20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Allahsızlar...


Hafta sonu Sıhhiye’de işsizlik ve yoksulluğa karşı düzenlenen miting, çatışma görüntüleriyle haber oldu.
Polisle çatışan grup, kaldırım taşlarını sökerek ortalığı savaş yerine çevirirken polis de biber gazıyla müdahale etti.
Eylemcilerden biri, elindeki taşı bir dükkânın camına fırlatmadan önce şöyle haykırıyordu:
Allahsız kapitalistler! İnin ulan sırtımızdan... Ben 3 aydır işsizim; haberiniz var mı!”

* * *

Şiddet haberleri gazetelere “Kardeşim, hakkını doğru dürüst ara. Ne diye esnafın camını, belediyenin durağını kırıp döküyorsun!” diyen pederşahi bir üslupla yansıdı. Bu üslubun, öfkeyi anlamaya da dindirmeye de yetmeyeceği kesin...
Üst üste binen sorunlar, son krizin yarattığı ağır işsizlikle insanı isyan ettiren bir boyuta varıyor ve canı yanan kesimler Başbakan’ın “Hamdolsun, kriz teğet geçti” sözünü alay olarak algılıyor. Şifa beklerken şaka gelince öfkeleniyorlar.
Ve öfkenin hedefine, en yakındaki mağaza vitrini veya polis barikatı yerleşiyor.
Şimdilik!

* * *

Biz 70’lerin başında patlayan ve tüm gençliğimizi pençesine alan ağır bir iktisadi krizin ve o krizden beslenen kanlı iç savaşın tanıkları, kurbanlarıyız.
Bu savaşta dış etkenin, iç kışkırtmanın rolü bugün daha iyi anlaşılsa da o dönem çözüm umutlarının hepten tükenmiş ve demokratik çıkış yollarının tamamen tıkanmış olmasının ateşleyici etkisini de unutmamamız gerekir.
Aylardır işsizim, haberiniz var mı!” feryadını duyup dillendirecek sendikaların, partilerin, medyanın zayıflığı, sisteme yönelik nefreti büyütüyor ve terörü tek çözüm haline getiriyor.
Bu durum, şiddete dayalı politika yapanların tetikçi ihtiyacını karşılayacağı gibi, şiddeti kullanarak daha otoriter bir nizam hayali kuranların da ekmeğine yağ sürecektir.

* * *

Beylik ifadeyle söyleyeyim:
Biz bu filmi gördük.
Geçenlerde yurtdışında izlediğim “Baader Meinhof Komplex”, aynı filmi yeniden görmemi sağladı.
70’li yıllarda Almanya’yı birbirine katan Kızıl Ordu Fraksiyonu’nu anlatan film, İran Şahı’na yönelik bir protesto gösterisinin polis tarafından şiddetle bastırılması sahnesiyle başlıyor. Tedhiş, karşılıklı öç eylemleriyle katlanarak büyüyor. Ve yasal siyasi zeminde yazarak, konuşarak mücadele veren Ulrike Meinhof gibi muhaliflere bile “Sonuç almak için terörü tırmandırmaktan başka yol yok” dedirtecek noktaya geliyor.
Sonrası malum:
Sabotajlar, adam kaçırmalar, suikastlar, yargısız infazlar ve 25 yıllık mücadelenin, bir tecrit hücresinde, cansız lider bedenleriyle son bulması...

* * *

Hamdolsun”u boş verin;
İşverenlerin, sendikaların, bankaların ağız birliğiyle söylediği gibi, “Henüz işin başındayız; asıl yük 2009’da binecek.
Ve işsiz, örgütsüz, korumasız kalanlar, seslerini ancak patlattıkları vitrin camları aracılığıyla duyurmaya çalışacak.
Yeni bir krizin, yeni bir umutsuzluk ve şiddet dalgasına dönüşmesini, sonuçta da yeni kuşağın gençliğini de alıp götürmesini istemiyorsak “Allahsızlar, ben işsizim, haberiniz var mı!” diyen bu sese kulak kabartmak, o sese demokratik tepki ve çözüm kanallarını açmak zorundayız.

Can Dündar/Milliyet
Yayın Tarihi : 2 Aralık 2008 Salı 10:01:20
Güncelleme :2 Aralık 2008 Salı 10:09:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Haluk Balaban IP: 78.165.152.xxx Tarih : 2.12.2008 18:20:12

"Allahsızlar,ben işsizim,haberin varmı "diye cam kıran işsize elbette kulak kabartmak lazım Ankara altındağda hamamönünde 47 yıllık çarşıyı kanunsuz hukuksuz yıkan Başkan Veysel tiryakiye karşı 32 esnafta ayni duygular dolu olarak acı içinde sabırla bekliyor sesimizi duyan varmı diye ?belediye meclis üyelerine tarihi evleri yağmalatıp bedava restora ettiren ve milyarlık rantlar elde eden ve sırf bu evler görünsün diye 47 yıllık çarşıyı yıktıranlar.ve rızıkları söndürenlere karşıda bu esnaflar ayni kin ile dolu.meclise başbakanlık insan hakları komisyonuna şikayetlere henüz cevap yok. ama unutulmasın anadoluda bir söz var AÇ TAVUK FIRIN DAMI YIKAR DİYE. bazılarının kulağına küpe olsun ? Anarşi böyle başlar iyi biline Hamamönü esnafları adına HALUK BALABAN.