29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Bu Yazıya Başlık Bulamadım!..


Bu yazıma bir türlü başlık bulamadım.

Kuzey Irak Operasyonunda büyük başarı mı demeliydim!..

PKK’nın kökünü mü kuruttuk demeliydim!..

Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığını, gücünü tüm dünyaya gösterdik mi demeliydim!...

Kuzey Irak’ta askeri görevi tamamladık, geri döndük mü demeliydim!..

Kuzey Irak’ta şok karar mı demeliydim!..

Kimsenin baskısı olmadan operasyonu tamamladık geri döndük mü demeliydim!..

K.Irak’ta çelişkiler mi demeliydim!..

Asker Başbakan’ın haberi olmadan döndü mü demeliydim!..

Yoksa K.Irak’ta bilinmeyen bir şeyler mi oldu demeliydim?

Bize höt dediler, bizde al sana bir yanak mı demeliydim?

Yoksa askeri bekleyen çok daha önemli bir görev mi var demeliydim!..

Bu yüzden bu yazıma bir başlık bulamadım...

Türk Silahlı Kuvvetleri K.Irak’ta çok zor doğa koşulları altında operasyon ismi altında çok güç bir savaş verdi. Asker bu savaştan yüzünün akıyla çıktı. Bu arada savaşların kaçınılmaz kaderi şehitler de verdik; hastanelerdeki yaralılarımızı bilemiyoruz. Kuşkusuz, içlerinde ömür boyu bu savaşın izlerini bedenlerinde taşıyacak olanlar da vardır. Tanrı hepsinden razı olsun... Türkiye’nin yüzünü bir kez daha kara çıkarmadılar. Kahramanca savaştılar...

Türk milleti olarak hepimiz geçmişten bu yana savaşlardaki başarılarımızla, kahramanlıklarımızla övünürüz. Tarih kitaplarımız hep bunlarla doludur...Yakın tarihimizdeki Çanakkale Savaşları, İstiklâl Savaşı, Kıbrıs Savaşı ve Amerikan ordularını Sarı Denize dökülmekten kurtaran Kore’deki tugayımız... Bunun en yakın örnekleridir.

Türkiye’nin son yirmi yıldır başına bela olan K.Irak’ta kümelenmiş PKK’yı kökünden kurutması önümüzdeki yıllar için çok önemliydi. Her ne kadar belirli aralıklarla K.Irak’ın dağlık arazisine zaman zaman operasyonlar düzenlenmiş ve bunların çoğunda, biraz da dış baskılardan tam bir sonuç alınamamıştı. Bu defa yapılan operasyonda Türk Silahlı Kuvvetleri orada yerleşmiş PKK’nın sonunu getirmeye kararlıydı. TBMM’den çıkarılan karar ve ABD’nin izni ile K.Irak topraklarında sivil hedefler dışında kalan alanlarda önce hava, sonra da kara harekatına başlanıldı. Mehmetçiklerimiz doğanın zor koşullarında dağlık arazilerde yarım insan boyuna yaklaşan kar ve tipi altında hedeflerine ulaştı. Çatışmalarda PKK’nın önemli stratejik noktaları yerle bir edildi.

Dünya ülkeleri Türkiye topraklarını tehdit eden PKK’ya karşı yürütülen bu operasyona başlangıçta büyük destek veriyordu. ABD ise günümüz savaşlarında çok önemli olan istihbarat bilgilerini veriyor, PKK hedefleri birer birer ortadan kaldırılıyordu. PKK’nın üstlendiği ana noktalar olan Zap Vadisi ile Kandil Dağı askerin ana hedefleriydi. Birliklerimiz havadan ve karadan oraya yönelmişlerdi.

Ne var ki, yedi günlük operasyon boyunca bizim yanımızda yer alan ABD’de birden değişim rüzgarları esmeye başladı. Önce üstü kapalı savaşı kısa sürede bitirin uyarıları geldi.

Kısa süreli operasyondan anlaşılan ne olabilirdi?

ABD Savunma Bakanı Robert Gates Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı ile görüşerek operasyonların olabildiğince kısa tutulmasındaki önemi (!) vurguladı. Bu arada da bir veya iki haftada bitsin demekten de geri durmadı. Buna karşılık Genelkurmay Başkanı “Kısa süre izafi bir kavram, bazen bir gün, bazen bir senedir. Biz yirmi dört senedir terörle mücadele ediyoruz. Onun için bizim terörle mücadelemiz devam edecek. ABD de terörle mücadele ediyor. Afganistan’da kaç yıldan beri. Aynısını kendisine anlattım, anlayışla karşıladılar” diyerek Türk askerinin kararlı tutumunu belirtti.

Ankara’da bu gelişmeler olurken birden ABD Başkanı G.Bush devreye girerek düzenlediği basın toplantısında “Türkiye’nin operasyonu mümkün olan en kısa sürede tamamlaması gerektiğini söyledi. Ardından da “Türkler limitli bir operasyon yapmalı ve çok hızlı hareket etmeli. Amaçlarına ulaştıktan hemen sonra da bölgeyi terk etmeli” demekten de geri durmadı.

ABD Başkanı’nın bu sözlerini Amerikan Associated Pres şöyle yorumladı:

“ABD, PKK konusunda Türkiye’ye kritik istihbarat sağlıyor. Eğer Ankara Washington’dan gelen bu çağrıyı dinlemezse istihbarat akışı azalabilir ya da tamamen kesilebilir”.

The Guardıan’a konuşan bir Türk yetkilisi “Operasyon için on gün yeterli bir süre, altı-yedi gündür devam ediyor. Dolayısıyla üç veya dört gün sonra sona erebilir” diye bir demeç verdi. Ardından Independent; “Türkiye, K.Irak harekatını sonlandırma baskısına direniyor. Türk askerinin Irak’tan çekilmesi için bir zaman takvimi yok “ gibi bir yorumu yayınladı. El Paıs ise “Türkiye ABD’den gelen çağrılarına karşın operasyonu sürdürecek, askerlerini geri çekme konusunda süre vermeyi reddediyor” haberini okuyucularına duyurdu.

İçeride ve dışarıda bu olaylar ve yorumlar birbirini izlerken Başbakan televizyonlarda yayınlanmak üzere “Ulusa Sesleniş” programını o akşam yayınlanmak üzere kayda aldırmıştı. Başbakan, “Harekat kararlılıkla sürüyor” demişti. Sonradan basına bu konuşmanın yayınlanmaması ve yenisinin gönderileceği bildirildi. Ulusa Sesleniş de bu cümlenin “Harekat başlangıçta ön görüldüğü şekilde tamamlandı” şeklinde değiştirildi.

Cuma öğlen saatlerinde birden televizyonlarda harekatın aniden son erdiği ve K.Irakta’taki birliklerin geri çekildiği bildiriliyordu.

Ne olmuştu da bir gece de her şey değişmişti?

Bilemiyoruz...

Belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Geçmişteki bir çok olay gibi bu da tarihin karanlıkları içerisinde kalacak.

Sırası gelmişken önemli bir noktayı da belirtmekte yarar var sanırım. Genelkurmay Başkanlığı harekat öncesi her şeyi mutlaka en ince detayına kadar hesaplamıştı. Ancak bu kez ortaya bizim yazılı, görsel ve Internet basını çıktı, coşkulu hamasi kavramlarla toplumu gaza getirdi. Bu arada her şeyi bildiği sanılan, aslında bizden fazla bir şeyler bilmeyenler ekran ekran dolaştılar ve toplumu bir takım beklentilere yönlendirdiler. Kuşkusuz, bu geri çekilmenin tartışması daha uzun süre yapılacak, bilgisizlikten öteye gitmeyen yorumlar birbirini izleyecektir. Her şeyden önce akıl ve bilimin ışığı altında buna hazırlıklı olmalıyız.

Bu nedenle de yazıma bir başlık koyamadım. Bilmem yanılıyor muyum?

Nedense birden Bülent Ecevit’in başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin karşı koymasına rağmen “Şu anda askerlerimiz dalga dalga Kıbrıs’a iniyor” sözünü anımsadım.

Nur içerisinde yatın devlet adamı Bülent Ecevit ve tam bağımsızlıktan yana mücadele ederek baş veren Deniz Gezmiş ile kader arkadaşları...


erdemyucel2000@hotmail.com  

Yayın Tarihi : 3 Mart 2008 Pazartesi 00:02:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
erdal geyikçi(köçek)... IP: 88.232.70.xxx Tarih : 3.03.2008 11:36:47

MERHABA ERDEM ABİ..KÖŞENİZİ OKUDUM.FAZLA YORUM YAPILACAK BİR YAZI DEGİL..GERÇEKLERİ YAZMIŞSINIZ.KÖŞENİZİ OKUYANLAR NE DEMEK İSTEDİĞİNİZİ ANLAMIŞ OLMALI ERDEM ABİ..KÖŞENİZE BAŞLIK BULAMADIĞINIZI SÖYLÜYORSUNUZ ERDEM ABİ...BENİM AKLIMA BİR BAŞLIK GELDİ ERDEM ABİ,(GÜNEŞ HERGÜN DOGUDAN DOĞAR)....GÜNEŞİN HERGÜN DOĞUDAN DOĞDUNU VE BATIDAN BATTIĞINI TÜM İNSANLIK BİLİYOR...GALİBA BATI GÜNEŞİN GÖLGESİNDE KALDI DİYE DÜŞÜNMEYE BAŞLADIM ERDEM ABİ..SAYGILARIMLA.ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)....!


Mehmet Tezel IP: 88.236.134.xxx Tarih : 4.03.2008 13:44:56

Sayın Yücel, Başlık bulamadığınız yazınızın son satırı ve bazı bölümlerine katılmak mümkün değil. Çanakkale savaşındaki şehitlerimiz için "Onlar vatanları için öldüler". Oysa ihtilaf devletlerinin ordularına Avustralya'dan Yeni Zelanda'dan katılıp can verenler için ise de "Peki onlar ne için öldüler." denir. Kore'ye Amerikalıları desteklemek için giden tugayımız da hiç bir ulusal gerekçe olmaksızın tamamen siyasi tercihlerle gönderilmiştir. Sonuçta Amerikalıları kurtarmak için vatan evlatları feda edilerek Türk Amerikan ilişkilerinin bugünkü kaçınılmaz sonuçlarının temeli atılmıştır. Deniz Gezmiş ve arkadaşları dönemlerinde dünyada yükselen marksist hareketin Türkiye'deki temsilcileri olarak, Türkiye'yi bir super güçten ayırıp diğerine yakınlaştırmayı maçlamışlardır. "Bağımsızlık" hedef şaşırtma sloganından başka bir şey değildi. Bu nedenle önceleri her daim kışkırmalar ile isyana yakın olan Kürt'ler ile "Kürt ve Türk Halkları" sloganlarıyla yakınlaşma içinde olmuşlardır. Devrimci hareketin stratejisi, Bolşevik devrimine benzer bir halk ayakanmasının Türkiye'de Kürt'ler ile başlatılmasına dayandırılmıştır. Daha sonra bu hareket katılımcılarının bazılarının bir şekilde PKK yanında görülmesi tesadüf değildir.


Gökhan IP: 88.244.214.xxx Tarih : 3.03.2008 15:23:07

Elinize sağlık sayın Yücel,ne derseniz deyin sakın bağımsız olmadığımızı söylemeyin yoksa suçtur bilmem anlatabildim mi?


Yilmaz IP: 91.67.33.xxx Tarih : 5.03.2008 17:01:19

Sayin Erdem abiy müsade edersen ben baslik buldum yaziyim. Arap usakliligin yönetim hükümet basi  Ilginc ama idare et abiy.


mehmet ersindigil IP: 84.62.33.xxx Tarih : 3.03.2008 11:50:11

Selamlarimi Sunarak ve iznine dayanarak basligin ismi emir kulu Türkiye diyelim HOCAM.Düne kadar büyük Türkiye Cumhuriyeti diye bagiryorlardi Sayin Büyüklerimiz.Buyurun görsünler ne kadar kücüldüklerini. Sözde 4-5 bin tereröriste karsi 15000 Asker gidiyor ve sözde 240 terörist öldürdüklerini söyliyerek kendilerini kahraman ilan edip geri cekilyorlar.Ne aci ögle degilmi,Bence cekilmemiz terorist dedigimiz o katilleri bu geri cekilmekle güclendirmistir.vede kendilerini kahraman olarak ilan etmislerdir.Bende bir Türk olarak zavalli Türkiyem diye inlemekteyim.Gelde Rametle andigim ATATÜRK Ve ECEVIT gibi büyükleri arama,Bagimsiz TÜRKIYE isteyen Deniz gezmis ve arkadaslarini ayriyeten rahmetle aniyorum Biz Türk Halkini Amerikaya ve Avrupaya esir edenleri,de kiniyorum.Kendi edindigim bilgilere göre Turbani serbest birakmak ve onaylanmasini saglamak icin Amerika ile anlasip Türk Askerini daga cikarip Halki harple oyalamaktan baska birsey degildir.Bana sakin kimse Bagimsiz TÜRKIYE diye cevap vermesin.Amerikaya karsi esir Türkiye diyenlerin yanindayim.Ayriyeten Türkiyenin Bagimsiz olmasi icin savas verenlerin yanindayim.Allahtan temennim Türk halki bunu daha iyi kavrayip hep birlikte bagimsiz olmak icin savas veririz. Bunu hep beraber yaparsak ancak Sehitlerimize ve Gazilerimize karsi borcumuzu ödemis oluruz diye düsünüyorum.Daha fazla yorum yapmak istegen arkadaslara birakarak saygilarimi sunuyorum selamlarimla.


hakem IP: 88.224.234.xxx Tarih : 4.03.2008 12:02:00

Deniz Gezmiş ve arkadaşları bizim ışımızdır.Onların ne kadar haklı ve kararlı oldukları 35 yıl sonra bir kere daha yerini korumuştur ve koruyacaktır.Ünüforma giyende çıkaranda yanılmışlardır.


haluk balaban IP: 85.110.140.xxx Tarih : 3.03.2008 12:39:46

milletin başlıkları .. Bir tek güvendiğimiz ordu vardı.türk milletinin geçirdiği travma. kayıp dış işleri bakanı ve yok olan dış politikamız .en sonda şehitlerin göz yaşları şehidin göz yaşı olurmu diyeceksiniz analar babalar basiretsiz yüreksiz politikacılar için evlatlarını bu vatan uğruna gönderirken kendi çocuklarına çürük raporu alanlar varken bu yazının başlığı şehitlerin göz yaşı olması en münasiptir saygılarımla.