27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Hedayayı resmiye

'Hiç bu kadar olmuş muydu?’

Yolsuzluğun, usulsüzlüğün bu kadar ayyuka çıktığı... Mahdumların henüz öğrencilik çağını bitirmeden iş yaşamına girdiği ve servet sahibi olduğu... Aileden gelen bir serveti olmayan politikacıların, ‘Nerden buldun?’ sorusunu ‘Oğlumun düğününde takılan takıları bozdurdum’ diye açıklama yaptığı...

Seçimde seçmene rüşvet dağıtıldığı... İhale almak için partiye bağışın gerekli olduğu...

Doğru, buna benzer şeyler eskiden de olurdu.

Ama diyelim seçim rüşveti dağıtılıyor, alan da utanırdı, veren de. Pek fazla uyulmasa da, belirli bir ahlâk standardı vardı.

Şimdi artık o da kalmadı. Seçim rüşvetleri alenen dağıtılıyor, alan da veren de umursamadan, marifet yaparmış gibi pişkin pişkin sırıtmada! Kömür dağıtıyor, yiyecek dağıtılıyor, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtılıyor... Seçim borsası tam gaz!

İnsanların yolsuzluklardan utanmamasını başlatan kişi Turgut Özal mı oldu? ‘Benim memurum işini bilir’ deyip, köşe dönmeyi kutsal bir değer haline getiren o değil miydi?

Fakat AKP iktidarının uygulamalarına Özal’ın da hayali bile ulaşamazdı sanırım!
“AKP gericidir, Türkiye’yi Osmanlı dönemine geri götürmek istiyor” diyenlere bakmayın siz, öyle bir dönüş olamaz. Bir konu hariç: Yolsuzlukta Osmanlı ile yarışır hale geldik.

Osmanlı’da rüşvet resmi hale gelmişti. ‘Hedayayı resmiye’ denirdi ve alenen alınır verilirdi. Yalnız kadılar, valiler, vezirler değil, padişahlar bile rüşvet alırdı. Rüşvetin miktarı belliydi. Makamlar, memurluklar rüşvetle alınır satılırdı. Kanuni döneminden sonraki yıllarda vezirlik ve valilik 50 bin altına, sancak beylikleri 10 bin 30 bin gümüş paraya satılıyordu.

Bakın bu konuda Seyrani ne diyor:

“Eyvah fukaranın beli büküldü
Medet ticaretin gücüne kaldık
Eyiler âlemden korktu çekildi
Bizler zamanenin piçine kaldık.
***
Rüşvet ile yazar hakim hücceti
Hüccet ile alır kadı rüşveti
Halk bilmiyor dini şer’i sünneti
Bozuldu sikkenin tuncuna kaldık.”

Rüşvet ve yolsuzluk konusunda hızla Osmanlı’ya dönüyoruz. Hazır bir halife adayımız da varken, neden olmasın?

Türker Alkan/Radikal
Yayın Tarihi : 10 Şubat 2009 Salı 10:08:56
Güncelleme :10 Şubat 2009 Salı 10:14:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?