'Devlet sanattan çekilebilir' sinyali

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Topkapı Sarayı'nda  verdiği özel röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Devlet tiyatro ve operasının özelleşebileceğinin sinyallerini veren Bakan Günay, 55 yaşında sanatçıların halk oyunları ekibinde yer almasının yeni bir mevzuatla önüne geçilebileceğini söyledi.
Gündemdeki çevre sorunlarına da değinen Bakan Günay'ın değişik konulardaki açıklamaları özetle şöyle:


MÜZELERİN GÜVENLİĞİ
"Bazı tarihi eser kayıplar ve değiştirimleri, müzelerdeki denetimler sırasında ortaya çıkıyor. Böylece sürekli bir denetim ihtiyacı olduğu anlaşılmış oldu. Bizden önce başlayan bu çalışma şimdi de aynı hızla sürdürülüyor. Çok ciddi eleman sıkıntımız var. Üzüntüyle gördüm ki Kültür ve Turizm Bakanlığı ikinci konumda kalmış.
Ülkemizde kamuda çalışanların ücretleri genelde yüksek değil. Bazı bakanlıklarda bir takım uygulamalarla ek destekler sağlanmış. Bu bizim bakanlığımızda ne yazık ki uygulanmamış. Devletin genel politikası içinde eşit işe eşit ücret anlayışı ile çözümlenme yapılacak.

TİYATRO, OPERA, BALE
Yeni bir mevzuat ve hukuk düzenlemesine ihtiyacımız var. Devletin sanatı desteklemesi adı altında opera, bale, korolor gibi birimler oluşturulmuş. Bunların oluşturulduğu dönemlerde hep genç yetenekler alınmış.
Üzerinden yıllar geçince bu yetenekler arkadan gelen gençlerin önünü tıkar hale gelmiş.
Bu alanlarda çalışanların klasik devlet memuru gibi 65 yaşını emekli olmak için beklememesi gerekiyor. 40 yaşını aşmış bir sanatçıyı sahneye çıkması için zorlayamazsınız. Mevzuat benim onları zorlamamı, onların da sahneye çıkmasını gerektiriyor.

'KADROLU TÜRKÜCÜ'
Devletin sanatı korumak adına 50 yıl önce bu sanat kurumlarını kurması ihtiyaçtı. Bugün öyle bir ihtiyaç var mı acaba? Bunlar gönüllü kuruluşlara, sivil toplum örgütlerine, yerel yönetimlere devredilemez mi? Bakanlık olarak bunların içindeki gayreti ve yeteneği desteklesek daha iyi olmaz mı? Bunları sorguluyorum.
Devletin 2007 yılında Anadolu'nun filanca yerinde kadrolu türkücüsü ve oyuncusu olur mu? Bunu masaya yatırdık.

'Ağaç kesimlerini takip ediyorum'

Bakan Ertuğrul Günay, Kaz Dağı ve çevre sorunları konusunda şunları söyledi:
Kültür ve Turizm Bakanı'yım ama doğal halimle çevreci biriyim. Bu tür olaylarda "Doğa katledilmeden, ağaç kesmeden yapabilir miyiz?"i en önde tutarım. Hem enerji ve maden sorumlusu arkadaşım hem de çevre ve orman sorumlusu arkadaşımla konuyu yeniden değerlendireceğim. Onlardan taze bilgiler almaya ihtiyacım var.
Bu alanın çevre açısından son derece önemli bir yer olduğunu biliyorum. Her yapılan yatırıma, yeniliğe karşı duran marjinal yapılanmayı da desteklemiyorum. Koruma-kullanma dengesi olmalı. Bir yandan korurken diğer yandan faydalanmalıyız. O faydalanma kaynağını tüketmemeli. Hem golf sahalarındaki ağaç kesimi hem de Kaz Dağı'nı bu açıdan yakından takip ediyorum."

'Koleksiyonerlerle ilgili çalışma var'

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay özel müzesi olan koleksiyonerlere müjde verdi. Yeni yasa hazırlığına göre, arkeolojik eser bulundurmaları yasak olan koleksiyonerlerden özel müzesi olanlar sergilemek şartıyla artık eser bulundurabilecek. Günay, bu düzenlemenin hangi aşamada olduğu sorusunu şöyle yanıtladı:
"Belli tarihe kadar olanlar eserlerin koleksiyonerlerde kalmasına yönelik bir çalışma yapılmış ama Meclis'e sunulmadı. Koleksiyonerler 'Bunları biz almazsak kaçakçılık oluyor' diye farklı bir açıdan bakıyor. Danıştay kararı bize dar bir alan bırakıyor. Bu karar doğrultusunda koleksiyonerlerle aynı çerçeveden bakamıyoruz. Ancak koleksiyonerlere değil de 'özel müze sahiplerine bunları sergileme imkânı sunabilir miyiz', bunun üzerine çalışıyoruz."