23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

"Kapkaç"ın mizahı... Hasan Pulur / Milliyet

HANİ "Işığı gören geliyor!" diye bir deyim vardır ya, bizim Erdal Dumanlı'nın el çantasının çalınışını, zanlı diye yakalanan 11 yaşındaki kız çocuğunun serbest bırakılışını okuyanlar, sıraya girdi, meğer ne kadar çantasını kaptıran, gasbedilen, soyulan insan varmış.
Hıncal Uluç da, bu olayı köşesine aktarmış Adalet Bakanına sesleniyor:
"Çocuğu yetiştir meydana sal, çaldığı senin... Yakalanırsa mesele yok, çete avukat tutmuş bile, anında müdahale, çocuk serbest, hadi yeni hırsızlıklara...
Bu ülke, bu yasaları ile hırsız yetiştiriyor, hırsızlığa teşvik ediyor Bakan Bey!"
***
AMAN Hıncal Uluç pişmek üzere olduğu sanılan, ama pişip pişmeyeceği, son güne kadar tartışılan, hatta uçurulan haberlere göre, Avrupalılara kafa tutulan, "Almazsanız almayın!" denilen Avrupa'ya, yaranmak için çıkarılan kanunları eleştirmek kimin haddine düşmüş, sonra ihale üzerinize kalır, "Sizin yüzünüzden giremedik!" diye...
***
BU arada, biz de yanlış bir anlamayı düzeltelim, Bodrum'da yakalanıp serbest bırakılan kız çocuğunun Erdal Dumanlı'nın çantasını çalıp çalmadığı belli değil, başka bir çanta çalarken yakalanmış, avukatının yaptığı müdahaleyle, yeni yasaya göre serbest bırakılmış, Erdal Dumanlı'nın çantasını çalıp çalmadığı soruşturulamamıştı bile...
Gelelim bir başka kapkaça...
***
SEVGÜL Tokatlıoğlu, hastahanede yatan eşine bazı şeyler almak için Şişli'de bir mağazaya gitti, yanında ablası da vardı, alış veriş sırasında şık giyimli iki kadın onlara çarptı, dükkandan çıktılar, karşıya geçerken, o iki kadın bu defa adeta üzerlerine abandı, kaldırıma geçince, Sevgül Tokatlıoğlu, ablasını uyardı:
"Çantana bak!"
Çantada cüzdan yoktu, kadınlar ileride koşar adım uzaklaşıyordu, abla kardeş hemen peşlerine koştular, üstelik giden cüzdanda ablasının bir arkadaşına ait 400 milyon lira da vardı.
***
KADINLARI yakaladılar, ablanın yakaladığı kadın, bir fırsatını bulup taksiye atladı, Sevgül Tokatlıoğlu ise yakaladığı kadını bırakmadı, esnaf telefon etti, biraz sonra ekip geldi, yakalanan kadın kıyameti koparıyordu, göğsünden bir jilet çıkardı hem kendisini yakalayan kadınları tehdit ediyor, hem de şantaj yapıyordu:
"Şimdi kendimi doğrayacağım, sonra adresini bulup seni doğrayacağım!"
Kadının kollarında sargı bezleri vardı, açtı, gerçekten kollarını jiletle doğramıştı...
***
NEYSE, patırtı gürültü Harbiye karakoluna gidildi, tutanak tutuldu, şimdi ne olacaktı, polisler umutsuzdu:
"Savcılıktan haber bekliyoruz, büyük olasılıkla, kadını serbest bırakmamızı söyleyecek!"
Deneyimli polisler haklıydı, kadının aynı karakolda yüzden fazla vukuatı varmış ama, yeni kanun çıktığından bu yana, hep serbest bırakılıyormuş...
***
ABLA, kardeş giden 400 milyon lirayı aşağılanan onurlarını ve devlete olan güvenlerini karakolda bırakarak, çıkıp gittiler. Devlet memuru olan abla, bir arkadaşına ait 400 milyon lirayı ödeyecekti, zira anaları, babaları onları böyle yetiştirmişti.
***
BİR soygun hikayesi de Bekir Gültekin'den, duyduğunu anlatıyor...
Olay Gaziantep'te geçer, alış veriş için çarşıya çıkan kadına, yaşlı bir adam yanaşır:
"Kızım, kollarında bu altın bilezikler ve boynundaki kolyeyle dolaşılır mı? Etraf kapkaççı kaynıyor, çıkar, çantana koy!"
Kadıncağız yaşlı amcaya uyarısı için teşekkür eder, altın bileziklerini ve kolyeyi çantasına koyar, on, onbeş dakika sonra kapkaççılar çantayı kapıp kaçarlar.
***
ARADAN bir kaç gün geçer kadının evine bir telefon, Ankara'dan filan karakoldan arıyorlardır, kadının çantası, altınları ve evin anahtarlarını çalanlar yakalanmıştır, Ankara'ya gelip teslim almaları gerekmektedir.
Karı, koca o gece otobüse atlarlar, Ankara'ya doğru yola çıkarlar.
***
BİR kaç saat sonra kapalı bir kamyonet eve yanaşır, evdeki eşyaları yüklerler, tam halılar yüklenirken, komşu kadın sorar:
"Ne oluyor?"
Teyzeciğim, ev sahipleri çalınan çantalarını almak için Ankara'ya gitti, bize de evin anahtarını bıraktılar, halıları alıp yıkayacağız!"
Meğer komşu kadıncağızın da yıkanacak halıları varmış, "Bunları da yıkayın bari!" der.
Gidiş o gidiş!
Ankara'dan eli boş dönerler, eve geldikleri zaman büyük piyangonun kendilerine, amaortinin de komşu hanıma çıktığını anlarlar!
***
GÜZEL değil mi?
Belki de kapkaçın mizahı!
Hasan Pulur / Milliyet
Yayın Tarihi : 30 Eylül 2005 Cuma 10:40:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?