Plastik sanatlar sezonunun sonuna yaklaştığımız bugünlerde İstanbul’un iki önemli özel müzesi Pera ve Sabancı, üç büyük sergiye imza atıyor...
Pera Müzesi, dünyanın en köklü sanat kurumlarından biri olan, 157 yıllık geçmişe sahip Victoria ve Albert Müzesi’nin seramik koleksiyonunu “Dünya Seramiğinin Başyapıtları” adlı sergiyle izleyiciye sunuyor. M.Ö. 2500’den başlayarak, değişik evrelerde ve farklı tekniklerde üretilen, 21. yüzyıla kadar uzanan 115 yapıtı içinde barındıran, Çin heykellerinden, Rönesans çömleklerine, İznik çinilerine kadar uzanan serginin en dikkat çekici parçalarından biri Pablo Picasso’nun 1954 yılında yaptığı “Sehpasının Başındaki Sanatçı” adlı vazosu.
Pera Müzesi eşzamanlı bir başka sergiye daha ev sahipliği yapıyor: “Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri: Gemiler, Efsaneler, Denizciler”. İstanbul Deniz Müzesi ile yapılan işbirliği sonucunda hazırlanan ve küratörlüğünü Ekrem Işın’ın üstlendiği sergi Osmanlı donanmasının serüvenine, farklı yapıtlarla ışık tutuyor. Sergide 16. yy. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait denizcilik resimleri, pusulalar, defterler, maketler yer alıyor. Aynı dönemlerdeki efsaneleşmiş denizcilerin portreleri ise İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde izleyiciye sunuluyor.
Lizbon’dan hatıralar
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) ise 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başını kapsayan zaman diliminde yaşamış önemli Portekizli sanatçıların eserlerinin yer aldığı “Lizbon Bir Başka Şehirden Hatıralar” adlı sergiyle yazı karşılıyor. Gulbenkian Vakfı işbirliğinde, Portekiz Cumhurbaşkanı Anibal Cavaco Silva’nın Türkiye ziyareti nedeniyle düzenlenen bu sergi, 73 tablo, Almada Negreiros’nun Lizbon limanı için yaptığı 6 duvar halısı ve pek çok fotoğraf aracılığıyla Lizbon ile İstanbul’un benzerliklerini, ortak yanlarını ortaya koyuyor.
Serginin küratörü Maria Helena de Freitas Orhan Pamuk’a bir gönderme yaparak, Lizbon’da onun kitaplarını okuyan her Portekizlinin kendisini İstanbul ile özdeşleştirdiğini belirtiyor. İstanbul ile Lizbon’un birbirine çok benzediğini söyleyen Freitas, “Sergide, o dönemdeki Lizbon’un her sanatçı için esin kaynağı olduğu görülmekte” diyor.
“Dünya Seramiğinin Başyapıtları” 19 Temmuz’a kadar; “Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri...” 4 Ekim’e ; “Lizbon...” sergisi 14 Temmuz’a kadar izlenebilir.