29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Kürt sorununda çözüm ve PKK


Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Hudut Taburu’na, Suriye sınırındaki nöbet değişiminden dönen askerlere saldıran PKK, üç askerin yaşamını yitirmesine ve 9 askerin de yaralanmasına neden oldu. Tabii bu saldırı, gözlerin ister istemez, çözüm için yeni arayışlara yönelmesine neden oldu.

PKK, iddiaya göre bir süredir saldırılarını durdurmuş ve yine kendine göre ‘tek taraflı ateşkes’ ilan etmişti. Eğer bu iddia doğruysa, ne oldu da PKK saldırılarına yeniden başladı. Bütün toplumu acıya boğacak, öfkelendirecek eylemlere girişti.

Burada kaçınılmaz olarak birinci ihtimal olarak insanın aklına, Türkiye ile Irak arasında son dönemde gelişen ‘çözüm’ arayışları geliyor. PKK, Talabani ve Barzani’nin kendilerini yalnız bırakacakları korkusunu mu taşıyor? Çünkü PKK’ya yakın çevreler, bu tür ‘çözüm’ arayışları gündeme gelir gelmez telaşlanıyorlar. Geçmişte olduğu gibi Barzani, Talabani, Türkiye üçgeni içinde sıkıştırılacaklarını düşünüyorlar. Acaba PKK son eylemi bu nedenle mi yaptı?

Bir başka ihtimal ise, çözüm olanaklarının araştırıldığı koşullarda PKK, ‘Bunu bensiz yapamazsınız’ demek istiyor? Şurası bir gerçek ki, PKK’nın giriştiği eylemler Türkiye’nin içinde ‘çözüm istemeyen’ çevreleri güçlendiriyor. Zaten şimdiden ‘terörle mücadele’ dışında bir yöntem kabul etmeyenler, ‘PKK’ya af hazırlanıyor’ diyerek uzlaşma adımlarının karşısına dikileceklerini ifade ediyorlar.

***

TESEV’in iki gün önce açıkladığı araştırmada da görülüyor ki, Türkiye’deki Kürtlerin ezici bir çoğunluğu birlikten yana eğilimlerini sürdürüyorlar. Bunca gelişmeye rağmen bu konuda bir değişiklik olmadığı söylenebilir.

Ancak bu kez Kürtler, kimlik konusundaki talepleri noktasında daha açık ve net bir tutum gösteriyorlar. Benim de bölgeye yaptığım son geziler sırasında edindiğim izlenim bu yöndeydi. Hangi siyasi partiye yakın olup olmadığına bakmaksızın Kürtler, anadillerinin korunması amacıyla Kürtçe dersinin seçmeli ders olarak okutulmasını istiyorlar. Bu isteklerini hemen her platformda dile getirdikleri gibi, sokaktaki sıradan Kürt insanı da bu noktada aynı şeyleri söylüyor.

Yine, Kürt dilini, tarihini, edebiyatını inceleyecek Kürdoloji Enstitüsü bu taleplerden birisi. Böyle bir kürsünün üniversitede kurulması bugüne kadar “olmayacak” bir şeymiş gibi öne sürüldü. Kürtler de buna karşılık diyorlar ki, “Hemen her dile kültüre bir ait enstitü varken, Çince bile öğretilirken bizim dilimiz neden yasak?”

***

Kürt sorunu, Türkiye’nin önündeki en temel konuların başında geliyor. Türkiye’yi yöneten irade bu sorunun çözümünü erteledikçe, Türkiye asıl sorunlarını bırakıp başka tartışmalara dalıp gidiyor. Sonra yeni bir acı haberle sarsılıp yeniden ne yapacağız tartışmasına dönüyoruz.

Türkiye’nin Kürt sorununun çözümü için Kuzey Irak’lı Kürt liderlerle, Irak hükümetiyle görüşmesi, bir çözüm araması yerindedir. Çünkü daha önce onları yok sayarak geliştirmek istenen siyasetlerin anlamsız olduğu ortaya çıktı. Kuzey Iraklı Kürt liderlerle, ABD ile çözüm konusunda bazı adımlar atılabilir, ancak sonuç olarak bu sorun asıl olarak Türkiye’nin içindeki bir sorundur.

Bu gerçeği görmeden ve kabul etmeden atılacak her adım eksik kalacaktır. Türkiye’nin kendi Kürtleriyle barışacağı siyasetler geliştirmesi her şeyden önemlidir. İşte burada durum ne kadar net onu bilmiyoruz.

Başbakan, hâlâ DTP’yi baş rakip gibi gören, onlarla çok yüksek perdeden sert tartışmalar yürüten bir çizgi izliyor. DTP’nin sorunun ve tabii ki çözümün bir parçası olduğunu görmeden ilerlemek mümkün mü?

Türkiye, her şeyde geç kaldığı gibi umarım bu konuda da geç kalmaz. Önce, ‘Barzani düşman’ mantığıyla hareket edildi. Bu noktada yaşanan acı deneyler, Türkiye’yi makul bir noktaya getirdi. Yeni çözüm arayışlarına Barzani’nin katkıda bulunması önemlidir. Talabani’nin katkıda bulunması önemlidir. Maliki’nin katkıda bulunması önemlidir.

Unutmayalım ki, çözüm için mutlaka Türkiye’deki sorunun bir parçası olan DTP de önemlidir. AKP içindeki Kürt milletvekilleri önemlidir. Onların görüşleri ne kadar dikkate alınıyor emin değilim.

Oral Çalışlar/Radikal
Yayın Tarihi : 26 Aralık 2008 Cuma 10:39:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?