Başbakan’la birlikte Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli de gitmeliydi dün Tunceli’ne.

Zeki Sezer de...

Çünkü sırf Başbakan’a değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okunuyor.

Prova’dan öte tam bir isyan.

***

Nasıl derler?

Hani bir laf var:

Ya devlet başa, ya kuzgun leşe.

Bu öyle işte.

Hizmet, yatırım falan kimin umurunda?

Sizi o topraklara sokmak istemiyorlar. Sizi oralarda görmek istemiyorlar. Sırf engelleme değil, bir dizi de hakaret var.

Bütün bunların muhatabı sadece Başbakan mı? Diğer partileri ve rejimin diğer kurumlarını ilgilendiren tarafı hiç yok mu?

Basın, Üniversite, Meclis, Adliye, Mülkiye, Sıhhiye, Belediye, Fener, Galatasaray, kim varsa, herkese hepimize dokunmuyor mu ucu?

Hepsini toplayamazsınız ama hiç değilse meclisteki partiler katılamaz mı geziye?.. Liderler şööyle yan yana gözüküp “işte buradayız” diyemez mi?

***

Hayır diyemez.

Diyemiyor.

Hatta Başbakana yapılan istiskal’den herbiri mutluluk duyuyor.

Belki gözünüzden kaçmıştır.

Geçen gün de Dicle Üniversitesi’nde 50 öğretim görevlisi, Başbakanı protesto için salonu terkettiler.

Aferin onlara... Aynı dakikalarda da Diyarbakır yanıyordu.

Bu hocalar öğrenci yetiştirecek, öyle mi?

***

Baykal, Bahçeli, Sezer...

Başbakana diyeceklerdi ki:

- Biz de geliyoruz.

Oraya gidip dimdik duracaklardı.

Ankara’ya dönünce de yine muhalefete devam edeceklerdi.

Nerdee?

Hayal görüyorum ben.

Hakarete maruz kalan bu millette bu basiretsizlik varken, hakaret edenlerin küstahlığına hiç şaşmamalı.