19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Altın Portakal ödüllerle başladı

43. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin açılışı, dün Türk ve dünya sinemasının ünlü sanatçılarının katıldığı törenle yapıldı. Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen törende konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya'nın festival ile büyük bir gurur yaşadığını belirterek, geçen yıl uluslararası boyuta taşınan festivalin, Türk ve dünya sinemasının önemli isimlerini ağırladığını söyledi.

Türel, Altın Portakal Film Festivali'nin Türk sinemasının en saygın ve en köklü kültür olayı olduğunu dile getirdi.

Menderes Türel, "Bu büyük projenin taşlarını her yıl tek tek sabırla yerleştiriyoruz" dedi.

Türel, Altın Portakal Film Festivali'nde toplam 535 bin YTL'lik para ödülü dağıtılacağını da söyledi.

TÜRSAK ile festivalin Başkanı Engin Yiğitgil de, Altın Portakal'ın, Türk sinemasının sesini dünyaya duyurmak için uluslararası hale getirildiğini ifade ederek, bu yıl ilk kez düzenlenecek Avrasya Film Marketi ile dünya sinema endüstrisinin Antalya'da buluşmasının sağlanacağını dile getirdi.

Törene, Türk sineması sanatçılarının yanı sıra festivalin onur konukları "Şeytanın Avukatı" ve "Ray" filmlerinin unutulmaz yönetmeni Taylor Hackford ile Venedik Film Festivali'nde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görülen aktrist Helen Mirren ve ünlü aktrist Faye Dunaway de katıldı.

Törende, 1970'li yıllarda Ses Dergisi'nin düzenlediği yarışmayla sinemaya adım atan, yıllar içinde sinemanın değişen yüzünün simgelerinden biri olan Aytaç Arman ile sinemayı sinemada öğrenip ustalaşan aynı zamanda Sinema Oyuncuları Derneği Başkanlığını da yürüten Yusuf Sezgin'e, "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi.

35 yıllık sinema yaşamında, bu ödül ile çok büyük bir mutluluk yaşadığını belirten Arman, "Şu an objektifin karşısında oynayabilmek, bu ödülle yaşadığım mutluluk ve gururdan sonra çok daha kolay geliyor" diye konuştu.

Yusuf Sezgin de, ödülünü aldıktan sonra, "Bu onurlu ve görkemli ödülü almak, 43 yıllık sanat yaşamımdan sonra çok büyük bir gurur. Çok mutluyum" dedi.

Aktör ve yönetmen Kartal Tibet'e de, "Yıldırım Önal Anı Ödülü" verildi.

Film çekimi nedeniyle törene katılamayan Tibet'in ödülünü oyuncu Tuba Ünsal, Mehmet Aslantuğ'un elinden aldı.

Törende ayrıca, festival yönetimince Türk sinemasının kamera arkasında çalışan ve iyi işlere imza atan kişilere ilk kez verilmesi kararlaştırılan "Sinema Emek Ödülü" de ışık yönetmeni Recep Biçer'e sunuldu.

32 yıl boyuncu Türk sinemasındaki önemli filmlerde görev yapan Recep Biçer, mutluluğunu dile getirerek, ödülü sinemaya emek veren bütün arkadaşları adına aldığını söyledi.

Festivalin onur konukları olarak Antalya'ya gelen Taylor Hackford, Helen Mirren ve Faye Dunaway, gecede izleyenlerden büyük alkış aldı.

Dunaway'e, sinemaya katkıları dolayısıyla "onur ödülü" verildi.

Ödülünü festival başkanı Engin Yiğitgil ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in ellerinden alan Dunaway, konuşmasında, Altın Portakal Film Festivali'nin organizasyonunu çok iyi bulduğunu ifade etti.

Türk sinemasını çok iyi bilmediğini, ancak Türk sanatçılardan Göksel Kortay'ın yakın arkadaşı olduğunu anlatan ünlü yıldız Dunaway, "Türkiye'de film yapmayı isterim. Varsa senaryo getirin, neden olmasın" şeklinde konuştu.

Gecede, Yılmaz Erdoğan'ın sinema ve Altın Portakal ile ilgili skeçlerinin yer aldığı şov ve Bollywood sinemasının esintilerini taşıyan Bhanga Beant dans grubunun gösterisine yer verildi.

Gecenin sunuculuğunu yapan oyuncu Şebnem Dönmez de, gösteri sırasında Hintli gruba eşlik etti. 


Altın Portakal  için yarışan filmler

Antalya Film Festivali'nin en heyecanlı, üzerinde en çok konuşulan, en fazla tartışılan bölümü, Türk filmlerinin kıyasıya mücadeleye girdiği ulusal yarışma olmuştur hep. Verilen para ödülü bir yana (ki bu yıl o da çok daha cazip hale geldi), ‘Altın Portakallı ' titrini almak baºlı baºına bir ayrıcalıktır, gurur kaynağıdır.


Bu yıl değerli Altın Portakal heykelciği için yarışacak filmlerin ortak özelliği henüz sinemalarda gösterilmemiş olmaları. Dünya prömiyeri Cannes'da yapılan Nuri Bilge Ceylan filmi İklimler ve geçen hafta Toronto 'da gösterilen Takva dışında tüm filmlerin ilk gösterimi Antalya'da yapılıyor.


Altın Portakal'da büyük ödülü kazanacak filmin yapımcısına bu yıl rekor para ödülü, tam 300 bin YTL verilecek. En iyi yönetmen 30 bin YTL, senaryo ve müzik dalında ödül kazananlar da 20 bin YTL para ödülü alacak.
Yarından itibaren Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında galaları yapılmaya başlayacak olan 'Araf' (Biray Dalkıran), Aura (Orhan Oğuz), 'Cenneti Beklerken' (Derviş Zaim), 'Eve Dönüş' (Ömer Uğur), 'İki Süper Film Birden' (Murat Şeker), 'İklimler' (Nuri Bilge Ceylan), 'Kader' (Zeki Demirkubuz), 'Kardan Adamlar' (Aytan Gönülşen) ve 'Takva'yı (Özer Kızıltan) sizler için mercek altına aldık. Şimdiden söyleyelim; resme uzaktan baktığımızda bazıları öne çıkıyor gibi görünüyor olsa da, sürpriz filmlere ve sonuçlara hazırlıklı olmakta fayda var. Ne de olsa sürprizler de Altın Portakal'ın gelenekleri arasında.

TAKVA

Yön: Özer Kızıltan
Oyn: Müfit Aytekin, Erkan Can, Murat Cemcir, Güven Kıraç, Feridun Koç.

Seti polis basmıştı

Toronto Film Festivali 'nde gösterildikten sonra Antalya'ya geçen iki filmden biri İklimler, diğeri ise Takva.
Yapımcıları arasında Fatih Akın 'ın da bulunduğu Takva 'yı (Allah korkusu anlamına geliyor) şu meşhur polis baskınında hatırlarsınız. Zikir ayininin provaları sırasında seti polis basmış ve film bir anda bu olayla anılır hale gelmişti.
Serdar Akar'la yollarını ayıran Yeni Sinemacılar 'ın sessizliklerini bozduğu film olarak da görülen, Özer Kızıltan imzalı Takva 'da içine kapanık, dini bütün Muharrem'in bir tarikata girmesiyle yaşadığı dönüşüm anlatılıyor. Senaryosunu Önder Çakar'ın yazdığı filmin, konusu itibarıyla tartışmalara gebe olacağı aşikar. Erkan Can 'ın performansının göz doldurduğu ise gelen bilgiler arasında.

EVE DÖNÜŞ (BACK HOME) 

Yön: Ömer Uğur
Oyn: M.Ali Alabora, Sibel Kekilli, Altan Erkekli, Savaş Dinçel, Perihan Savaş, Cihan Canova, Erdal Tosun, Necmettin Çobanoğlu, Cengiz Küçükayvaz
Süre: 101 dk.


12 Eylül filmi

Ömer Uğur 'un ödüllü senaryosundan yola çıkarak çektiği Eve Dönüş, festivalin en ilgi çekici filmlerinden biri.
12 Eylül askeri darbesinin insanların hayatlarındaki olumsuz etkisini, politikayla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir karı kocanın hayatı üzerinden anlatan yapım bir dönem işkence sahneleriyle sık sık basında yer almıştı.
Afişi halk oylamasıyla belirlenen filmin 12 Eylül 'ü tekrar tartışmaya açması bekleniyor. Başrollerde Mehmet Ali Alabora ve Sibel Kekilli var.

Mehmet Ali Alabora'yı Hababam Sınıfı Merhaba ve Maskeli Beşler gibi komedi filmlerinden sonra dramatik yönü ağır basan bir filmde izleme imkanı bulacağımızı hatırlatalım.

İKLİMLER (CLIMATES)

Yön: Nuri Bilge Ceylan
Oyn: Ebru Ceylan, Nuri Bilge Ceylan, Nazan Kesal, Mehmet Eryılmaz, Arif Aşçı, Can Özbatur
Süre: 101 dk.

İlk ödülü Cannes 'dan

Önce Cannes, sonra Toronto, şimdi de Antalya. Dünyayı dolaşan İklimler, Cannes 'da Altın Palmiye 'ye aday olup, FIPRESCI Ödülü'nü aldıktan ve Toronto 'da gösterildikten sonra şimdi de Antalya 'da Ulusal ve Uluslararası yarışma bölümünde.

Nuri Bilge Ceylan ilişkilere odaklanıyor ve karakterleri İsa ve Bahar'ın ilişkileri üzerinden insanların mutluluğun peşinde nasıl tökezlediğini anlatıyor.


Daha şimdiden Altın Portakal 'ın favorileri arasında gösterilen filmin başrollerinde Nuri Bilge Ceylan ve eşi Ebru Ceylan var.


KADER (DESTINY) 

Yön: Zeki Demirkubuz
Oyn: Ufuk Bayraktar, Vildan Atasever, Müge Ulusoy
Süre: 103 dk.

Masumiyet 'e dönüş

Zeki Demirkubuz, geçen yıl çekimlerini tamamladığı Kader 'de kendi sinemasının başyapıtı kabul edilen 'Masumiyet'in öyküsüne dönüyor.

Başrollerinde Uğur Bayraktar ve geçen yıl İki Genç Kız 'daki performansıyla Altın Portakal 'ı evine götüren Vildan Atasever 'in olduğu filmde Masumiyet 'in baº karakterleri Bekir ile Uğur'un gençliğine gidecek ve bir aºk öyküsü izleyeceğiz.


Cannes 'da yarışmasını beklerken, yarışma dışında kaldığını gördüğümüz Kader de festivalin ağır topları arasında.

CENNETİ BEKLERKEN (WAITING FOR HEAVEN)
 
Yön: Derviş Zaim
Oyn: Serhat Tutumluer, Melisa Sözen, Altan Erkekli, Ahmet Mümtaz Taylan
Süre: 107 dk.

Zaim 'den tarihi film

Tabutta Rövaşata, Filler ve Çimen ve Çamur filmlerinin yönetmeni Derviº Zaim, bir dönem filmiyle Altın Portakal için yarışıyor.


Cenneti Beklerken, İstanbul'da başlayıp Anadolu'ya uzanan bir yol ve aşk hikayesi. 17. yüzyıl Osmanlı'sında geçen ama farklı dönemlerdeki birçok tarihi olayı ve şahsiyeti buluşturan filmin konusu şöyle: Eflatun 17. yüzyılda İstanbul'da yaşayan bir minyatür ustasıdır. Bir gün, bir Osmanlı vezirinin konağına zorla götürülür. Osmanlı devletine karşı ayaklanan Danyal adlı bir şehzadenin uzak bir eyalette yakalandığını ve idam edileceğini öğrenir. İdam edilecek şehzadenin kimliğinden emin olabilmek için Eflatun'dan isyancının Batılı tarzda bir portresini yapması istenmektedir. Eflatun emir sonrası, seçme bir grup adamla başkentten Anadolu'ya doğru zorlu bir yolculuğa çıkar. Yolda karşılaşıp yanlarına aldıkları Leyla ile birlikte kendilerini duygu dolu büyük bir maceranın içinde bulurlar.

ARAF (PURGATORY) 

Yön: Biray Dalkıran
Oyn: Akasya Asıltürkmen, Murat Yıldırım, Kubilay Tunçer, Yasin ªerif Tulun, Mehmet Birkiye
Süre: 96 dk.

Korkumuz kürtaj

Konusu itibarıyla tartışma yaratacak yarışma filmlerinden biri de Biray Dalkıran imzalı Araf. Korku türündeki film kürtajı masaya yatırıyor ve bunun üzerinden hem korkutmayı hem de tartışılmayı hedefliyor.

Konu şöyle: Eda, akademide okuyan bir dans öğrencisidir. Öğrenciyken hamile kalır ve çocuğunu aldırır. 3 yıl sonra Cenk ile evlenmiştir ve bu beraberlikten 2 aylık hamiledir. Fakat bu hamilelikle beraber 3 yaşında bir kız çocuğunun hayatına girmesine bağlı olarak psikolojisi değişen Eda, git gide hem kendine zarar vermeye hem de çevresindekileri korkutmaya başlar.

KARDAN ADAMLAR (SNOWMEN)

Yön: Aytan Gönülşen
Oyn: Hazım Körmükçü, Ogün Kaptanoğlu
Süre: 98 dk.

Bir kış filmi

Aytan Gönülşen 'in ilk uzun metrajlı filmi Kardan Adamlar, bilmedikleri bir dünyada yaşam mücadelesi vermek zorunda kalan iki adamın özlerine dönme ve kendileriyle yüzleşmelerinin hikayesi.


İş ortağı olan Levent ve Can, soğuk bir kış günü, şehirlerarası bir yolculuğa çıkarlar. Beyazın hakim olduğu muhteşem bir manzara eşliğinde dağ yollarında ilerleyen cip, bir süre sonra Can'ın eğlence tutkusuyla kara saplanır. Ortağının sorumsuzca davranışlar sergilediğini düşünen Levent, ona sinirlenip bulundukları yerden uzaklaşınca birbirilerini kaybederler. Tekrar bir araya geldiklerinde, aniden bastıran tipi nedeniyle bu kez yönlerini kaybettiklerinden, ev sahipliğini yemyeşil ağaçlarla bezenmiş karlı dağların yaptığı, hiç bilmedikleri bir dünyada bulurlar kendilerini.
Düzce'nin Gölkaya ilçesindeki Kardüz yaylasında çekilen film izleyenlere etkileyici görüntüler vaat ediyor.


İKİ SÜPER FİLM BİRDEN (GRAVITY ZERO)

Yön: Murat Şeker
Oyn: Tim Seyfi, Murat Akkoyunlu, Uğur Polat, Beste Bereket
Süre: 95 dk.

Yönetmenin hikayesi

Almanya Rüyası adlı belgeselin ardından ilk uzun metrajlı filmini çeken Murat Şeker, İki Süper Film Birden (film adını üst üste iki erotik film oynatıldığını haber veren meşhur 'İki Süper Film Birden' yazısından alıyor) adlı çalışmasında, senaryo ve profesyonel oyuncuların olmadığı deneysel bir film çekmeyi hedefleyen bir yönetmenin trajikomik hikayesini anlatıyor.


Tim Seyfi, Uğur Polat ve Altın Portakallı genç oyuncu Beste Bereket'in rol aldığı filmde Nejat İşler de kamera karşısına geçmiş.

Duvara Karşı dahil, yurtdışında çeşitli yapımlarda rol almış Tim Seyfi'nin Türkiye'deki ilk filmi olan İki Süper Film Birden, festivalin hemen ardından 29 Eylül 'de vizyonda olacak.

AURA 

Yön: Orhan Oğuz
Oyn: Gani Rüzgar Şavafa, Töre Anadolu, Ahmet Satılmış.
Süre: 90 dk.

Yol hikayesi

Anayurt Oteli 'nin görüntü yönetmenliğini yaptıktan sonra Kara Kentin Çocukları ve Büyü filmlerinde yönetmen koltuğuna oturan Orhan Oğuz, Aura adlı filmiyle Altın Portakal için yarışıyor. Hakkında henüz fazla bir şey bilmediğimiz filmin konusu ise kısaca şöyle: Haydar, cemaatinden yol düşkünü cezası alır. Oysa asıl suçlu ağabeyi Şahin'dir. Yol düşkünü Haydar ile Yezide'nin yolları kesişir. Öksüz büyüyen Yezide'nin bundan sonraki hayat hikayesi bir auraya dönüşür. İki soyguncunun serüveni de bu auraya karışır.



aa
Yayın Tarihi : 17 Eylül 2006 Pazar 09:53:41
Güncelleme :17 Eylül 2006 Pazar 11:09:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?