Avrupalı turistin tatil şekli değişiyor. Gelecekte ev pansiyonların daha tercih ediliyor olacağı sinyalleri alınıyor. Çünkü anketler, tatilcilerin kitle turizminden bıkmaya başladıklarını, daha küçük tesislerde, yöre halkıyla beraber yaşayarak, aynı yemeği paylaşarak tatil yapma isteğinin gelişmeye başladığını ortaya koyuyor.

 

Avrupa Birliği ile müzakerelere başlayacak olan Türkiye’nin halkını daha yakından tanımak isteyen Avrupalı turist, gelecekte butik otel hatta ev pansiyonlarını tercih edeceği görülüyor.

 

Bu nedenle şimdiden “Ev Pansiyonculuğu”, nereden veya kimden olursa olsun desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun bir ilerisi ‘Butik Otel’ olarak adlandırılabilir belki. Ama ne olursa olsun bizim bildiğimiz Ev Pansiyonculuğu desteklenmeli. Hükümetler yapamıyorlarsa, belediyeler yapmalı. Zaten denetleme yetkisi de belediyelerde olacak. Valilikler Özel İdare kanalıyla destek verebilirler. Bankaların da bu girişime bir an önce destek vermelerini de sağlamak lazım.

 

1983-84 yıllarından sonra Türkiye’de turizm hareketi başlamış Turizm Teşvik Yasası sayesinde Turizm Bakanlığı eliyle teşvikler verilerek yüzlerce otel alanı 49 yıllığına kiralanmış binlerce yatak yapılması sağlanmıştı. Küçük sahil beldelerinde tapulu alanlarda ve evlerin bir bölümü “Ev Pansiyonculuğu” yapılması kaydıyla maddi ağırlıklı destek verilmişti. Bugün o beldelerde çok güzel turizm yapılıyor ve hem Türk ekonomisine hem de beldelerinin kalkınmasına büyük katkı ve destek sağlıyor.

 

Yıllar önce Karadeniz bölgesinde bir dizi röportaj yapmak için gitmiştim. Sahillerinden yaylalarına kadar epey bir bölgesini gezmiştim yıllar önce. Harika doğal güzelliklere sahip bir bölgemiz.

Küçük beldeler köylere giden ziyaretçiler burada konaklama sıkıntısı yaşıyor. O bölgeye bir otel yapılması olanaksız,  verimli de değil zaten. Ama birkaç ev veya tüm evler, aileler 2 - 3 yada daha fazla odalarını pansiyon için değerlendirseler hem gelir elde edecekler hem de Türk turizmine katkı sağlayacaklar ve ülke gelirinin artmasına destek olacaklardır. İşsizlik sorununa da büyük oranda ortadan kaldıracaktır.

 

Ülkemizi ziyaret eden yabancı tatilcilerin istekleri, “Türk halkı ile iç içe olabilmek, birkaç günlüğüne de olsa beraber yaşayabilmek, aynı havayı soluyabilmek, aynı yemeği paylaşabilmek” ise eğer, biz Türkiye, bu olanağı sunabilmeliyiz.

 

Öger Tour’un Başkan Vekili Nina Öger ile bir sohbetimizde, Almanya’da ki dostlarından arkadaşlarından aldığı tatil isteği izlenimi bu yönde. Açıkçası Avrupa Birliği’ne girecek olan Türklerin, nasıl insanlar olduklarını yakından görmek ve tanışmak hatta beraber yaşamayı denemek istiyorlar.

Bu tatil şekli Avrupa’da yükselen bir istek olmaya başlamış. Özellikle de gelecek yıllarda ailelerle birlikte yaşayabilecekleri küçük otel yada pansiyonları tercih edecekleri düşünülüyor.

 

Bu isteğin karşılanabileceği yörelerimizin başında Karadeniz geliyor. Ayrıca Ege kıyıları da bu tür tatilcilerin ilgi duyacağı kesin. Bakın Bulgaristan ve galiba Romanya bu tür tatil hizmeti vermeye başlamışlar ve turist sayıları da her yıl artıyor.

HAYDİ TÜRKİYE EVİMİZİ SOFRAMIZI AVRUPALI DOSTLARIMIZA AÇALIM, DOSTLUĞUMUZU GÖSTERELİ