1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Kahrolsun düşes!!! ve gerici İngiliz tahtı!!!


Sarah Ferguson diyor ki:

“Bir odaya girdiğimde aynı yatağa paylaşan iki kadın, insan dışkısı içindeki yataklarında ayağı fırladılar...

Hemen hazır ola geçip ellerini arkalarında kavuşturdular...

Odadaki pis kokular katlanılır gibi değildi...”


***


Nimet Çubukçu Hanım diyor ki:

“Adı geçen iki kurumumuz ne kimseden gizlenmiş ne ziyareti yasaklanmış kurumlarımızdır...

Kamuoyunun denetimine açık şeffaf kurumlardır... Buna rağmen söz konusu haber, her iki kurumu da esrarengiz, bilinmeyen kurumlar şeklinde sunmuştur...”


***


Sarah Ferguson diyor ki:

“İçeri girdiğimizde ter, idrar ve kusmuk kokusu etrafı sarmıştı...

Çocuklardan bir kısmının saçları mahkumlar gibi kazınmıştı...

Yetişkinler bölümünde insanların köpekler gibi bağlandığını gördük...

Çocukların el ve ayaklarının bağlandığı bezi yanıma aldım...

Gittiğim her yerde, yaptığım her konuşmada yanımda bulunduracağım...

Gördüğümüz içler acısı durumu bütün dünya öğrenmeli...”


***


Nimet Çubukçu Hanım diyor ki:

“Sayın Ferguson Ankara’daki gönüllülerimizi, İstanbul’da ise İngiliz Kraliyet Ailesi’ne mensup olduğu için kızına refakat amacıyla verilen koruma polislerini suistimal ederek, kurumlarımıza izinsiz girmiştir...”


***


Sarah Ferguson diyor ki:

Kilitli odayı açtırdım...

Ankara Saray Rehabilitasyon Merkezi’nde kırmızı ve mavi yataklarda yüzlerce çocuk ve genç ellerinden ya da dizlerinden yatakların metal çubuklarına bağlanmışlardı...

Koku dayanılmazdı...

Çocukların çiş bezlerinin parasızlık yüzünden değiştirilmediği söylendi...”


***


Nimet Çubukçu Hanım diyor ki:

“Kurumlarımızda meydana gelen temel insan hakları ihlaline yönelik her türlü vaka bizim için soruşturma konusudur...

Ancak kendi ülkesinde yasak olduğu için yapamadığı gizli kamera çekimlerini oryantalist bir bakış açısıyla Türkiye’de yapan Sayın Sarah Ferguson’un Türkiye’de bir infial yaratmaya çalışması Türk basınının da buna fırsat vermesi üzüntü vericidir...”

Sarah Ferguson diyor ki:

“Gözlerim açıldı...

Bunu insanlara anlatacağım...

Gözleriyle görmedikleri zaman inanmayacakları şeyler olsa da anlatacağım... Değişim için mücadele edeceğim...”


***


Nimet Çubukçu Hanım diyor ki:

Sayın Sarah Ferguson’un, Türkiye-AB İlirleme Raporu’nun açıklanacağı bir dönemde, AB üyeliğimize karşı çıkmasından, “İstanbul’a turist olarak gitmeyin” çağrısına kadar Türkiye’yi karalama kampanyasının içinde bırakmaya çalıştığı bu hadisede art niyetli olduğu aşikârdır...


***


Ve nihayet Sarah Ferguson diyor ki:

“Türkiye ile ilgili tüm iyi düşüncelerim, bakış açım değişti...

Turistlerin akın ettiği İstanbul’da bunların olmasına nasıl izin verebilirler?..”


***


Ve nihayet Nimet Çubukçu Hanım diyor ki:

“Sayın Ferguson bu tutumuyla Kraliyet Ailesi’nin ünvanından faydalanmaktadır...

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere zarar vermektedir...

Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkarak olayı siyasi boyuta, turist gelmesini engellemeye çalışarak da olayı ticari boyuta taşımaktadır...”


***


Ve “madem öyle al sana böyle” ben de diyorum ki:

“Kahrolsun Monarşi!!!

Kahrolsun gerici İngiliz tahtı ve onun Prens Andrew’i aldatan sadakatsiz York Düşesi!..

Yaşasın İkinci Cumhuriyetçi ve tümden özgürlükçü demokrasi...

Kahrolsun, ratinge dayalı, gizli kameracı İngiliz televizyon sistemi...”

Yaşasın gizli kameraları kamu kuruluşlarında yasaklayan özgür ve demokratik sistem...

Madem ki siyasi ve ticari düşmanlık yapmaktadır York Düşesi:

O halde “Kahrolsun İngiliz malları, Kahrolsun İngiliz siyaseti, Yaşasın ambargo, Yaşasın monarşiye karşı birleşmiş ezilen halkların özgürlük mücadelesi... Kahrolsun monarklar!..”

Yazıklar olsun sizlere...

Vermediniz Avrupa Birliği üyeliği, gül gibi yönetilen bir ülkeye!!!


*****


NİMET HANIM’A SORULARIM...

İngiliz Düşes’in görüntüleri besbelli dünyayı ağaya kaldıracak...

Benim Nimet Hanımefendi’ye sorularım kısa ve öz:

1) Belli ki bu York Düşesi Hanımefendi, görüntüleri çekmiş ve gitmiş...

Asilzade Düşes’in elinde bu görüntüler varken, niçin hâlâ gizli kamera yasaklarından, ilişkileri bozmaktan, ticarete ve siyasete ambargomsu laflardan dem vurmaktasınız acaba?..

2) Neden, “teşekkür etmezsiniz” kadına, uyarı görevi yaptığı için...

3) Neden, “Hemen önlemleri alıyoruz... Yapılacakları yapıyoruz...” deyip, “15 gün sonra gelin istediğiniz yeri, istediğiniz kamerayla çekin” demezsiniz...

4) Neden çağdaşlık “Eksik olmamak değil, önlem almamaktır... Hata yapmamak değil, hata yapandan hesap sormamaktır” demezsiniz de, bir sürü “düşmanlık, yasakçılık, fırsatçılık suçlamaları” yaparsınız muhatabınıza...

Ve Başbakan Bay Tayyip Erdoğan’a bir öneri:

Görevden hemen alınız Bakanı’nızı...

Ya da istifasını isteyiniz Nimet Hanım’ın onurunu kurtarmak için ...

Çağdaş ülkelerde yanlış olmaz diye bir şey yok...

Ve fakat, bu durumda bu işlerden sorumlu Bakan mümkün değil görevde kalamaz...

Yerinizde olsam -ki değilim- bir an bile tereddüt etmezdim...

Eeha Muhtar/Vatan
Yayın Tarihi : 4 Kasım 2008 Salı 09:42:36
Güncelleme :4 Kasım 2008 Salı 09:49:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Haluk Balaban IP: 78.165.155.xxx Tarih : 4.11.2008 15:00:37

SADECE BAKANMI ? görevden alınmalı ? HAMAMÖNÜNDE 32 İŞ YERİNİ KANUNSUZ HUKUKSUZ YIKAN. SAHTE ANKARA EVİ İNŞAA EDEN SORUŞTURMADAN KURTULMAK İÇİN İÇİŞLERİ BAKANINA SAHTE ENCÜMEN KARARI VEREN MÜLKİYETLE İLĞİLİ YANILTICI BEYANDA BULUNAN VEYSEL TİRYAKİDE GÖREVDEN ALINMASI GEREK ..? TİRYAKİNİN BU SATIRLARI YAZANLA BASIN ÖNÜNDE YARGI ÖNÜNDE HESAPLAŞMAYA ÇAĞIRIYORUM. HAYDİ HODRİ MEYDAN....!HAMAMÖNÜ ESNAFLARI ADINA HALUK BALABAN.


Gökhan IP: 88.240.64.xxx Tarih : 4.11.2008 19:56:08

O düşes ve benzerlerini VIP salonlarında elpençe karşılamasınlar o zaman.Bunun yanında tüm kurumlarımızda bir restorasyona ,iyileştirmeye gerek var.Bunu başkasının söylemesine gerek yok.Ama daha 20.asır başlarında özürlüleri kelimenin tam anlamı ile itlaf edilmelerini unutmasınlar. Bizde Çocuk Esirgeme Kurumundaki bu aksaklıkları gidermenin tek yolu Sosyal hizmet uzmanlarına tam yetki ile görev verilmesi ve bu merkezlerde yetkili olarak sadece Sosyal hizmet uzmanlarının bulunmasıdır.