Filistin ve İsrail

İSRAİL yine Gazze’de sivillere kan kusturuyor. Üç gündür devam eden saldırılarda 300 kadar Filistinliyi öldürdü. Hem de kalabalık saatlerde, kalabalık yerlere bomba yağdırarak!
Evet, İsrail bu son saldırıyı durup dururken yapmadı; İsrail’in güneyindeki sivil Yahudi yerleşim yerlerine Hamas’ın Gazze’den füze atışlarını cezalandırmak için yaptı. Ama her zaman olduğu gibi “ölçüsüz” güç kullanarak masum sivilleri öldürdü.
Sivilleri hedef alma bakımından Hamas’la İsrail’in farkı yok; ikisi de öbürünü caydırmak için sivilleri hedef alıyor. Ama İsrail, askeri bakımdan çok güçlüdür, siyaseten de sırtını Amerika’ya dayamıştır; sorumsuz ve ölçüsüz saldırılarda sivil Filistinlileri öldürmekten çekinmiyor.

Bush ve Obama
Burada Amerika meselesi önemli...
Amerika’da Yahudi lobisinin son derece güçlü olduğu biliniyor. Bu konuda Mearsheimer ve Walt’ın yazdığı akademik nitelikli “The Israel Lobby” adlı eser fevkalade aydınlatıcıdır. 2007 yılına kadar Amerikan akademik camiasında böyle bir eser yazılmamış olması bile önemli bir veridir.
Fakat Bush yönetimi İsrail’e ‘bilinen’in ötesinde destek verdi. ‘Neo-Con’ denilen Evanjelik (sofu) Protestanlar, İsrail’i kayıtsız şartsız desteklemenin Tanrı emri olduğuna iman ediyorlar!
Nitekim Demokrat Carter ve Clinton yönetimleri barış için İsrail’e baskı yapmışlar, bazı adımlar da atılmıştı. Ama Bush yönetimi İsrail’i cüretlendirmiştir, Bush döneminde İsrail Arafat’ın yerleşkesini bombalamış, Lübnan’a girmiş, Filistin halkını tecrit eden “duvar”ı örmüştür!..
Fakat şimdi Amerika’da yönetime Barack Obama geliyor! Obama’nın Filistin sorununda daha dengeli bir politika izleyeceği kesin.
Üç gündür İsrail’in Gazze’ye insafsızca saldırması, ister istemez, Bush’un süresi dolmadan yapılmış bir saldırı olarak görülüyor. Bu imkânı İsrail’e veren, akılsız eylemleriyle Hamas’tır!

Hamas ve İsrail
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, dolaylı bir ifadeyle, Hamas’ı eleştirdi; mevcut ateşkesi bozmaması için Hamas’ı önceden uyardığını açıkladı. Hamas bu uyarıya rağmen akılsızca füze atışlarıyla ateşkesi bozmuş, İsrail’i provoke etmişti.
Şüphesiz, Mahmud Abbas, Obama yönetiminin İsrail’e baskı yapacağı gerçeğini dikkate alarak, öyle bir politik ortamda daha iyi bir barış imkânı olacağını öngörmüştü.
Ama Hamas İsrail’e füze atmakla diplomatik körlüğünü gösterdi! Bakın, İsrail’in bombaları 300 sivili öldürmüştür; İsrail bütün sınır geçişlerini kapatarak Gazze’yi korkunç bir “getto” haline getirmiştir, hava akınlarıyla “pogrom”lar yapmaktadır!
Türkiye’nin sağladığı Suriye-İsrail görüşmeleri de İsrail’in bu kanlı saldırısı yüzünden askıya alınmıştır...
Ama dünya Hamas’a mesafeli duruyor!
Hamas ve İsrail adeta birbirini ajitasyonlarla besliyor!
Mahmud Abbas’ın daha akıllı ve dünyada saygı gören bir lider olduğu açıktır.
Türkiye elbette sivillerin ölümü için İsrail’i kınayacaktı ama Başbakan’ın kınama üslubu “ölçüsüz” olmuştur. Filistin barış süreci yeniden başladığında Türkiye önemli bir rol oynayabilir ve böyle bir rol, Türk-Amerikan ilişkilerini başka konularda da Türkiye lehine olumlu olarak etkileyebilir.
Başbakan bunları dikkate alarak daha ölçülü bir dil kullanmalıdır.