Türkiye'nin en ilgi çekici müzelerinden biri olan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi minik ziyaretçilerin akınına uğramaya devam ediyor. Türkiye'nin ikinci oyuncak müzesi olarak Konak Belediyesi tarafından 17 Ocak 2010 tarihinde kente kazandırılan müze her gün yüzlerce ziyaretçinin ilgi odağı olmaya devam ediyor.

Müze ziyaretçileri geçmişten günümüze kadar uzanan binlerce oyuncağı bir arada görmenin keyfini çıkarıyor. Minikler eğleniyor, büyükler ise yıllar önce ellerinden düşürmedikleri oyuncaklara bakarak çocukluk günlerine dönüyor. Konak Belediye Başkanı Dr.Hakan Tartan, müzenin açıldığı tarihten bugüne kadar yerli ve yabancı 40 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini bildirdi. Dünyaca ünlü İzmirli seramik sanatçısı Ümran Baradan tarafından bağışlanan binada 1850'li yıllardan günümüze kadar uzanan binlerce oyuncak yer alıyor. Başkan Tartan müze açılımı ile bir düşün gerçekleştiğini, daha iyi tanıtım, daha kaliteli hizmet ve daha çok turist için cazibe merkezleri düşüncesini yaşama geçirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Tartan; "Türkiye'yi birçok alanda temsil eden Ümran Baradan hocamız Konak Belediyesi'ne güvendi; bize bu binayı bağışladı. Bir sanatçının ürettiklerini ve kentten aldıklarını tekrar topluma ve kente vermek, topluma da mesaj olacak en önemli yapıyı oluşturduğu için kendisine şükranlarımı sunuyorum. Biz burada var olan çocuk müzesini oyun ve oyuncak konseptiyle birleştirerek Sunay Akın'ın destekleriyle dünya çapında bir müze anlayışı yarattık. Ziyaretçi sayısının 40 binleri aşması ne kadar haklı olduğumuz gerçeğini ortaya çıkardı. Bu müze çağdaş güzel, aydınlık kent İzmir'de önemli bir boşluğu doldurdu" dedi.

Konak Belediyesi olarak 2011 yılı içerisinde mask, karikatür ve kadın müzelerini açmayı planladıklarını hatırlatan Başkan Tartan, çağdaşlığın yolculuğunu gerek yerli, gerek yabancı turistlere yaşatmanın mutluluğunu bu müzeler ile yaşama devam edeceklerini söyledi. Tartan şöyle konuştu: "Konak İzmir, İzmir Konak demek. İzmir'in kalbidir Konak. İş, ticaret, kültür ve sanat merkezi. Eğlence, yemek kültürü, eğitim ve tarih merkezi. Bu avantajları daha iyi kullanmalıyız. Şimdilerde dünyada trend; butik müzeler. Elbette görkemli müzeler de olacak, ama turistlerin 3-4 saat geçirebileceği, yemek yiyip biraz soluklanacağı, farklı keyifler yaşayacağı mekanlara da ihtiyaç var. İşte bunun için Butik müzeler. Böylelikle o kentin, hatta ülkenin kültürü daha güzel özümsenebiliyor ve yaşanabiliyor. İzmir'i kültür başkenti yapma projelerimiz kapsamında butik müze açılımını yaşama geçirdik. Butik müzeler ziyaretçi sayılarından da anlaşılacağı üzere, turistlerin kente geldiklerinde önemli buluşma noktalarından biri oluyor. Uygar toplumlarda müzelerin o ülkelerin gelişmişlik göstergeleri olduğunu biliyoruz, bu İzmir turizmi için önemli bir adım, önemli bir gösterge oldu."