20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Irkçılık hastalıktır


CHP Milletvekili Canan Arıtman’ın ölçüsüz, dengesiz laflarını bugüne kadar ciddiye alıp bir yazı konusu yapmadım. Ama bu sözler “ırkçılık” denilen bir ruh ve zihin marazını yansıttığında susmak mümkün değildir.

Canan Arıtman elbette Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü eleştirebilir. Ama Sayın Gül’ü annesinin Ermeni olduğu imasıyla eleştirmek hem ahlaka hem akla aykırıdır.
Ahlaka aykırıdır. Çünkü Arıtman bu konuda sadece gerçekdışı konuşmuyor, daha vahimi, ‘ırk suçlaması’ yapıyor!

Bir kimsenin annesinin, babasının, yahut soyundan birinin Ermeni, Rum, Sabatayist, dönme falan olduğunu söyleyerek eleştirmek kesinlikle siyasi ahlaka aykırıdır. Çünkü ‘sülale’sini, ırkını seçmek insanın elinde olmadığı için insanın sorumluluğunda da değildir.

İnsanların iyi veya kötü olmaları bireyseldir, ırkla ilgisi yoktur.

Belki en vahimi, Canan Arıtman, ‘köken’i bir siyasi suçlama sebebi sayarak o kökenden insanları aşağılamış, yabancılaştırmıştır.

Bir vicdan sahibi çıksın, Hayko Bağdat’ın şu sorusuna cevap versin:
Annenin Ermeni olması ihtimali bile suçsa, ben ne yapacağım?”

CHP’deki diyaspora! 

CHP yetkililerinden Mustafa Özyürek, CNN TÜRK’e yaptığı açıklamada, Canan Arıtman’a gereken cevabı verdi: 

Arıtman’ın Cumhurbaşkanı’nın annesinin kökeniyle ilgili sözleri yanlıştır. Kabul etmemiz mümkün değildir. Kimsenin kökeniyle uğraşmayız. Sayın Genel Başkanımız, etnik köken bir şereftir demiştir. Biz bu düşüncedeyiz.” 

Fakat Arıtman, partisinden gelen bu eleştirilere “İçimizdeki diyaspora beni susturmaya çalışıyor” diye tepki gösteriyor! 

Arıtman nasıl bir ırk psikolojisine kapılmış, görüyor musunuz?! CHP’nin içinde bile “diyaspora” varmış! 

İşte ırkçı psikoloji böyledir! 

Böyle bir kafa sağlıklı siyasi düşünceler üretebilir mi?

Ziya Gökalp’e göre 

Türkçülüğün ‘mütefekkir’i, sosyolog Ziya Gökalp, “ırki Türkçüler”i eleştirirken şöyle diyor: 

Irk kelimesi esasen mevaşi (hayvanat) fenninin bir terimidir... Mesela at türünün Arap ırkı, İngiliz ırkı, Macar ırkı adlarını alan birtakım anatomik numuneleri vardır...” 

Gökalp şöyle devam ediyor: 

Her milletin içinde çeşitli oranlarda olmak üzere bu üç ırka mensup fertler mevcuttur. Hatta aynı ailenin içinde bir kardeş uzun kafalı kumral, diğerleri uzun kafalı esmer veya yassı kafalı olabilirler.”

Gökalp, kültürel özellikler ile ‘ırk’ arasında ilişki bulunduğunu iddia eden eski teorilerin yanlış olduğunu da belirtiyor; “Hiçbir millet kavmi saflığa sahip değildir” diyor.

Çağımızda Avrupa’da sadece iki nesil önce oraya yerleşmiş Türkler parlamentolara girmeye başladı!

Amerika’da dün aynı otobüse bindirilmeyen zenciler Genelkurmay Başkanı, Dışişleri bakanı oldu, nihayet başkan seçildi. Obama’nın bakanları arasında babası Çinli yahut Hispanik Amerikalılar var.

Böylece hem “toplumsal bütünleşme” güçlendiriliyor, “yabancılaşma” gideriliyor... Hem de ülkenin ırkçı saplantıları aşarak bütün beyinlerden yararlanması sağlanıyor.
Osmanlı nasıl ‘cihan devleti’ olmuştu, kendi çağında?

Çağımızda Türkiye’de vatandaşlarımızı ırk, etnik köken ve itikadi inançları sebebiyle dışlamak; sadece cinnet değil, Türkiye’ye en büyük kötülük olur.

Taha Akyol/Milliyet
Yayın Tarihi : 22 Aralık 2008 Pazartesi 10:05:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 81.214.247.xxx Tarih : 22.12.2008 14:44:46

Sayın Akyol un uzun yıllardan beri çizgisi bellidir.Kendisi koyu bir Osmanlı hayranıdır.Ama unutmamalı ki Osmanlı,Milli bir devlet değildi.Çünkü İmparatorluk olan devletler için milliyetçilik intihardır.Bu yüzden Osmanlı devleti baştan sona Türklüğü ikinci pilana itmiş,ümmetçilik üzerine yatırım yaparak inanç birliği oluşturmaya çalışmış.Ama bu yolun çıkmaz ve yanlış olduğunu acı bir şekilde 1.Dünya savaşı öncesi ve içinde Ermeniler'en,Arap'laran sırtına yeiği hançerle görmüştür. Tarihi bir bilim olarak görür ve buna göre düşünürsek, ırkçılığın prim yapmasının sebeplerini çok açık şekilde görürüz.17. asıran itibaren İngiltere'nin emperyalist ilerleyişi ve ele geçiriği topraklarda yerli halk a yönelik asimilasyon ve kısmen yok etme çalışmaları sonucu bugün İngilizce nin en fazla konuşulan (uluslararası)dili olması sonucunu doğurmuştur.Bu da temelde ırkçılık ve faşizmin başka bir çeşididir.Asırlardan beri İngiltere,ABD ve Fransa her türlü soykırım ve asimilasyonu yaparken ırkçılık olmuyor da Türk milletinin asaletinden onurundan en ileri millet olma idealinden bahsetmek,bu yoda çalışmak mı ırkçılık oluyor? Yüce önder'in(gerçek Başbuğ)her türlü zorluğu aşmak için dayanacağımız gücün damarlarımızdaki asil kanda olduğunu söylemesi milliyetçiliğin temelini belirtmez mi?Millet olmanın şartlarından biri de aynı ırka mensup olmak değil midir?