16
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

AK PARTİ'NİN OYLARI NEDEN PATLADI?

Uzmanlar üç noktada birleşti



* 27 Nisan bildirgesi ve Cumhurbaşkanlığı krizi

* Ekonomik istikrar ve Avrupa Birliği sürecine destek

* Siyasi yelpazede merkez sağa talip oldu


22 Temmuz seçimlerinde, iktidar partisi AKP oylarında patlama, kamuoyu araştırmacıları dışında, farklı toplum kesmleri tarafından şaşkınlık yarattı. 3 Kasım 2002 milletvekili seçimlerinden aldığı yüzde 34.3 oy oranı ile birinci parti olarak çıkan AKP, aynı başarısını 2004 yerel seçimlerde de sürdürdü. AKP, son seçimde de oylarının yüzde 46.66’ya tırmanması sonucu yine birinci parti olarak çıktı. AKP çevreleri bile bu oranda bir halk desteği beklemiyordu. Peki bu desteğe neden olan unsurlar neydi? Bu soruyu uzmanlara sorduk.

ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mustafa Şen, CHP’nin ısrarlı “laiklik” tezi üzerinden sürdürdüğü muhalefeti AKP’nin, iyi bir seçim propangandası ile kendi lehine çevirdiğine de dikkat çekti.

A.Ü. Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar ise AKP’nin askeri vesayet yönündeki girişimlere gösterdiği tepkinin ve CHP’nin tutumunun etkili olduğu ifade etti. Prof. Dr. Nilüfer Göle ise AKP’nin istikrarı sağladığını vurguladı...

Uzmanlar, AKP’nin başarısını şöyle yorumladı:

Demokratik öfkenin sonucu

Demokratİk öfkenİn sonucu Prof. Dr. İhsan Dağı (ODTÜ Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi):
* AKP’yi yüzde 46’ya taşıyan neydi?


Demokratik öfkenin sonucuydu. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşanan “e-muhtıra” ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı Türkiye’nin merkez sağında demokratik bir öfkeye dönüştü. Son zamanlarda sürekli milli refleksleri konuştuk. Bunlar Kürt sorunu, Kıbrıs sorunu, Genelkurmay’ın toplumu teröre karşı toplumsal tepki göstermesi yönündeki talebiydi. Unuttuğumuz bir refleks vardı; demokratik refleks. Demokratik refleksin derin kökleri var ve bu darbeler dönemine kadar gidiyor. Merkez sağ siyasetin, siyaset dışı aktörler tarafından tanzim edilmesine karşı duruşunu AKP’ye oy vererek gösterdi.

* AKP’yi destekleyen kesim yeni bir toplumsal yapı mı oluşturdu? Bu yapıyı nasıl tanımlarsınız?

Türkiye’de son dönemde yükselen milliyetçilik, AB ve küreselleşme karşıtlığına karşı, “liberal demokrat muhafazakar” bir koalisyon oluştu. Bu koalisyon Türkiye’yi demokraside tutmayı, hukuk devleti, AB üyeliği ve küresel yapılarla entegrasyonu öne çıkaran bir yapıdaydı. AKP’ye oy vererek Türkiye’nin içe kapanmasına, milliyetçi histeri tarafından sarılmasına karşı durdular.

* CHP ve MHP’nin ülke elden gidiyor söylemi ters bir etki mi yarattı?

Halkın büyük çoğunluğu, ülkenin bir varoluş yokoluş noktasında olmadığını düşündüğünü gösterdi. CHP; MHP ve Genelkurmay Başkanlığı Türkiye’nin en büyük krizi yaşadığını gündeme getirdiler. Toplumu korkuyla yönetmeye çalıştılar. Toplum bu kesimlerden gelen korkuyla yönetilme ve disiplinize edilme girişimini benimsemediğini göstermek istediği için AKP kazandı.

* Sosyo-ekonomik koşulları iyileşmeyen halk kesimleri neden AKP’yi istedi?

AKP ikinci döneminde “sosyal restorasyon dönemi” olacak demişti. Dolayısıyla liberal ekonomik politikalarının eksik olduğunu kabul ettiler. İşsizlik, sosyal adaletsizlik, sosyal güvenlik konularındaki eksikliklere rağmen, halk önce demokrasi ve hukuk istediğini gösterdi. Demokrasi ve hukukla ekmeklerinin büyümesi arasında bağ kurduğunu gösterdi.

AKP’nin Güneydoğu’da oylarını artırmasını nasıl okumalıyız?

Güneydoğu’da oylarını yükseltmesi ise Kürt kökenli yurttaşların demokrasi vurgusu olan, AB hedefini kucaklayan, hukuk devletine sahip çıkan ve kimliklerine saygı gösteren bir merkez partiyi kucaklamaya hazır olduklarını göstermesiydi. DTP’nin ve PKK’nın da bundan çok ciddi sonuçlar çıkartması lazım.

AKP orta sınıfın umudu oldu
Can Paker (TESEV Başkanı)

* Yüzde 46,7’nin sırrı nedir?

Bu oy patlamasının altında iki ana neden var. Biri sosyolojik diğeri ekonomik.

* Sosyolojik nedeni ne?

Türkiye köylü toplumundan orta sınıf toplum olmaya doğru ilerliyor. Orta sınıf toplum ise bireysel özgürlüklerine, demokratikleşmeye daha düşkün. AB çabalarını destekler. Demek ki orta sınıf ve orta sınıf olma umudunu taşıyan kitleler bu umudu AKP’de buldu. Ayrıca AKP ekonomik açıdan doğru adımlar attı. Ama AKP’yi yüzde 46,7’ye taşıyan bir başka olgu daha var. 1950’den itibaren Türkiye’de ne zaman askerler sivil bürokrasiye müdahelede bulunsa, müdaheleye uğrayan parti oyunu artırdı. 27 Nisan muhtırası da AKP’nin oylarını artıran önemli bir nedendi. Çünkü Türk halkı seçilmişlere etki edebiliyor, ama atanmışlara edemiyor. O yüzden atanmışların seçilmişlere etki etmesini istemiyor. En küçük örneğiyle vatandaş bölgesinden seçilen bir bakanla görüşebilirken, Tapu Kadostro Müdürü’nün kapısında beklemek zorunda kalıyor. Elbette Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar da AKP’nin oylarını yukarı doğru tırmandırdı.


Halka ‘dindar cumhurbaşkanı seçtirmediler’ tezini anlattı



ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mustafa Şen:


12 Eylül öncesinden başlayan Milli Görüş’ün bir yükselişi var. 90’ların başında da belediye seçimlerini kazanarak başka bir aşamaya geldi. Bu aşamada da çok ciddi kamusal olanaklara kavuştu. Bunlardan da iyi yararlanıldı. Buradan itibaren de çok örgütlü çalışma yaptılar. Kamusal olanakları korumak için oy oranlarını genişlettiler. Çok örgütlü ve sistematik olarak kendilerine bağlı sermaya grupları yarattılar. AKP’de zaten bunun ürünü olarak ortaya çıktı. 2002 döneminde ise AKP, liberallerle ciddi uyum içine girdi. Bu AKP’ye hem iç de hem de uluslararası boyutta güçlendirdi. Uluslararası destek boyutu da var. Konjonktürel olarak değerlendirdiğimizde ise, AKP, cumhurbaşkanlığı seçimi krizini çok iyi değerlendirdi. Halka, “Dindar cumhurbaşkanı seçtirmediler” tezini anlattı. Bunu yaparken iktidarda olmanın avantajlarını da kullandı. CHP ise “laiklik” tezinde kaldı. Bu süreçte, ısrarlı ve iyi çalışmayan sadece durumu kurtarmak isteyen bir CHP vardı. Halkın nezninde AKP’ye alternatif oluşturaçak bir odak da yoktu. Bu AKP’nin işlerini çok kolaylaştırdı.


İstikrarı sağladı merkez sağa oturdu Prof. Dr. Nilüfer GÖLE (Sosyolog)

* AKP’nin yüzde 46.6 oy oranını nasıl yakaladı?

Bence Türkiye’deki dönüşüm umudunu, istikrar gerçeğini AKP verdi. Aslında devam edilsin mesajıydı AKP’nin verdiği. Demokratik açılım ve ekonomik istikrar başarısının iki temel noktası oldu ve böylelikle merkez sağa oturdu. Ancak bundan sonrası çok önemli. Örneğin, politikalarının ve kadrolarının ne kadar açılıp açılmadığını birlikte göreceğiz. Daha radikal bir yerden gelip merkeze talip olan AKP’nin dönüşüm sürecini izleyeceğiz.

* E-muhtıralar AKP’yi güçlendirdi mi?

Türkiye tarihi açısından baktığımızda otoriter çıkışların ardından demokratikleşmeden yana seçmenin tavrını göstermesi de söz konusu. 1950, 60, 70 ve 80’den çıkan dersler bunlardı. Türkiye’de siyaset, ordunun gölgesinden uzak olmalı biçiminde okuyorum. Siyaset birtakım oyunu, Türkiye’deki demokrasinin çok faktörlü olduğunu düşünüyorum.

* AKP merkezde kalır mı?

Türkiye’de toplumsallaşma her zaman sivilleşme anlamına gelmiyor. (Menderes dönemine atıfta bulunarak...) AKP bu anlamda da dikkatli davranmalı. Erdoğan, ilk konuşmasında kaygıları anlayan ve cumhuriyetin prensiplerinden yana birleştirici, bütünleştirici çok önemli bir konuşma yaptı. Bu söylemi devam ettirdiği taktirde merkezde kalır.


CHP siyasi yelpazede kendi kimliğine ait bir yerde oynamadı


A.Ü. Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar



”Son siyasi süreçte, kutuplaştırıcı ve kendisini hedef alan politikalar AKP’ye oy olarak gelmiştir. Burada en önemli faktörlerden biri askeri vesayet yönündeki girişimlere gösterilen tepkidir. CHP ise siyasi yelpazede kendi kimliğine ait bir yere oynamamıştır. İddiası sosyal demokrasi olan bir parti milliyetçi hamasete, ulusalcı kutuplaşmaya oynamıştır. CHP kemikleşmiş oylarını orta sınıftan almıştır. CHP’nin en büyük hatalarından biri de negatif bir politika izlemesidir. Sadece bir şeyleri engelleme, bir korkuyu göğüsleme iddiasıyla ortaya çıkıyor. Bu kadar karmaşık sorunların olduğu bir ülkede, bu politik yaklaşımlar farklı sonuçlar doğrurur.


Toplumun dilinden anladı

Serbesti Dergisi Yazarı Helsinki Yurttaşlar DerneğiYönetim Kurulu Üyesi Ümit Cizre

* AKP bu başarıyı nasıl elde etti?

AKP geçmiş dönemlerde daha iyi performans sergiledi. 2002 seçim sonuçları bir sonraki seçimin galibi olacağını gösteriyordu. AKP başarılı faaliyet gösterdi. Belediyelerde başarı gösterdi. Toplumla daha fazla yakın oldu. Onların dilinden anladı.

* AKP’nin bir başka sürpizi ise Doğu ve Güneydoğuda oylarını arttırmasıydı...

Çok basit Kürtleri dışlamadı, kucakladı. Kürt düşmanlığı yapmadı. Sorunlarını çözeceğine inandırdı. Bu nedenle Doğu ve Güneydoğu’da oylarını arttırdı. Dikkat ederseniz CHP başta Deniz Baykal ve bazı bürokratları yıllarca Kürt düşmanlığı yaparak oy kazandı. Bölgeden bu nedenle silindi. Bütün motivasyonlara kışkırtmalara rağmen Irak’a operasyon yapmadığı için bölge halkının takdirini kazandı.

* Seçim sonuçları ’halkın muhtırası’olarak da tanımlandı. Öyleyse bu mesaj kimlere gönderildi?

Halkın muhtırası demek çok doğru tanım. Mesaj, gerilimi arttırmak isteyenlere gönderildi. Çünkü bu ülkenin halkı yıllarca kutuplaşmanın yarattığı ortamlarda çok ağır faturalar ödedi. Artık huzur istiyor. Toplumda husumeti arttıracak gerilimi arttıracak eylemleri olmadı. kazandı. İstikrarı yakaladılar. Vatandaş bu nedenle rahatladı. AB’ye dönük politakası karnesine yüksek puanlar getirdi.

* CHP neden kaybetti?

CHP halkta gerilim yaratmadı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın seçim öncesi açıklamaları gerilimi arttırdı. Bu da CHP’ye kabyettirdi. Aynı şekilde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de benzer politika izledi. AKP’nin bu gerilim ortamına girmemesi halkın takdirini kazandı.


CHP kaybedince AKP kazandı

Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçbay Siyaset Bilimci

* CHP’nin muhalefeti mi AKP’yi yine tek başına iktidara taşıdı
?

Aynen öyle. Aslında CHP kaybettiği için AKP kazandı. CHP hiçbir şey yapmadı, sağcı bir parti olmasına rağmen kendini solcu gibi göstermeye çalıştı. Seçmenler de buna inanmadıklarını gösterdiler. AKP’nin başarısı Türkiye’nin solsuz kalmasından kaynaklandı.

* AKP’nin bu başarıya katkısı nasıl oldu?

Ayrıca AKP çok iyi örgütlendi, kapı kapı dolaştı, kömür, bulgur dağıttı. Küçük küçük imtiyazlar dağıtarak büyük ölçüde oyunu artırdı. AKP’nin siyasi becerileri tüm diğer partilerden daha yüksek. Cumhurbaşkanlığı süreci de etkili oldu. Mağduriyet edebiyatı doğru oranda oy getirdi.

* Güneydoğu halkı niye AKP’yi tercih etti?

Güneydoğu’daki temel problem etnik olmaktan öte, ekonomik kalkınmanın sağlanması. Biz kendi başımıza ekonomik kalkınma sağlayamıyoruz bunu Ankara yapsın diyorlar. Bu yüzden AKP’ye oy verdiler.
Ajanslar
Yayın Tarihi : 24 Temmuz 2007 Salı 07:34:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kaan nazlı IP: 88.254.205.xxx Tarih : 24.07.2007 21:57:11
AKP her zaman iyiki var çünkü ülkeyi ondan başkası doğru dürüst yönetemezdi bunu syn R.T.ERDOĞAN ğayet ğüzel yapıyo AKP tek devlet tek vatan tek millet tek bayrak

i. yigit IP: 82.21.147.xxx Tarih : 25.07.2007 01:36:56
Sayin Hocalarim hep bir noktasindan dogru seylere temas ediyorlar ama bence hepsi bir noktada yanlis. Kimse birisine kizip da bir baskasina oy vermez. Dolayisiyla CHP'nin AKP'ye secim kazandirdigi tezi dogru degil bana gore. Zaten CHP'nin siyasi surecte hangi tarafta yer aldigi ve nasil bir politika izledigi belli. Bu nedenle halkin oylarinda etki etmemistir. Insanlar artik sunu anlamali: Kökü Osmanlı'dan gelen bir toplumda sol bir parti tek başına iktidar olamaz. İktidar olmuşsa, halka rağmen olmuştur. Bence Ecevit'in iktidarı da halka rağmendi. İnsanlar bir şekilde devletin ellerini boğazından çekmesini istiyor. Bu insanlar da (AKP) en azından benim boğazımda da devletin eli var, ben de onlardan kurtulmak istiyorum dedi ve halkın desteğini istedi. Ayrıca birileri sürekli hep kriz tellallığı yaptı ama AKP'nin iktidarında bir ekonomik kriz yaşanmadı. Cumhurbaşkanımız anayasa fırlatmadı ama ondan daha fazlasını yaptı. Ama ekonomi yine ayaktaydı. Dolayısıyla küçük imtiyazlar denilerek (kömür, bulgur vs.) küçümseyici bir tavır sergilemek; ayrıca hak edilen oyları da başkasının sayesinde kazanıldığını belirtmek son derece haksız. AKP'nin oylarını artırmasının en büyük nedeni; halkın bu iktidarı beğenmesi ve artık ekonomik kriz görmek istememesi. Çünkü bana göre ne Bahçeli'nin ne de Baykal'ın ekonomiyle en ufak bir ilişkileri ve vizyonları yok. Birisinin ülkülerinden birisi hala köycülük.:) neyse fazla uzatmadan, AKP hak ettiği oyları almıştır; kimse sayesinde değil.

mehmet ali bayram IP: 88.226.147.xxx Tarih : 27.07.2007 13:37:32
ben burdan şu msjı vermek istiyorum bunuda herkes bilsin hepimiz BU VATANIN çocuklarıyız hepimiz bu topraklar üzerinde yaşıyoruz edirne'den kars'a giresun'dan hatay'a tüm türkiye bu topraklar üzerinde yaşayan herkes BU VATANIN ÇOCUKLARIDIR önemli olan birlik beraberlik içinde yaşamaktır biz iktidardan da muhalif partilerden de memnunuz içimize fesatlık koyonlar ayrımcılık yapanalar bu ülkenin insanı değilidirler adıymandan saygılar...!

necati IP: 88.226.174.xxx Tarih : 25.07.2007 14:34:18
akparti oylarını nasıl artırdı birinci nedeni devletin tüm imkanlarını kullandı.İstanbul ve ankara başta olmak üzere tüm belediye imkanlarını kullandılar. muhalefet yapılan yolsuzlukları ve ihale vurgunlarını millete anlatamadı. karadenizde ki sağlık müdürlüğü yolsuzlukları gündeme gelmedi. yine magdurları oynadılar, İstanbul eminönünde millete bedava su dağıttılar. bilindiği gibi aç insanın partisi demokrasisi kendine göredir. kömürü alan (Kalitesiz kömürü) oyları ak partiye verdi. Neyse burada bir sürü neden yazabilirim ama sayfalar yetmez. Birazda halk düşünsün. herkes halinden memnun demekki. ne diyelim.

sehap akın IP: 88.251.19.xxx Tarih : 25.07.2007 14:17:42
Benden de bir yorum: Şu açıkça nlaşıldı ki Türk halkı sert çizgilerden ve devlet katılığında ki politikalardan hoşlanmıyor.Ayrıca ve en önemlisi ; Özal'ın dört eğilim partisi aslında Türkiye'nin sosyal gerçeği. Bunlardan birini seçerek siyaset yapan partiler seçtikleri hedef kitlenin dışında oy alamıyorlar.AKP her ne kadar "şeriatçı" ya da "islamcı" bir zihniyet ile itham edilmiş olsalar da özellikle bu son dönemde partilerini merkezin göbeğine oturtmayı başardılar(yani en azından imaj olarak) Son seçimlerde ki adayları,ilan ettikleri politikaları ve başarı ile çizdikleri daha liberal profil (muhafazakar islamı söylemlerine almamış olmaları da) diğer kesimlerin ilgisini çekti ve daha fazla güven verdi.Bu arada islami meselelere hedefledikleri çözümü bulamadıkları halde muhafazakar islamcıların desteği hala devam ediyor.Halkımızın çoğu ülkenin ekonomik gerçeklerini bilmiyor,günlük duruma bakıyor. Hepsinden ötesi diğer alternatif partiler,yeterince güven vermedi.( ekonomide,sosyal sorunlarda,iç ve dış politikalarda)Ayrıca muhalif partiler hep mevcut iktidarı eleştirerek probaganda yaptılar,oysa halk onların açık ve net,kendilerini ikna edecek çözüm önerilerini ve alternatifleri duymak,bilmek istedi ama diğer partiler tüm seçim boyunca AKP'ye yüklenmekten başka bir şey üretmediler.Bazen halk, mevcut kötüyü güven vermeyen iyiye tercih ediyor. Bu hep olmuştur.