26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Siz bu masalları külahlara anlatın!


Biliyorsunuz, hakkında yakalama emri olan Kanada’daki şüpheli James Tuncay Bond’un TRT ekranlarında 4 saat arz-ı endam ederek ülkenin birçok önemli kurumu, partisi, eski başbakanları, genelkurmay başkanları ile ilgili suçlama ve hakaretler savurması toplumu ve hatta 4 RTÜK üyesini bile çileden çıkardı. Ergenekon hakimleri Tuncay Güney’le ilgili dosyayı istediğinde savcı “çok gizli, gönderemem” diyerek vermemişti ama devletin resmî TV kanalında “çok gizli” adam saatler boyu bülbüller gibi şakımıştı.

Cumhurbaşkanı Gül gelen tepkiler üzerine her zamanki halinden daha da yumuşatılmış ve mahcup bir ifadeyle “yargıdan, hukuktan ve resmî olsun özel olsun medya kuruluşlarının yargıyı yönlendirici yayınlardan kaçınması gerektiğinden” söz ederek bir anlamda TRT’yi eleştirdi.

Dünya devletler tarihinde benzeri görülmemiş şekilde “bu davanın savcısı” olduğunu iddia eden Başbakan Erdoğan ise bir savcı (!) olarak yargıya böylesi küstah bir müdahaleye sesini çıkarmadı.

Şimdi son olarak TRT Genel Müdürü’nün (ki kendisi TRT ekranından yapılan hakaretler üzerine konuşmaya gelen Ana Muhalefet Partisi milletvekilleriyle görüşmemiş, açıklama yapmamıştır) açıklamasını duyuyoruz.

Genel Müdür’e göre:

“Söz konusu haber-yorum programı, yapımcılarının uzun uğraşlar sonucunda iletişime geçtiği ve güçlükle ikna edebildiği Tuncay Güney isimli ‘eski gazeteciyi’ ekrana getirmiş. Ama bu şahsın programa katılacağı son ana kadar belli olmadığı için anonsları da son ana kadar bekletilmiş...”

CUMHURBAŞKANI’NA “ART NİYETLİ” DİYOR!

Ve övünerek devam ediyor:

“Avrupa Yayıncılar Birliği Kurucu üyesi olan TRT bu birliğe başvurarak Kanada üzerinden teknik yardım talep etmiş, bu yardım kabul edilmiş ve canlı yayın gerçekleştirilmiştir.”

Çok önemli bir açıklama ama daha önemlisi geliyor:

“Tuncay Güney isimli şahsın TRT ekranında niçin yer aldığını soran ve bu konuda art niyetli açıklamalar yapanlar aynı şahsın defalarca değişik basın kuruluşlarında yer almasına niçin susmuşlardır?.. Bu programın 4 saatlik yayınında hiçbir kimseye, kuruluşa ya da bir fikre doğrudan ya da dolaylı saldırılmamıştır.”

Hani Türkiye’de son aylarda millete “pes” dedirtecek çok şey oldu ama bu kadarı pes ötesi, pes ötesi!

Önce TRT resmen Avrupa Yayıncılar Birliği yardımıyla link alıyor, uzun bir uğraş veriyor. Program yapımcıları Tuncay Güney’i ayrı ve uzun uğraşlarla ikna ediyor (ki bu uğraşlar ve ikna devletin büyük paraları, onbinlerce dolarları ile yapılıyor, bugün öğlen Her Açıdan’da öğreneceğiz)... Adam için özel ‘stand’lar kurulmuş, tam 4 saat konuşmayı Türkiye’nin resmî televizyonunun çabasıyla kabul etmiş.

Sonra da bizden “katılacağı belli olmadığı için anonsların bekletildiği” kıtırını inanmamız bekleniyor. Bu olayları bilmeyen saf insanlara yutturabilirler belki ama biz de yayıncı, programcıyız böyle bir masalı nasıl yutalım? TRT Genel Müdürü sonra da dönüyor ve “Güney’in TRT ekranında yer almasını eleştirenleri art niyetli yapıyor”...

KENDİ KANALINI İZLEMEMİŞ!

Cumhurbaşkanı Gül bile buna susarsa halkın tepki vereceğini düşünerek eleştirdi, demek ki o da “art niyetli”... Ayrıca Güney’in “değişik basın kuruluşlarında yer alması” ile TRT’de yer alması aynı kefede değildir. Özel kanalların (yani değişik olanların) da bu adamı çıkarması ve suçlamalarına yer vermesi “soruşturma sürecinde” hatadır ama onlar özel, siz devletin (üstelik iktidarın kendi kanadı gibi çalışan) resmî yayın organısınız. Kimi aldatıyorsunuz? Madem ki durum budur devlet memurlarına, TRT çalışanlarına neden konuşma yasağı var da diğerlerine yok?

Kendi kanalınızdaki programı izlemediniz ve “Ana Muhalefet Partisi liderine MİT ajanı, partisine hırsızlık partisi, gazete yöneticilerine ‘stratejistlerimiz izliyor, size ait bilgileri servis yaparız’ dediğini”, generalinden profesörüne, basınına herkese suçlamalar, hakaretler yağdırdığını duymadınız mı ki “kimseye doğrudan ya da dolaylı saldırı olmamıştır” diyebiliyorsunuz?

Ayrıca... Her ne kadar “özerk olduğu” söylense de TRT’de olup biten her şeyin başbakanların bilgisi dahilinde olduğunu biliyoruz. Ben TRT’de yaptığım haber programlarında bunu “o dönemin başbakanında” gözlerimle gördüm. Onun için Başbakan Erdoğan’ın “savcısı olduğunu iddia ettiği” bir davayla ilgili ve sorun yaratabilecek bir program ondan habersiz yapılamaz.

Cumhurbaşkanı’na gelince... Anayasa’ya göre “hükümetleri uyarma” görevi vardır, bu olayda da “halktan biri” gibi yaptığı mahcup eleştiri yetersizdir.

Kısacası, “bebelere masallar” artık pek tatsız olmaya başladı, “daha gerçekçi ve inandırıcı” konuşmayacaklarsa sussunlar lütfen!

(Not: Bugün Her Açıdan’da “Tuncay Güney’in İranlı ajanlarla bağlantısı, Ergenekon-Fethullah Gülen ilişkisi” gibi konular da tartışılacak. Bu soruşturmanın bugüne kadar duymadığınız farklı boyutlarını öğrenmek istiyorsanız, kaçırmayın derim.)


*****

Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin!!

Bir komik ülke varmış, komik insanları olan... Aynı zamanda içine düştüğü ekonomik krizde işsiz sayısının 400 bin arttığı, onbinlerce insanının açlık sınırında yaşadığı ama yöneticilerinin komiklik yapmaktan hiçbir şart altında asla vazgeçmediği bir ülke...

Günlerden bir gün ülke yoksulluğun yanında bir de doğalgaz sıkıntısı yaşamaya başlayınca komik enerji bakanının aklına parlak (!!) bir fikir gelmiş ve halka demiş ki;

“Biliyorum açsınız ve donuyorsunuz ama çaresiz değilsiniz. Fındığın gramında 646 kalori var, fındık yiyin, üşümeyin!”... Hah hah hah hah kah kah kahh!

Gerçi komik bakan bu esprisiyle (!) henüz halkının açlığını görünce “Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin” diyen Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’i yakalamış değil ama az kaldı, yakında “eşleriyle bir yılda 1500’üncü yurtdışı gezilerine giderken” ülkenin haline bakıp havaalanında bunu da söyleyebilirler.

Ruhat Mengi/Vatan
Yayın Tarihi : 18 Ocak 2009 Pazar 10:32:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
gönül aydemir IP: 85.102.167.xxx Tarih : 18.01.2009 11:34:57

Sayın Ruhat Mengi'nin;Tuncay Güney'in ahır zaman nebisi olduğunu anlaması gerekirdi.HER SÖYLEDİĞİ AYET HİÇ TARTIŞILMADAN KABUL EDİLİYOR.Artık bu yeni dinin adı ne olur bilinmez.Bütün bu masalların soğuğa,açlığa,ev kirasına vergiye hiçbir olumlu etkisi yok.TV' e bakıp,biraz heyecanlanma hiçbir derdimizi unutturmuyor.