25
Mayıs
2024
Cumartesi
MEDYA

ÖZEL HAYATIMLA DEĞİL MESLEĞİMLE ANILMAK İSTİYORUM

Hemen her dönem mankenler, şarkıcılar ve oyuncuların özel hayatları merak edilir, bu meslek gruplarına ait isimlerin özel hayatları isteseler de istemeseler de magazin gündeminin ilk sıralarında yer alır.

Zamana göre favori ünlüler değişir; mesela 60 ve 70'lerde sinema yıldızları, 80'lerde Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses ve Müslüm Gürses gibi arabeskçiler, 90'lı yıllarda 'pop star'lar, 2000'lerde mankenler, şarkıcılar ve futbolcular magazin dünyasının gözdeleri oldu.

Son dönemde bu ünlülere, köşe yazarları; Ayşe Arman, Serdar Turgut, Can Dündar, Ahmet Hakan, Hıncal Uluç gibi isimler eklendi. Medya Takip Merkezi'nin 31 Ağustos-6 Eylül tarihleri arasında hakkında en çok haber çıkan kişinin Ahmet Hakan olduğunu açıklaması, gazetecilerin magazindeki yerini göstermesi açısından en somut örnek!

Köşe yazarlarının bu kadar konuşuluyor olması, yazarlığı da gözde meslek haline getirdi. Geçtiğimiz hafta bu konuya değinen Sabah Gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu'nun da ifade ettiği gibi çocuklar ünlü olmak için sarkıcı ya da manken olmayı değil, gazeteci olmayı istemeye başladı.

Fikirleriyle, polemikleriyle medyada tartışılan yazarlar gündelik, köşeden köşeye birbirine laf atan, özel hayatı konu alan yazılar kaleme almaya başladı. Bu yazıların çok okunuyor olması, diğer yazarların da iştahını kabartmış olacak ki; bu tür köşelerin sayısı çoğaldı.

Peki fikirleriyle gündeme gelmesi gereken gazeteciler neden magazine malzeme oluyor, özel hayatlarıyla ön plana çıkıyor? Bu bir ihtiyaç mı yoksa tercih meselesi mi? Kimine göre bu durum, daha çok okunma kaygısının bir sonucu, kimine göre gazete artık iki tür ihtiyacı karşılıyor. Gazeteci magazin malzemesi olur mu?.. Çok tartışılan bu soruya, acaba yılların gazeteci ve magazincileri ne cevap veriyor.

***

Özel hayatlarını pazarlıyorlar
Mehmet Barlas: Gazeteciler, insanların başka hayatlara ilgisinden yola çıkarak kendilerini yazmaya başladı. Herkes bir özelliğini pazarlarken bazı gazeteciler de özel hayatını pazarlıyor. Kiminin hayatı ilgi çekici. Bazıları ise sıkıcı hayatlarını ilgi çekiciymiş gibi pazarlıyor. Magazin, gazeteciliğin önemli bir parçası. Ancak magazin ve diğer haberlerin ayrı olması gerekiyor. Şimdi herkes magazinci oldu. Bu, doğru değil. Batı'da kaliteli gazetecilik ve kalitesiz gazetecilik ikiye ayrılır. Kalitesiz gazete, küçük tabloitlere basılır. Bizde bu durum biraz daha farklı. Büyük tabloitte olup kalitesiz yayın yapan gazeteler var.

***

Gazetecilerin de hayatı merak edildi
Aykut Işıklar: Demek ki halk, gazetecileri de magazinde görmeyi talep ediyor. Demek ki gazeteciler de en az şarkıcılar kadar ilgi görüyor. Şarkıcıların albümleri ne kadar çok konuşulursa, satıyorsa gazetecilerin de yazıları okunuyor. İnternette kimin ne kadar okunduğu görülebiliyor. Onların da bir reytingi var. İnsanlar televizyonda manken ve şarkıcıları görmekten sıkılıp az da olsa düşünebilen, konuşabilen birilerini görmek istedi. Gazeteciler her akşam televizyona çıkıp görüşlerini anlatmaya başladı. Sonunda halk, onların da hayatını merak etti. Ardından özel hayatlarını yazılarına yansıtmaya başladılar. Belli medya grupları onları medya maymunu olarak kullanıyor. Bu durum, magazin basınına da, gazetecilere de yarıyor.

***

Hollywood gazeteciliği yapıyorlar
Yavuz Baydar: Gazeteciler maalesef mesleğin ruhunu unutarak kendilerine prim getireceklerini sandıkları özel hayatlarını yazıyor. Bizde dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen 'yıldız Hollywood' gazeteciliği yapan birtakım gazeteciler var. Köşelerini kendi egoları ve çıkarları doğrultusunda kullanan gazeteciler göz göre göre görevlerini suistimal ediyor. Onları pohpohlayan genel yayın yönetmenleri var. Bu hastalık ancak işini iyi yapan köşe yazarlarının öne çıkarılmasıyla ve sayılarının çoğaltılmaya çalışılmasıyla düzelir.

Gazeteciliğin iki yönü var
Ali Atıf Bir: Gazetecilerin kendi hayatlarını yazmaları mesele değil. Çünkü gazeteciliğin artık bilgilendirme ve eğlence olmak üzere 2 yönü var. Kendi hayatlarını yazmaları da eğlendirme kısmına giriyor. Gazetecileri ünlü insanlar haline getirdik. Doğal olarak ünlü sıfatıyla merak ediliyorlar. Konumlarını eleştirebiliriz ancak gazetecilerin bu noktaya geldiklerini kabul etmek zorundayız.

***


Moda olarak görüyorum
Ali Eyüboğlu: İki türlü gazetecilik var: Yaptığı haberle, yazdığı yazıyla gündem olanlar, bir de yaşadıklarını yazarak yazısının kahramanı olanlar. Burada okurun hangi kesimi yüreklendirdiği önemli. Özel hayatıyla tanınan gazetecileri örnek alıp onlar gibi olmak isteyen bir sürü genç var. Bu tarz yazarlar artıyorsa okunuyorlar demektir. Bana göre gazeteci yaptıklarıyla değil, yazdıklarıyla gündem oluşturmalı. Şiddetle karşısında değilim ancak taraftar da değilim. Bir moda olarak görüyorum. Sürekli gündemde olacaklarını sanmıyorum.

***


Medya, dur durak bilmiyor
Haşmet Babaoğlu: Gazeteciler ve köşe yazarları hiçbir dönemde sadece yazılarıyla gündeme gelmedi. Mesela Ahmet Emin Yalman'ları, Refii Cevat Ulunay'ları, hatta daha eskiden Refik Halit Karay'ı, daha yakın dönemden Çetin Altan'ı hatırlayın. Hayatını anlatmak aynı zamanda kültürden, politikadan da söz etmektir. Bugün farklı olan şey şu: Yazarlar köşelerinden birbirleriyle haberleşiyor, birbirleriyle itişiyor; başka bir dünya ve başka bir işlev yokmuş gibi davranıyorlar. Ben de yazılarım dışındaki hayatımla da gündeme geldim. Bunun nedeni, aynı zamanda bir ekran figürü olmamdı. Fakat yazılarımı köşeciler arası haberleşme alanına çevirmek istemiyorum. Sürekli başka yazarlarla atışmak, itişmek okuru heyecanlandırıyor ama bunun okura gerçekten faydası dokunuyor mu? Hayır! Gazeteciler de "tanınmış" kişi olabilir. Ama "celebrity" (popüler ilgiyle kutsanmış ünlü) olamazlar. Ancak hem medya hem de kitle gazetecilere de "celebrity" muamelesi yapıyor. Özel hayatımla gündeme gelmekten çok rahatsızlık duydum. Fakat öğrendim ki, ne yapsanız bazen kaçamıyorsunuz. Şimdi bir tür inzivadayım. Ama medya canı istese, benden şimdi bile ne malzeme çıkartır. Medya, medyayı magazin konusu yapmaya karar verdi mi, dur durak bilmiyor.
 

Saliha Cüvelek - Zaman
Yayın Tarihi : 8 Kasım 2009 Pazar 16:34:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?