Tatlıses'e 'anladığı dil'den yanıt

Türkücü İbrahim Tatlıses'in İbo Şov için TRT ile anlaştığı ve TRT'nin İbo'ya 150 bin YTL teklif ettiği iddiaları gündemi uzun süre meşgul etmişti. Tatlıses, hafta ortasında Kral TV'de canlı yayında bu iddialarla ilgili medyaya yönelik olarak ağır eleştirilerde bulundu. Küfürler savurdu.

Türkücü Tatlıses şunları dedi:

"Sanki TRT'de genel müdür, orada çalışanların hepsi üçkağıtçı hepsi bilmem neymiş gibi yazılar yazılıyor. Ayıptır ya. Bazen medyaya kızıyorum yani. Orayla bir sözleşme yapmak üzereyiz. TRT bizim ilk göz ağrımız. Hem de devletimizin kanalı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kanalı.

'Efendim İbrahim Tatlıses'e nasıl 150 milyar verirsiniz?' Sanane lan. Sana gi..n çı..n ne arkadaş. Bunun altında ne arıyorsun? Bunun altında bişey arama oğlum. Bizde de hile yok TRT'de de hile yok. Gerizekalı, sen bunu yazmakla neyi yazıyorsun? İçine sığdıramadığın ne? Alıp veremediğin ne?"

İbrahim Tatlıses'e VATAN gazetesi yazarı Mustafa Mutlu 'anladığı dil'den bugün köşesinden yanıt verdi. Alıntılayarak aktarıyoruz:

Mustafa Mutlu / Vatan Gazetesi

Hıyar da sensin, geri zekâlı da...

Bundan yaklaşık 20 gün kadar önce gazetelerde TRT’nin bir türkücüyle program başına 65 bin YTL’ye anlaştığı haberi çıkmıştı. O türkücü de hemen bir demeç patlatmış ve “Ben o paraya o programı yapmam, 150 bin YTL alacağım” demişti...

Ben de 16 Nisan’da, “Bu ülkede ayda 240 bin YTL’lik geliri hakaret sayacak kaç babayiğit var” diye sormuştum...

Bu terbiyesiz adam, dün bir açıklama yapmış ve isim vermeden bana ve benim gibi düşünenlere “Hıyar” demiş ve eklemiş:

“Sana ne lan? Sana giren çıkan ne? Geri zekâlı, sen bunu yazmakla neyi yazıyorsun? İçine sığdıramadığın ne?”

Ey küstah adam... İsim vermeden hakaret ettiğin “yazar” bensem, dinle:

Sana “girip çıkan” değil benim derdim!

Benim derdim; vatandaşın ödediği elektrik faturalarından aldığı parayla ayakta duran bir kamu kurumunun hovardaca yönetilip, yönetilemeyeceği!

Bu yüzden meslek namusum gereği işimi yaparım ve devletin kaynaklarını peşkeş çekenlerden ve bundan nemalanan herkesten hesap sorarım!

Bunun için “Savcı” olmama da gerek yok, “müfettiş” de. Benim sorduğum soruyu sormak, kamu adına görev yapan her gazetecinin işi!

Bu yüzden ‘hıyar’da sensin, ‘lan’da, ‘geri zekâlı’da...

Haddini bil mahalle kabadayısı!