Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tam üyelik konusunda bir tarih beklentilerinin olmadığını belirteek, "Aslolan müzakerelerin başlatılmasıdır" dedi. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ise Türkiye'nin destek konusunda Türkiye'ye güvenebileceğini vurguladı.
Başbakan Erdoğan ve Almanya Başbakanı Schröder, açıklamalarının ardından basın mensuplarını cevapladı. Schröder, '2004 Aralık ayı geldiğinde Türkiye Almanya'ya destek konusunda güvenebilir mi? Türkiye'nin üyeliğine tereddütle yaklaşan üyeler nezdinde girişimleriniz olaca mı?' şeklindeki soru üzerine Türkiye'nin Almanya'ya destek konusunda kesinlikle güvenebileceğini vurguladı. AB Komisyonu'nun ve raporu hazırlayacak olan Gunter Verheugen'in kendilerinden bir tavsiye istemesi halinde bu tavsiyeyi vereceklerini belirten Schröder, Türkiye'nin, reformlarıyla çok olumlu bir yönde ilerlediğini gördüklerini dile getirdi. Schröder, "Bu reformların yeni bir zihniyeti meydana getirmesiyle birlikte Komisyon'un raporunun olumlu olma hazırlığı daha da artacaktır. Almanya olarak reformların uygulanması sürecinde destek vermeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Bizim oyumuz koşullar yerine getirildiği takdirde müzakerelerin en kısa zamanda başlatılması yönündedir" şeklinde konuştu.

SCHRÖDER: "POLİTİKAMIZ HİÇ DEĞİŞMEDİ"
Almanya'nın Türkiye'ye yönelik politikasının neden değiştiği ve Aralık ayında yeni koşulların öne sürülüp sürülmeyeceği yönündeki soru üzerine Schröder, kendi Hükümeti döneminde böyle bir politika değişikliği olmadığını ifade etti. Tek taraflı değerlendirmeler nedeniyle böyle bir izlenip verilmiş olabileceğine işaret eden Schröder, Helsinki Zirvesi'nden bu yana Türkiye'nin AB üyeliğine desteklerinin sürdüğünü vurguladı. Schröder, AB'nin koşullarını çok önceden belirlediğini ve bu koşulların Kopenhag kriterleriyle ortaya konulduğunu hatırlatarak yeni koşulların getirilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Türk Hükümeti'nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda başlattığı sürecin ve sarfettiği çabanın Avrupa'da olumlu yankı uyandırdığına dikkat çeken Schröder, bu çabaların sürmesinin AB sürecine olumlu katkı sağlayacağını dile getirdi.

ERDOĞAN: "UMARIZ MERKEL'İN GÖRÜŞLERİ DE AYNI NOKTAYA GELİR"
Başbakan Erdoğan ise bir Alman gazetecinin, 'AB'nin Aralık ayında nasıl bir karar vermesini bekliyorsunuz, belli bir takvim bekliyor musunuz? Schröder'den duyduklarınız, Merkel'den duyduklarınıza göre daha mı hoşunuza gitti?' şeklindeki sorusu üzerine Aralık 2004 'te müzakerelerin başlaması ile ilgili kararın çıkmasını beklediklerini vurguladı. Türkiye'nin bugün uygulama süreci içinde olduğuna işaret eden Erdoğan, "Aslolan müzakerelerin başlamasıdır. Tam üyelik konusuda bir tarih beklentimiz yok. AB üyesi ülkeler zamanı geldiğinde bunun kararını verir" diye konuştu.
Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Genel Başkanı Merkel ile Schröder arasındaki görüş farkının, bugün oluşan bir fark olmadığına dikkat çeken Erdoğan, Schröder'in Helsinki Zirvesi'nden bu yana olumlu bir bakış sergilediğini anlattı. Merkel'in ifadelerinin de kendileri için yeni olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Temenni ederiz ki onlar da görüşlerini aynı noktaya getirir. Biz Almanya ile bir aile gibiyiz. Almanya'daki vatandaşlarımızda aramızdaki köprü çok güçlü ve zengin. Bu köprü nedeniyle inanıyorum ki bu bakış çok daha olumlu hale gelecektir" dedi.

"KURSLAR AÇILMAYA BAŞLANDI"
'Reformların uygulanması konusunda Almanya Türkiye'ye ne tür bir destek verebilir? Reformların tümüyle uygulanması ne kadar zaman alır? Türkiye'nin her yerinde Kürtçe TV ve radyo yayınları ne zaman gerçekleşebilir' sorusuna ise Erdoğan şu karşılığı verdi:
"Uygulama Türkiye'nin yerine getirmesi gereken bir sorundur ve bu uygulamayı başlattık. Yayınlarla ilgili yönetmelik çıkarıldı. Bu yönetmeliğe göre yayın yapmak isteyenlere mani sözkonusu değil. Bildiğiniz gibi kendi dillerini öğrenme noktasında da bir adım atılmıştır. Bu konuda da kurs açmak isteyenler kurslarını açmaya başlamışlardır. Güneydoğu Anadolu'da iki tane var bildiğim kadarıyla ve ana dillerini öğrenme noktasındaki çalışmalarını yürütüyorlar. Herhangi bir mani sözkonusu değildir, böyle birşey olursa Hükümet olarak karşılarında bizi bulurlar. Bu konuda kararlıyız. Yasalar uygulanmak izin yapılır. Sayfaların arasında kalsın diye yasa yapılmaz. Bizim hükümetimiz bu yasaları kesinlikle uygulamaya koymak için yapmıştır. Bu konuda iradesi de mevcuttur".