmci, doğayı yıpratmak değil iyi korumakla sorumludur. Bundan sonraki dönemde kesilen tek bir ağacın takipçisi olacağım."

Kırık gururlar...


HER şey yerli yerinde duruyor; borsa çökmedi, dolar-euro aynı, yabancı sıcak para kaçmadı.
Ekonomi tıkırında.
İşler yolunda.
Kasalar ve cüzdanlardan eksilen bir şey yok.
Sadece bir şey eksildi yüreklerimizden:
Gurur...
Olsun...
Sizler taa başından beri cüzdanlarınız ve kasalarınız için, borsa-euro-dolar hatırına, yabancı sıcak para uğruna birçok değerimizi çöpe atmıştınız.
Türkiye’nin adının "ılımlı İslam devleti" olması sorun olmadı.
Ne devlet kurumlarının bir "Nakşibendi tarikatına" geçmesi... Ne de ülkenin tepeden tırnağa "siyasi İslam’a" teslim edilmesi canınızı sıkmadı.
Atatürk devrimleri olmadan da "olur" dediniz.

Bekir Çoşkun yazdı...

DTP’li vekilin kocası dağda mı 
Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın 1992’de evlendiği eşi Salman Kurtulan’ın, PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 1999’dan beri gıyabi tutuklama kararıyla arandığı ortaya çıktı. Kurtulan’ın halen Kuzey Irak’ta olduğu tespit edildi.

HAKKÁRİ’nin Dağlıca Bölgesi’nden kaçırılan 8 askeri PKK’dan teslim alan 3 DTP’liden biri olan Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın kocası Salman Kurtulan’ın terör örgütü üyesi olduğu iddia ediliyor. Fatma Kurtulan’ın Kahramanmaraş Pazarcık doğumlu olan Salman Kurtulan ile 21 Ocak 1992’de evlendiği belirlendi.

Salman Kurtulan’ın, PKK ile aynı dönemlerde yakın ilişki içine girdiği ve örgütte söz sahibi olmaya başladığı belirlendi. Bazı ifadelerde isminin geçmesinden sonra Salman Kurtulan hakkında Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı tarafından terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle soruşturma açıldı

Halk onu unutmadı 
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, ölümünün birinci yılında Devlet Mezarlığı’nda törenle anıldı.

Çok sayıda vatandaşın katıldığı törende DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, parti yöneticileriyle Ecevit’in kabrine kırmızı ve beyaz karanfillerden yapılmış çelenk bıraktı.

Sezer, "Onu gerçekten çok özlüyoruz. Eskiden başımız sıkıştığında ’Ecevit’e danışırız’ derdik. Şimdi onun söylediklerine danışabiliyoruz" dedi.

Sezer, Rahşan Ecevit’in törene katılmamasıyla ilgili olarak ise "Rahşan Hanım, Sayın Ecevit ile ilgili törenlerde çok üzülüyor. Onun için katılamadı" dedi.

Hayret, kimse sesini çıkarmadı


GEÇEN cumartesi günü Milliyet Gazetesi’nde Hasan Cemal’in, Irak’tan yazdığı gözlemleri okurken çok önemli bir ayrıntı dikkatimi çekti.
Bu ayrıntının Türkiye’de kıyamet koparacağını sanıyordum.
Hayret, hiçbir gazetenin köşesinden en küçük tepki gelmedi.
Düşündüm.
Acaba onu ben yazsaydım, aynı köşeler bu kadar sessiz kalır mıydı?
Hasan Cemal’in yaptığı gözlemi aktarmadan önce, bazı vicdansızların bana yaptığı eleştiriyi hatırlatayım.
Çünkü bu hatırlatma, Hasan Cemal’in aktardığı olayı daha iyi anlamanıza yardımcı olacak.

Ben yıllardan beri şunu yazıyorum:
Türkiye, 20 yıldan fazladır PKK belasıyla mücadele ediyor.
Binlerce insanı bu mücadelede hayatını kaybetti.

Ertuğrul Özkök yazdı...

Seks kölelerinden ’Help me’ çığlığı 
Antalya’da kapatıldıkları apartman dairesinde zorla erkeklere pazarlanan iki yabancı kadın, müşterilerden birinin cebine "Help me" (Yardım edin) diye not koydu. Operasyonla kurtarılan iki seks kölesi, polislere sarılıp ağladı.

GÜRCİSTAN’da yaşayan ve üç dil bilen eczacı Nina A. (28), bir buçuk ay önce çalışmak için Gürcü arkadaşı Miladi K. (26) ile Antalya’ya geldi. Nina A. arkadaşıyla rehberlik için iş ararken, kendisini turizm acentesi çalışanı olarak tanıtan 40 yaşındaki Şinasi Y. ile tanıştı. Şinasi Y. iki kadını, iş bulacağını söyleyerek Atatürk Mahallesi’ndeki bir apartman dairesine götürdü. Daireye girdiklerinde burada bekleyen iki kişi, iki kadını tehdit edip pasaportlarını aldı. Aynı gece kadınlara müşteri getiren Şinasi Y., Nina A. ve Miladi K.’yı cinsel ilişkiye zorladı
Çarptığı motorcuya yardım etmedi diye 25 yıl istendi
İstanbul Balmumcu’da geçtiğimiz günlerde bir taksinin motosikletine çarpıp yere düşürdüğü İstanbul Yiyecek İçecek yöneticisi 34 yaşındaki Sarp Erem’in üstünden geçtikten sonra kaçtığı iddiasıyla tutuklanan taksici Mustafa Keyf hakkında 10 yıl ile 25 yıl arasında hapis istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre tanık Kamber Koç, olay anını "Yolun sağ şeridinde ticari oto bekliyordu. Önümüzde giden 34 THH 18 plakalı taksinin, yerde yatmakta olan adamın üstünde geçerek hızla uzaklaştığını gördüm" diye anlattı.

Barzani’ye yeniden güvenebilir miyiz?

BU yazıyı yazdığım saatte henüz Erdoğan-Bush görüşmesi gerçekleşmemişti. Bu nedenle nasıl bir sonuç çıktığına ilişkin bir fikrim yok. Ancak zaten dünkü yazımda önemli bir sonuç çıkmasını beklemediğimi de belirtmiştim.

Görüşme öncesinde Kuzey Irak’ta Barzani’nin başkanlığında yapılan bir toplantıda da PKK’ya karşı alınacak önlemler görüşülüp karara bağlanmış.

Toplantıda, örgütün kent merkezleri ile dağ arasındaki bağlantısının kesilmesi, lojistik olanaklarının ortadan kaldırılması, kent merkezlerindeki yasadışı PKK faaliyetlerinin takibi ve sorumlularının yakalanması, Mahmur Kampı ile Kandil arasındaki gidiş-gelişlerin önlenmesi gibi kararlar alınmış. 

Mehmet Y. YILMAZ yazdı...

 

Erdoğan: Operasyon yapacağız 
Başkan Bush'la görüştükten sonra Ulusal Basın Kulübü'nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan, PKK'ya yönelik sınır ötesi operasyon yapacaklarını, ABD ile anlık istihbarat paylaşacaklarını söyledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya yönelik olarak Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon yapacağını, ABD ile de anlık istihbarat paylaşımı yapılacağını söyledi.
ABD Başkanı George W. Bush ile görüşmesinin ardından Ulusal Basın Kulübü'nde bir toplantı düzenleyen Erdoğan, Türkiye'nin PKK terörü nedeniyle son bir yılda 45 evladını kaybettiği belirterek, "Ulusal çıkarlarımızı bölgedeki akıldışı güç hesaplarına kurban etmemizi kimse beklemesin" dedi.
Erlerin bırakılmasına Bakan Şahin sevinmedi 
Şahin, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hiçbir mensubu böyle bir duruma düşmemeliydi. Kurtulmuş olmalarından fazla sevinç duyamadım", Çiçek, "DTP'liler suçüstü yakalandı", Çelik ise "Hepimizi sevindirdi" diye konuştu
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin 82. kuruluş yıldönümü töreninde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, rehin askerlerle ilgili soruya verdiği yanıt, "Kurtulmuş olmalarına fazla sevinemedim" oldu. Şahin şunları söyledi:
"Öncelikle askerlerimizin, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının, herhangi birinin ya da bir bölümünün bölücü terör örgütünün eline geçmiş olmasından dolayı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak büyük üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum.

'Örgüt'ün siyasi partisi

PKK hareketi Ahmet Türk'ü kullandı, şimdi bir kenara atıyor. Ahmet Türk CHP kökenli bir politikacı, siyasi tecrübesi var. Kamuoyuna çok ters gelecek görüşleri bile 'siyasi' bir dille anlatabilir.


Siyasi sınıfta dostları, tanıdıkları vardır.
Merhum Erdal İnönü'nün cenazesine kalkıp gelmiş ve hiç kimse tarafından tepki görmemiştir.
Bütün gazetelerde, TV'lerde onun açıklamalarını görmek mümkün.
Meclis'in açıldığı gün MHP ile tokalaşması da onun siyaset tarzının bir yansımasıdır.


Ahmet Türk'ten başka biri, hele de tahrikçi konuşmalarıyla tanınan biri, ne tokalaşmak için MHP'lilere giderdi ne de Devlet Bahçeli, Ahmet Türk'e davrandığı gibi davranırdı.
Taha Akyol yazdı...

PKK'lılar İran'a kaçıyor 
İngiliz The Independent gazetesine konuşan Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan, PKK'nın gücünü İran'a kaydırdığını savundu
İngiliz The Independent gazetesi, Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'la görüştü. Öcalan, Türkiye'nin saldırı olasılığının belirmesinin ardından PKK'lıların İran'a kaçtıklarını söyledi.
Osman Öcalan, Erbil'de görüştüğü Independent muhabirine, "PKK Irak'taki gücünü azaltıp savaşçılarını İran'a kaydırmaya başladı. Bu PKK taktiğinin bir parçasıdır. Bir ülkede baskı altında kaldıkları zaman başka bir ülkeye geçerler" dedi.
Gazete, "Bu gelişme, Türkiye'nin PKK'ya karşı askeri harekâtını daha da zorlaştıracak. Osman Öcalan'a göre, PKK'nın yaklaşık 7 bin kişilik bir gücü var. Türkiye'de 2 bin 750, Irak'ta sınır bölgelerinde 2 bin 500, İran'da da 1500 PKK'lı var. PKK asıl 4 milyon Kürt azınlığın bulunduğu İran'daki mücadelesini yoğunlaştırıyor" diye yazdı.
Bir annenin çığlığı 
Fransız haber ajansı AFP, oğlu asker, kardeşi ise PKK'lı olan Cizreli Güle Uysal ile yapılan bir röportajı yayımladı. Uysal, 'Artık kimsenin ölmesini istemiyorum. Başka anaların benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum' dedi

Fransız haber ajansı AFP, PKK'nın 21 Ekim'de Dağlıca'da 12 askerin ölümü ve 8'inin de kaçırılmasıyla sonuçlanan Dağlıca baskının ardından abonelerine Güneydoğu'daki ortamı yansıtan bir izlenim yazısı yayımladı. AFP'nin izlenim yazısında, oğlu asker, kardeşi ise PKK'lı olan Cizreli 41 yaşındaki Güle Uysal ile yapılan bir röportaja da yer verildi.
'Silahlar çare değil'
Silahın artık çare olmadığını vurgulayan Uysal, "Erkek kardeşimin oğlumu ya da oğlumun kardeşimi öldürmesini istemiyorum" dedi. Şiddetin tırmanmasını önlemek için her şeyi yapmaya hazır olduğunu söyleyen Güle Uysal, 20 yıldan beri acılarla dolu bir hayat sürdüğünü ifade etti.

Ortak düşman kim?

ABD Başkanı Bush, Erdoğan görüşmesinin ardından, hayal kırıklığı yaratan açıklamasında gönül almak için, tıpkı Dışişleri Bakanı Rice gibi, Türkiye'ye "PKK ortak düşmanımız" dedi.
Rice'ın açıklamasından iki gün sonra da ABD, tam da Erdoğan Washington'a uçarken "ortak düşman"a baskı yapıp esir askerlerin bırakılmasını sağlamıştı.


Böylece, "Düşman"a söz geçirebildiğini de kanıtlamış oldu.
Sonda diyeceğimi başta yazayım:
Türklerle Amerikalıların düşmanı ortak mı bilmem; ...ama Türklerle Kürtlerin düşmanı ortaktır.

Eski dosyaları karıştıralım:
21 Ocak 2002 günü PKK Başkanlık Konseyi'ni temsilen Mustafa Karasu, ABD Dışişleri'ne bir yazı gönderdi.
İki sayfalık bu yazıda, o ay, bir Ortadoğu ülkesinde, PKK ile Amerikalı yetkililer arasındaki görüşmede sağlanan mutabakattan söz ediliyordu.
Can Dündar yazdı...

Dink'in oğlu Türkiye'den ayrıldı 
Suikasta kurban giden gazeteci Hrant Dink'in oğlu Arat Dink, tehdit mesajlarının bitmek bilmemesi, TCK'nın 301. maddesinden de ceza almasının ardından Belçika'ya yerleşti. Dink, Agos gazetesindeki görevini de bıraktı
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in oğlu Arat Dink, hakkındaki mahkûmiyet kararı ve ailesine yönelik tehditler devam edince Türkiye'den ayrılma kararı aldı. Eşi ve iki çocuğuyla Brüksel'e yerleşen Arat Dink'in adı, "Sorumlu Yazı İşleri Müdürü" olarak görev yaptığı Agos gazetesinin künyesinden de çıkarıldı.

Dink ailesi, Arat Dink'in Türkiye'den ayrılık kararının geçici olduğunu söyledi. 

Mafyanın aslanları villadan taşındı 
Onlarca suça karışıp tutuklanan Mehmet S. Merih'in, İstanbul'daki villasında bulunan iki aslan ile bir Bengal kaplanı Gaziantep Hayvanat Bahçesi'ne gönderildi

Uyuşturucu kaçakçılığından çek-senet tahsilatına, haraç ve silahlı baskından, adam kaçırmaya kadar birçok suça karıştığı iddiasıyla tutuklanan Mehmet Selahattin Merih'in, İstanbul Otağtepe'deki villasında bulunan iki aslan ile bir Bengal kaplanına el konuldu. Villanın bahçesindeki özel kafeslerde beslenen kaplan ve aslanlar İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü'ne teslim edildi.
Yavruyken Gaziantep Hayvanat Bahçesi'nden alındığı iddia edilen 8 aylık iki aslan ile 1.5 yaşındaki kaplanın Gaziantep'e gönderilmesine karar verildi.

Yarasayı öldürmeyin

Bir sınır dışı operasyon öyküsü yansıtacağım. Bu öyküden günümüze ve yarınlara uzanan çok ders var.
Anlatan, Hakkâri ve yöresi Dağ ve Komando Tugayı Komutanı Em. Tümgeneral Osman Pamukoğlu.
Gündüz ve gece... İlkbahar-yaz-sonbahar-kış dört mevsim PKK'yı özel timlerle markaja alan ünlü komutan Pamukoğlu, 1995 kış sonu artık içeride dağların temizlendiği kanısındadır.
İlkbahar yaklaşırken İran'ın Jerma-Bektar mevkiinde 385 PKK'lının, toplandığı istihbaratını alır.
Bunlar havaların ısınmasını beklemektedir. Birkaç hafta sonra gruplar halinde Türkiye'ye sızacak ve eylem koyacaklardır.
Zamanlama önemlidir...
Ciddi bir baskınla yok edilmeleri gerektiği inancındadır.
Yarasayı uçurmak 

Güneri Civaoğlu yazdı...

 

PKK'ya karşı ortak cephe 
Erdoğan, "Başkan Bush'la gerek sesli gerek görsel istihbarat paylaşımı yapılması konusunu aramızda konuştuk. Anlık istihbarat paylaşımı olmalı" dedi..

Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George Bush ile yaptığı görüşmeden sonra gittiği ABD Ulusal Basın Kulübü'nde yaptığı açıklamada, "Teröre karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanma noktasına gelmiş bulunuyoruz. Biz bir savaşın eşiğinde değiliz. Biz bir operasyon kararı aldık. İşte bunun şeklini tamamen teknik kadrolarımız, başta Genelkurmay olmak üzere onlar en iyi şekliyle bilir" dedi.

 K. Irak'ta sürpriz ziyaret 
Irak Türkiye sınırındaki Zaho'da olağan dışı bir ziyaret gerçekleşti. Kürt Bölgesel Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Kirem Sincari ile bölgesel hükümetin sözcüsü Ömer Fettah ve beraberindeki üç bakan Zaho polis teşkilatını ziyaret etti.

Zaho'da kent merkezinde hayatı durduran ziyaret sırasında yollar trafiğe kapatıldı.

Sınırdaki askeri hareketlilik hakkında bilgi aldığı belirtilen Kürt Bölgesel Hükümeti'nin 5 bakanının ziyareti bir saat sürdü.

Ya Pakistan olsaydık?
İyi ki Türkiye Pakistan değil; iyi ki Tayyip Erdoğan da Pervez Müşerref değil. Pervez Müşerref, Anayasa Mahkemesi'nin hakkında vereceği kararı durdurmak için, heyetteki bütün isimleri ev hapsine aldı. Anayasa Mahkemesi, Müşerref'in, Genelkurmay Başkanlığı'nı bırakmadan katıldığı 6 Ekim'deki başkanlık seçiminin, yasal olup olmadığını karara bağlayacaktı. Pakistan gibi ülkelerde, halk, liderleri yüzünden ele güne rezil oluyor. Bu diktatörlerin gerekçeleri de hazır: Ülke kaosa sürükleniyordu; toplumun huzur ve güveni tehdit altındaydı vs...

Nazlı Ilıcak yazdı...

Savcı basındaki görüntüleri istedi 
Ankara Başsavcılığı, PKK tarafından kaçırılan 8 askeri teslim almak için Kuzey Irak'a giden DTP'li 3 milletvekili Osman Özçelik, Aysel Tuğluk ve Fatma Kurtulan hakkındaki incelemeyi "örgütün propagandasını yapmak" ve "suçluyu övmek"ten başlattı. Alınan bilgiye göre, Başsavcı Vekilliği, Roj TV'de ve gazetelerde yayınlanan görüntüleri temin etmek için gazeteler ve Emniyet'ten görüntülerin savcılığa gönderilmesini isteyecek. Başsavcı Vekilliği, inceleme sonrasında, örgüt propagandası yapıldığı sonucuna varırsa fezleke hazırlayarak Meclis'e gönderecek. Meclis'in, dokunulmazlıklarını kaldırması halinde üç vekil hakkında dava açılabilecek. Savcılık, istisnai durumlarla ilgili maddenin DTP'li vekiller için de uygulanabileceğini değerlendirirse fezleke hazırlamadan doğrudan dava da açabilecek

Aileler hâlâ hasret çekiyor 
Kaçırılan askerler sorgudayken, aileleri ise bir an önce çocuklarını kucaklamak istiyor. Kaçırılan askerler önceki gün Türkiye'ye getirildikten sonra telefonda aileleriyle görüştürüldü.

Bir dakikayı bulmayan görüşmelerde askerler, anne-babalarına sadece iyi olduklarını söyleyebildi. Çocuklarının sağlıklı olduğu bilgisini üstelik onların seslerinden duyan aileler bir nebze de olsa rahatladı. Ancak, bundan sonra, ailelere çocuklarının nereye götürüldüğü ve ne zaman görüştürülecekleriyle ilgili bilgi verilmedi. Resmi makamlardan bilgi alamayan aileler gelişmeleri televizyon haberlerinden takip etmeye başladı. Kendilerine şimdiye kadar resmi açıklama yapılmamasından yakınan kaçırılan erlerden İrfan Beyaz'ın babası Halil Beyaz, "Sağ olduğunu bilmek, sesini duymak yetmedi. Çocuğumu kucaklamak istiyorum" dedi.

Karaman'ın koyunu Kolomb'un yumurtası
Hindistan'a gittiğinizi sanıyorsunuz.
Ama gittiğiniz yer başka.
Siz orayı Hindistan sanıyorsunuz. Karşınıza çıkan yerlilere "Hintli" diyorsunuz.
Adları yüzyıllardır öyle kalıyor. Gerçi kendileri pek kalmıyor. Katlediyorsunuz çünkü.
Bir de "keşif" diyorsunuz.
Oralarda ister "Hintli", ister "Kızılderili", ama "yerliler" yaşadığı halde, oralar onların toprağı olduğu halde 500 küsur yıldır "Keşif" deyip o yerlilerin torunlarına bile öyle öğretiyorsunuz. Yanlış ve kanlı bir şey, hakikati yutuyor, başka bir "gerçeklik" oluyor.
Yanlış rota sonunda "Amerika"ya varmışsınız! Ama kendinizi doğru yolda sanıyorsunuz.

Umur Talu yazdı...

Osman Öcalan: PKK baskıdan İran'a kaydı 
Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan, "PKK Irak'taki güçlerini azalttı ve İran'a taşınıyorlar. Bu, PKK'nın, bir ülkede baskılar hissedildiğinde başka bir ülkeye kayma taktiklerinin bir parçasıdır" dedi. The Independent'e konuşan Osman Öcalan, PKK'lıların "Türk ordusunun saldırısından kurtulmak için Irak'tan İran'a geçmekte olduklarını" söyledi.

SALDIRILAR TIRMANDI
İngiliz gazetesi muhabiri Cockburn, PKK'nın, seyyar savaşçılarının İran hükümet güçlerine karşı saldırılarını tırmandırdıkları, İran Kürdistanına kaydıkları haberleri gerillaları hedef alan eylemleri daha da karmaşıklaştırıyor" yorumunu yaptı. Osman Öcalan, Independent ile Erbil'de yaptığı söyleşide PKK'lıların sayısının 7 binin altında olduğu tahmininde bulundu.

ABD ile 3'lü mekanizma kuruluyor Irak devre dışı

Başbakan Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George Bush arasındaki görüşmede, Kuzey Irak'taki PKK varlığının sona erdirilmesi için görevdeki üst düzey askerlerden oluşan 3'lü bir mekanizma kurulması kararlaştırıldı. Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush'a, "Biran önce somut adım bekliyoruz. Kampları dağıtın, terörist elebaşlarını teslim edin" derken, Bush, "Daha iyi istihbarat paylaşımı şart.

Ordularımızın sürekli iletişim halinde kalması gerekir" diyerek askerlerden oluşacak ve Irak'ın yer almadığı bir 3'lü mekanizma önerdi. Üçlü mekanizma, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı James Cartwright ve ABD'nin Irak'taki güçlerinin komutanı David Patreus'tan oluşacak.

Kim bu şımarık kadın?..
Bakın yasal adı üzerinde.. "Cevap ve düzeltme!.."
Bu ülkede yasalar hakkında yanlış yayın yapılan insanlara cevap ve düzeltme hakkı veriyor. Gerekirse mahkeme aracılığıyla.. Ama dikkat buyurun.. Cevap ve düzeltme.. İtham etme, suçlama, hakaret etme diye bir hak yok..
Ama düzeltme metinlerini kaleme alanlar, ellerine fırsat geçmişçesine, mal bulmuş magribi havasında saldırıyorlar. Çoğu zaman da mahkemelerimiz bu "Saldırı" metinlerini, Cevap ve Düzeltme Hakkı içinde yorumlayıp, yayınına karar veriyorlar.
Şimdi bakın..
Bir fahişe benim için "Hıncal benimle pazarlık yaptı. İlişkiye girdik. Ama daha sonra paramı ödemedi" diyebilir.
Bu ithama karşı, ayni yayın organında Cevap ve Düzeltme Hakkı kullanabilirim.

Hıncal Uluç yazdı...

 

PKK ortak düşmanımız 
Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Bush'un Beyaz Saray'da 1,5 saat süren görüşmenin ardından "PKK ortak düşmanımız" mesajı çıktı. Görüşmede, Türk ve ABD genelkurmayı arasında aktif bir mekanizma kurulacak ve sıcak istihbarat ağı oluşturulacak.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Bush arasında Beyaz Saray'da gerçekleşen ve 1,5 saat süren görüşmede Kuzey Irak'tan kaynaklanan PKK terörünün önlenmesi konusunda iki önemli karar çıktı. Yapılan ikili görüşmelerde Kuzey ırak'tan kaynaklanan terör saldırılarının önlenmesi ve bölgenin PKK unsurlarından temizlenmesi için günlük istihbarat ağının kurulması ve iki ülke genelkurmayı arasında aktif bir mekanızmanın oluşturulması gündeme geldi.

Kahve içtiler 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile ABD Başkanı George W. Bush'un eşi Laura Bush, kahve davetinde bir araya geldi.

Beyaz Saray'daki buluşmaya Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın eşi Zeynep Babacan ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün eşi Sevim Gönül de katıldı.

Laura Bush'un daveti, yaklaşık 40 dakika sürdü. Buluşmada, Emine Erdoğan'ın Laura Bush'a telkariden yapılmış işlemeli ibrik şeklinde bir vazo, Laura Bush'un da kızı Jenna Bush'un yazdığı kitabı Emine Erdoğan'a hediye ettiği öğrenildi.

Halimiz duman
Başbakan Tayyip Erdoğan dün Beyaz Saray'da ABD Başkanı George W. Bush'la görüştü. Okuduğunuz yazının çıktığı bugün, gazetelerde, görüşmenin nasıl geçtiğinin ayrıntıları da yer alacak. Acaba gazeteler ve televizyonlar görüşmeyi okurlarına/ izleyicilerine nasıl yansıtacak?

Gazeteciler sürekli nesnellik iddiasında bulunduklarına göre, bu sorunun doğru cevabının da, “Görüşme nasıl geçmişse öyle” olması gerekiyor. Oysa gerçek hayli farklı olacak ve hepimiz bunun böyle olacağını biliyoruz: Görüşme nasıl geçmiş ve hangi sonuçları doğurmuş olursa olsun, gazeteler ve yorumcular, olanı kendi meşreplerine göre değerlendirecekler.

Fehmi Koru yazdı...

PKK'lılar İran'a kaçıyor 

İngiliz The İndependent gazetesi PKK'lı teröristlerin İran'a taşındığını yazdı.

Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'la Erbil'de konuşan gazete, Öcalan'ın "PKK Irak'taki güçlerini azalttı ve İran'a taşınıyor” sözlerine yer verdi.

Osman Öcalan haberde PKK'lıların "Türk ordusunun saldırısından kurtulmak için Irak'tan İran'a geçmekte olduklarını" söyledi.

Öcalan “Bu, PKK'nın, bir ülkede baskılar hissedildiğinde başka bir ülkeye kayma yolundaki taktiklerinin bir parçasıdır" dedi.

Ortadoğu'da en etkili isim Şeyh Maktum 
Dubai Emiri Muhammed Bin Raşid El Maktum, Ortadoğu'nun geleceğini şekillendiren 25 lider arasında en etkili kişi seçildi. İngiliz The Times gazetesinin yaptığı araştırmada Suudi Arabistan, Umman, BAE, Kuveyt, Bahreyn ve Katar olmak üzere altı Körfez ülkesinde iş dünyasını kontrol eden ve etkileyen en etkili liderler sıralandı. Buna göre listede ilk sırayı, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Başbakanı sıfatını taşıyan Dubai Emiri Maktum aldı.

İkinci sırayı ise 27 milyon nüfuslu ve zengin petrol yataklarına sahip Suudi Arabistan'dan Kral Abdullah alırken üçüncü sırayı yine BAE'den ülke başkanı ve Abu Dabi Emiri Halife bin Zayid El Nahyan aldı.

O fotoğraf ve PKK ile masaya oturmak!
İki hafta önce PKK tarafından kaçırılan sekiz askerin serbest bırakılması elbette sevindirici bir gelişme. Özellikle aileleri için… Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı George Bush ile, büyük beklentiler içinde, yaptığı görüşmeden hemen önce gerçekleşen olay, aslında Türkiye'de yaşayan herkesin kafasındaki soru işaretlerinin cevaplarını ortaya koydu. Bir tiyatro oynandı. Bundan önce de oynanıyordu bu oyun, onanmaya da devam edilecek gibi. İnsani gerekçelerle bu tiyatroyu seyrettik. Ama insani kaygılarımız, olayın niteliğini, oyunun içeriğini, siyasi sonuçlarını anlamamızı engellememeli. Önce fotoğrafı anlatalım ve ne anlama geldiğini birlikte sorgulayalım:
İbrahim Karagül yazdı...

Gül, işadamlarına verdiği sözü tuttu 
Cumhurbaşkanı Gül, üçüncü yurtdışı gezisinini Azerbaycan'a gerçekleştiriyor. Aliyev'in davetlisi olarak giden Gül'e kalabalık bir işadamı heyeti eşlik edecek.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in daveti üzerine 3 günlük resmi bir ziyaret için bugün Azerbaycan'a gidiyor. Bakü'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir araya gelecek olan Gül ve Aliyev, iki ülke ilişkileri, ABD Temsilciler Meclisi alt komisyonunda kabul edilen sözde Ermeni Yasa Tasarısı, Karabağ'ın işgali ile diğer bölgesel ve uluslararası konuları ele alacaklar.

Gül daha sonra Başbakan Artur Rasizade'yi de kabul edecek ve özellikle Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticari ilişkilerinin gelişmesi yönündeki çalışmaları masaya yatıracak

Fotoğraftaki DTP'lilere terörden jet inceleme 
Türkiye, ABD ve Irak'ın ortak girişimiyle 8 askerin serbest bırakılmasına 'tutanak' gölgesi düştü. Bakan Çiçek teslimde imza atılmasının suç olduğunu belirtirken, Başsavcılık DTP'li 3 millevekili hakkında inceleme başlattı.

Terör örgütü PKK'nın iki hafta önce Yüksekova'nın Dağlıca köyü baskını sonrasında kaçırarak alıkoyduğu 8 erin teslim edilmesi ile ilgili dün sürpriz bir gelişme yaşandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü PKK'nın elindeki askerleri teslim almak üzere Kuzey Irak'a giden DTP'li vekiller Osman Özçelik, Aysel Tuğluk ve Fatma Kurtulan hakkında inceleme başlattı.
FEZLEKE YOLU
İncelemenin soruşturmaya dönüşmesi halinde Özçelik, Tuğluk ve Kurtulan hakkında "Bölücü örgüte yardım ve yataklık ile propagandasını yapma" suçlarından fezleke hazırlanıp TBMM Başkanlığı'na gönderilecek.

Yine faiz konusu
Bundan sonra şaka maka yok benden. "Şaka bu ha!" dediğim bir cümleye 'ciddi' imiş gibi takılıp öteki yazdıklarımı kaale almayanlar çıkabiliyor çünkü. Genci de çıkabiliyor, ihtiyarı da...

Henüz birkaç gün önce burada değindiğim için konuyu biliyorsunuz. Cumhuriyet yazarı İlhan Selçuk, Kur'an-ı Kerim'de faiz yasağıyla ilgili âyetleri sıraladıktan sonra "Ülkemizin Müslümanları ne kadar sahtekâr, görüyorsunuz" sonucunu çıkarmamızı bekleyen görüşler açıklamıştı.

Ülkemizdeki 'dinciler' "Türban da türban" diyorlar, başka bir şey demiyorlarmış. 'Dinci iktidar' Türkiye'yi 'faiz cenneti' yapmış sözgelimi, kimse bu duruma değinmiyormuş…


Taha Kıvanç yazdı...


PKK'ya karşı yeni süreç 
Türkiye'nin terör örgütü PKK ile mücadele konusunda ABD ile yaşadığı görüş ayrılıklarının giderilmesi açısından kritik öneme sahip olan Erdoğan-Bush buluşması dün Washington'da gerçekleşti. 


Beyaz Saray'da 25 dakika sürmesi planlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George W. Bush görüşmesi 1 saat uzadı. Görüşmenin ardından gazetecilere konuşan iki lider, terör örgütü ile mücadele kararlılığını vurguladı. PKK'nın Türkiye ve ABD'nin ortak düşmanı olduğunun altını çizen Bush, askerî açıdan doğru istihbarat sağlayabilmek için Genelkurmay ikinci başkanları düzeyinde bir işbirliği mekanizması oluşturulacağını söyledi

Erdoğan: Tezkereyi kullanacağız 

Başbakan Erdoğan, Beyaz Saray'daki görüşmenin ardından Ulusal Basın Kulübü'nde konuştu. Teröre karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan müdahale yetkisini kullanacaklarını söyleyen Erdoğan, "Artık zamana yayılan ve sonuç vermemiş birtakım mekanizmalara tahammülümüz kalmadı." dedi.


Türkiye'nin hedefinin sadece Kuzey Irak'taki PKK terör örgütü olduğunu vurgulayan Başbakan, bunun tüm uluslararası camia tarafından iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizdi.

 Bu ne yaman çelişki

Problem çok. PKK terör örgütü, Kuzey Irak meselesi, sınır ötesi harekât, 'Kürt sorunu', bölgemizde değişen dengeler... Bir yönüyle hepsinin de üstesinden gelebiliriz.
Ne de olsa binlerce yıllık tecrübe var dağarcığımızda... Ne var ki üzerimize sinen köhne bir düşünce irademizi felç etmiş durumda. İçimizi bulandıran homurtu diyor ki: 'Bizden adam olmaz. Bir şeyler yapabiliyorsak icazet verildiği için yapıyoruz.' Bu umutsuz önerme, devletimizin elini kolunu bağlıyor, milletimizin iradesine pranga vuruyor, sivil toplumun gayretlerini boşa çıkarıyor, aydınımızın ruhunu kemiriyor...




Ekrem Dumanlı yazdı...

PKK üyelerini iade etmemek, Fransa'nın devlet politikası 

Türkiye'nin kırmızı bültenle aradığı terör örgütü liderlerini gözaltına aldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakan Fransa'nın, örgütün faaliyetlerine neden müdahale etmediği anlaşıldı.

Alınan bilgilere göre Fransız hükümeti, 1998 yılında uluslararası tutuklama kararlarına rağmen PKK militanlarını Türkiye'ye teslim etmeme yönünde siyasi bir karar aldı. İdam cezasının varlığı, işkence ve insan hakları ihlalleri de buna gerekçe oluşturdu. Geçtiğimiz şubat ayında yakalanan Rıza Altun, Nedim Seven ve Canan Kurtyılmaz gibi isimler de halen geçerli olan bu karar gereğince Türkiye'ye teslim edilmedi.
'PKK'lılar İran'a kaçıyor' 

Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan, PKK'lı teröristlerin Türkiye'nin muhtemel bir operasyonundan kurtulmak için İran'a kaçtığını söyledi.


Erbil'de The Independent gazetesine konuşan Öcalan, "PKK Irak Kürdistanı'ndaki gücünü azaltıp, savaşçılarını İran'a kaydırmaya başladı." dedi. PKK'nın bir ülkede baskı altında kaldığında başka bir ülkeye geçtiğini, bunun da örgütün bir taktiği olduğunu söyleyen Öcalan, bu kaçışın Türkiye'nin PKK'ya karşı askerî harekatını daha da zorlaştıracağını iddia etti. Yaklaşık 7 bin örgüt üyesi olduğunu savunan terörist başı, örgütün İran'daki etkinliğini özellikle son altı ayda artırdığını ifade etti.

'24 yılın komutanları'

Bugüne kadar PKK ile mücadelede izlenen yol ve yöntemlerin hatalı olduğunu, bu "yol ve yöntemleri" kullananlar söylüyorlar. Geçmişte yapılan hataları ve bu hatalardan çıkarttıkları dersleri aktarıyorlar.
Sorunun içinden çıkılmaz hale gelmesinde bu hataların payını vurguluyorlar. Yüksek komuta kademesi alışkın olmadığımız bir özeleştiride bulunuyor. Fikret Bila'nın Milliyet'te sürdürdüğü "PKK'yla geçen 24 yılın komutanları" başlıklı röportaj dizisi, zamanlaması çok isabetli, usta işi bir gazetecilik örneği. Bila, düne kadar üç önemli isimle konuştu. Hilmi Özkök'le yaptığı uzun röportaj aydınlatıcı idi. Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'la başlayan yeni dizi ise, kafalardaki birçok soruya açık cevaplar getiriyor.

Mümtazer Türköne yazdı...

Her yıl 300 bin YTL açık veren hakimevini, mahkûmlar kâra geçirdi

Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) tarafından işletilirken yılda 300 bin YTL zarar eden Bostanlı Hakimevi, mahkûmlar işletmeye başlayınca aylık 15 bin YTL kâra geçti.
İzmir'in Karşıyaka ilçesi Bostanlı semtindeki 7 katlı bina, geçen yıl mayıs ayında Buca Açık Cezaevi'ne devredildi. Bir müdür, yedi memur ve 10 mahkumun görev yaptığı hakimevi, devredildiği aydan itibaren kâra geçince, mahkûmlar tarafından restore edildi. 20 yataklı oteli, kadın ve erkek kuaförü, kafeteryası ve gazinosu bulunan hakimevinde, Foça Açık Cezaevi'ndeki mahkumların elişi ürünleri de satılıyor. Hakimevi, hakim ve savcıların yanı sıra sivil halka da hizmet veriyor.

İşkur'a başvuran kaynakçı iş buldu, doktor açıkta kaldı 
İş ve İşçi Bulma Kurumu'na başvuran kaportacı, kaynakçı ve overlokçular kısa sürede iş bulurken, avukat, doktor ve diş hekimleri açıkta kaldı. 


Türkiye İş Kurumu Konya İl Müdürlüğü'ne başvuran 7 avukat, 2 doktor ve 2 diş hekimi, aradan geçen zamana rağmen herhangi bir işe yerleştirilemedi. İş bulmak amacıyla Türkiye İş Kurumu'na umut bağlayanların sayısı yılda 1 milyona ulaştı. İşverenlerin, 2007'nin ilk dokuz ayında kurumdan talep ettiği işçi sayısı ise 161 bin 592'de kaldı. İşverenlerin daha çok niteliksiz işçi talep ettiği belirlenirken, işverenlerin en az talep ettiği meslek grubunun...

Kürt sorununda neredeyiz?

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları, Osmanlı'dan miras çok sayıda etnik ve dinsel gruptan oluşan Anadolu Müslümanlarından, aynı dili (Türkçe) konuşan ve aynı inanca (Diyanet İslam'ı) bağlı bir "Türk milleti" yaratma projesini uygulamaya koydular.
Bu proje uyarınca, diğer etnik ve dinsel gruplar gibi Kürtler (ve Aleviler) de yok sayıldı. Ne var ki asimilasyon politikaları ancak bir ölçüde başarılı olabildi.

Kendini Kürt sayan yurttaşların dil ve kültürlerini serbestçe yaşama ve kendilerine özgü dertlerini özgürce ifade olanaklarının bastırılmasından kaynaklanan "Kürt sorunu", Cumhuriyet tarihi boyunca irili ufaklı (sonuncusuna PKK'nın öncülük ettiği) isyanlara neden oldu.
Şahin Alpay yazdı...


 

 

Kenthaber
Yayın Tarihi : 6 Kasım 2007 Salı 04:02:42
Güncelleme :6 Kasım 2007 Salı 05:27:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?