Nil Karaibrahimgil’in seslendirdiği, bir GSM firmasının 2009 yılını karşılayan bu güzel reklam şarkısı, yeni yılın ilk günlerinde dilimize düştü.
"İki-sıfır-sıfır-dokuz…
Haydi gel bekliyoruz!"
* * *
Aslında vatandaş olarak “iki-sıfır-sıfırı” (200 TL) gerçekten bekliyorduk da, bu kadar sinsice geleceğini tahmin etmiyorduk.
Hatırlarsınız, AKP Hükümeti işbaşına geldiğinde en büyük paramız “elli milyon” liraydı.
Sonra, “bol sıfırlı lira bizi utandırıyor” denilerek, hepimizin de desteklediği, liradan sıfırları atma operasyonuna girişildi.
Bu arada çaktırmadan nurtopu gibi bir 100 YTL’miz olmuştu.
Utançtan kurtuluyoruz heyecanıyla, yeni paranın rengi ve şekli de güzel olunca, bunu pek de önemsemedik.
Aslında yüksek değerli para basmak, enflasyonun bir göstergesiydi.
Zaten bu bol sıfırlı paralara da böyle bir süreci takip ederek gelinmişti!
AKP sadece süreci sil baştan yapıyordu.
Hem de gözümüzün içine baka baka eski paraya göre “yüz milyonluk” ve ”iki yüz milyonluk” banknotlar basarak!
Hem de güya, süper enflasyon göstergesi olan bu 200 TL’lik banknotlar, piyasaya verilmeyecek, sadece bankalar arası işlemlerde kullanılacaktı!
Değişen bir şey yoktu aslında.
Sadece yüksek enflasyon göstergesi olan büyük oranlı para basımı, çok güzel kamufle edilmişti!
Hem de paranın şeklinin iki kez değişmesi ile ortaya çıkan astronomik basım ve tanıtım maliyetleri de cabasıydı!
Tek bir kağıt banknot 12 kuruşa basıldığına göre, toplam maliyeti bir zahmet siz hesaplayıverin artık!
* * *
Sevgili sabit ücretli kardeşim şimdi anladın mı, Hükümet tarafından açıklanan süper düşük resmi enflasyon rakamlarına rağmen, cebindeki paranın neden uçup gittiğini?
Çünkü enflasyonu, hiç satılmayan, böylece fiyatı da artmayan şeylerin fiyatıyla hesap ediyorlar.
Ama aslında gerçek enflasyonla cebindeki para “pula” döndüğü için de durmadan büyük para basıyorlar.
“Ergenekon”u falan boş ver, onlar kendi aralarında hallederler.
Sen asıl cebindeki “enflasyona” bak.
Sen; doğalgaza, kömüre, fahiş vergiler olmasa 50 kuruşa alacağın benzine ( tek bir banknotun basımı 12 kuruşa mal oluyor!), gıdaya, kırtasiyeye sürekli zam gelirken, senin “resmi enflasyona” endeksli maaşın neden “kuş kadar” kalıyor onu hiç düşündün mü?
* * *
O zaman hep beraber söylüyoruz:
“İki-sıfır-sıfır”-dokuz
Biz bu işlere artık tokuz!