Sayın Cumhurbaşkanı,
Size şimdiden yazıyorum çünkü bayram öncesi ve sonrasında yoğun bir gündeminiz var.
Önce İstanbul’da, Afganistan ve Pakistan Devlet Başkanları’nı buluşturacaksınız... Sonra çok da isabetli bir şekilde bayramı karşılamak için Diyarbakır’a uçacaksınız.
Araya uzun tatil girer, çığlığım duyulmaz diye şimdiden haykırmaya karar verdim.
* * *
Öncelikli istirhamım şu satırları okumanız:
‘Siyaseti müteahhitlik finanse eder. Dolayısıyla siyasetçiler iktidara geldikten sonra müteahhitlerin önünü açarlar. Hem onlara geçmiş borçlarını ödemek hem de gelecekteki finansmanlarını yaptırmak için yaparlar bunu. Türkiye’de siyaset özellikle 1970’lerden beri kamu ihaleleri yoluyla finanse ediliyor. Bunu AKP başlatmadı. Ama AKP şunu başlattı. Kamu ihaleleri hiçbir dönem bu kadar pervasızca yapılmadı. İstisnalar, davet usulü ihaleler, çerçeve anlaşmaları hiç bu kadar yaygın olmadı. Rekabet, denetim tamamen bitti. Sistem tümüyle usulsüzlüklere ve yolsuzluklara açıldı.
...Mühendislik Yasası’nın tarihi 1938. Bu yasa değiştirilmiyor ama 2002 tarihli İhale Yasası 16 kez değiştiriliyor. Gene büyük rantlar yaratan, yolsuzluklara yol açan İmar Kanunu’na hiç dokunulmuyor ama İhale Kanunu’yla durmadan oynanıyor. Türkiye’de siyaset çok kirli, çook...’
‘...İhale Kanunu’yla yolsuzluklar artık yasal hale gelecek. Çünkü bütün yolsuzluklar yasal bir kılıf içinde yapılacak. Türkiye bugüne dek böyle bir ihale yasası hiç görmedi. AB’ye üyelik sürecinde ihale şartları iyileştirileceğine sürekli istisnalar getirilerek, ihale yasası hiçbir sınır tanımayan, kamu ihalelerinin adrese yapılacağı bir sisteme dönüştürüldü. Kamu yaptıracağı işlerle, satın alacağı mal ve hizmetlerle ilgili ihalelerin yüzde 80’ini son yasayla artık davet usulü yapılacak. İşler davet edilen üç kişiden birine verilecek.
...Çünkü İhale Kanunu 2002’den beri getirilen muafiyetlerle delik deşik edildi. Getirilen bir muafiyet de şuydu. Davet usulüyle yapılan ihale usulsüz olsa da, eğer katılan firmalar itiraz etmezse KİK tarafından denetlenemiyor. Dışarıdan itiraz yapılamıyor. Biz Mühendisler Odası olarak ihalelere itiraz edemiyoruz. Hele hele Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulan son İhale Kanunu daha da ileriye gitti. Bütün kamu ihaleleri gerçek bir denetimden muaf hale geldi. KİK’in denetleme yetkisini tamamen ortadan kaldırdı.
...AKP yaptığı her değişiklikle serbest rekabeti ve şeffaflığı törpüledi. Son değişiklikle de işin doruğuna çıktı. Oysa AB, Türkiye’den şeffaflık ve rekabet talep ediyor. Son İhale Kanunu’yla AB kriterlerinden tamamen uzaklaşıldı. Okuldan konut inşaatına, fabrikadan köprü, baraj yapımına, devlete makine, malzeme, gıda alımlarından otobüs alımlarına kadar kamuda ihale konusu olan her şey muafiyet kapsamına alındı. İhale Kanunu öyle bir hale getirildi ki, artık üç firma davet edilecek ve birine ihale verilecek. Hem de dört yıllığına verilecek.’
Bunları kim söylüyor?
Kendisi de müteahhit olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMMOB’un İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Harp...
* * *
AB’nin Türkiye İlerleme Raporu’nda ciddi eleştiriler var.
Şimdiki uygulamaya göre yabancılar ancak 20 milyon YTL’nin üstündeki ihalelere katılabiliyorlar.
20 milyonun altındakilere katılamıyorlar.
Katılabildikleri 20 milyon YTL’nin üstündeki ihalelerde ise yerli teklif sahiplerine yüzde 15 fiyat avantajı sağlanıyor.
Daha önce 20 milyon liranın üzerindeki ihalelerde yüzde 15 fiyat avantajı sağlanması, ihaleyi yapan kurumun takdirine bırakılmışken, Bakanlar Kurulu birkaç gün önce ihaleyi yapan kurumun takdirine bırakmaksızın bütün kamu alımlarında yerli teklif sahibine yüzde 15 fiyat avantajı uygulanmasını kararlaştırdı.
Böylece AB müktesebatından, rekabetçi bir ortamdan, sağlıklı bir fiyat teşekkülünden, saydamlıktan tamamen uzaklaşıldı.
* * *
Hatırlarsınız...
2002’de kabul edilen yasa, AB’nin o zamanki kamu ihale direktifleriyle tamamen uyumluydu.
Şimdi artık çok başka bir noktada.
Kamu alımları, bütçenin en okkalı kalemlerinden biri.
Şimdi sizin önünüzde duran Kamu İhale Yasası, sadece büyük adaletsizliklere, kaynağın çok kötü kullanımına değil, gene ilk depremde kamu binalarının çökmesine ve insanlarımızın boş yere ölmesine de imkán verecek.
Sadece son İlerleme Raporu’nda hak ettiğiniz övgülerden dolayı değil, vicdani nedenlerle de bu Kamu İhale Yasası’nı imzalamayarak, bir kez daha görüşülmek üzere Millet Meclisi’ne iade edeceğinize inanmak istiyorum...
Aksi takdirde atacağınız imza sizi de manevi olarak yaralayabilir...
* * *
Sayın Cumhurbaşkanı,
Kamu İhale Yasası’nı veto edin.
Siyasetin finansmanını şeffaflaştıramadığımız için tüm partilerin el birliğiyle sürdürdüğü sessizliği siz bozun ve lütfen gerekeni yapın.
Dilerim çığlığım duyulur.
Şimdiden bayramınızı kutluyorum.