Sendikalı işçiye konteyner hapsi

Çerkezköy’deki Öznur Kablo, Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olan işçisinden sendikadan istifasını istedi, direnenleri işten çıkardı. İşe iade davasını kazanıp geri dönen 11  işçi de işbaşı yapmak için gittiğinde kendini konteynerde buldu.

Sendikalı işçilerin konteyner hapsiyle cezalandırıldığı olay, Tekirdağ Çerkezköy’de bulunan 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Öznur Kablo Sanayi ve Ticaret adlı şirkette meydana geldi. Öznur Kablo’nun sahibi İbrahim Balarısı’nın borsaya girmek üzere kurduğu ve kâğıt üzerinde olduğu iddia edilen Ak Kablo’ya tüm malvarlığını devir edeceğini söyledi.

Devir işlemleri sırasında haklarını kaybetmekten korkan işçiler ise Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye oldu. Ancak Balarısı, Ak Kablo’ya geçirilen işçileri baskı kurarak sendikadan istifa ettirmeye çalıştı. İstifa etmeyip direnenler ise işten atıldı.

İlk olarak Birgün gazetesinde gündeme gelen ve şaşkınlık yaratan “konteynere kapatılma olayı” ise işten atılan ancak mahkemeye giderek işe iade olan işçilerin işyerine geri dönmesiyle başladı.

‘İşiniz burada dediler’
Konteynerlere ilk kapatılanlar makine tornacısı Refik Yılmaz ile kablo kesim bölümünde çalışan Ahmet Erdem oldu. Makine tornacısı Yılmaz, yaşadıklarını şöyle anlattı: “2007 Mart ayında sendikaya üye olmaya başladık. Bu, işveren duyana kadar devam etti. Sonra bana ve sendikaya üye olanlara istifa baskısı yapıldı. Kimi istifa etti, tazminatlarını asgari ücret üzerinden alıp işten ayrıldı. Ama ben ve birkaç arkadaşım istifa etmeyip sendikal haklarımızı kullanmak istedik. Bu yüzden işten çıkarıldık. Ancak sendikanın haklarımızı savunmasıyla Yargıtay kararıyla işe iade hakkı kazandık, döndük. Ahmet Erdem ile 14 Mart 2008’de fabrikaya gittiğimizde işbaşı yapmak yerine önce bizi bir depoya götürüp ‘İşiniz burada’ dediler. Birkaç gün sonra da bizi fabrikanın bahçesindeki konteynere götürerek, ‘Haklarınızdan vazgeçene kadar burada çalışacaksınız’ dendi. İçeride yapacak bir iş yoktu. Sandalyede oturduk. Havanın en soğuk günlerinde içeride hapis kaldık. Son iki gün ise dokuz arkadaşımız daha geldi. En sonunda avukatımız sayesinde bilirkişi heyeti, polis ve sendika avukatı hep birlikte geldiler. Rezillik ortaya çıkmış oldu. Biz de zaten içeri bir arkadaşımızdan aldığımız kameralı cep telefonu sayesinde durumu görüntülemeyi başarmıştık, onu da delil olarak sunduk.”

Konteynerde kaldıkları süre boyunca başlarında güvenlik görevlisinin beklediğini söyleyen Yılmaz, “Soğuktan bağırsaklarımız bozuldu ama onun için bile güvenlikle tuvalete gidebiliyorduk. Sadece göreve iade edilen işçileri toplayan bir servisle, diğer işçilerin giriş çıkışlarıyla çakışmayacak saatlerde getirilip götürüldük. Kendimizi cüzamlı gibi hissettik” dedi. İşçilerin avukatı Onur Deniz Şen ise 13 gün konteynerlerde kilitli tutulan işçilerin durumlarını bilirkişi eşliğinde tespit ettiklerini, durumun fotoğraflandığını söyledi. Çerkezköy Kaymakamı Ahmet Akın Varıcıer, “sendikalı işçiye konteyner hapsi” ile ilgili inceleme başlatılacağını söyledi.

Türk-İş’in raporunda başka örnekler de var
Türk-İş tarafından hazırlanan ve Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’na (ITUC) bildirdiği Sendikal Hak İhlalleri Raporu’nda, geçen yıl 20 farklı olayda 1300’ü aşkın işçinin, sendikalaşma ve toplu pazarlık haklarının kullanımı nedeniyle mağdur edildiği ifade edildi. Raporda verilen bazı örnekler şöyle:
- 37 yaşında 2 çocuk babası tekstil işçisi Yüksel Yalabık, 2003’te bir tekstil işletmesinde çalışırken Teksif Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarıldı. Uşak tekstil işverenlerinin oluşturduğu ’kara listede’ kayıtlı olması nedeniyle iş bulamayan Yalabık, 16 Kasım 2007’de intihar etti.
- Tekgıda-İş’in İstanbul’daki bir gıda şirketinde örgütlenmesi üzerine, işveren, işçileri işten çıkarmayla tehdit etti ve zorla servislere bindirerek topluca notere götürüp sendika üyeliğinden istifa ettirdi. İşçilerden ikisi diğer işçilere gözdağı verilmesi amacıyla işten çıkarıldı. İşçilerin akrabaları aranarak, sendikadan istifa etmezlerse işten çıkarılacakları belirtilip psikolojik baskı uygulandı.
- İzmir’de TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan ve işe geri dönmek için mücadele başlatan işçiler defalarca dövülerek gözaltına alındı.