18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Abbas Güçlü - Milliyet Gazetesi

Bayramları var, işleri yok

 

Lafı uzatmaya hiç gerek yok. Gençler mutsuz. Hem de çok mutsuzlar. Üniversiteye giremeyenler öğrenimleri yarım kaldığı için, üniversiteyi bitirenler de iş bulamadıkları için perişanlar. Bir dinle bin ah işit...
Bugün gençlik bayramı diye nutuk atacak olanlar, dikkatli olsunlar. Sakın ola onları ne kadar çok sevdiklerini anlatmasınlar. Çünkü bu vaatler, onların zaten bozuk olan morallerini daha da bozmanın ötesinde bir işe yaramaz.
Gençliğin en önemli iki sorunundan biri eğitim, diğeri de işsizlik. Ne önceki iktidarlar, ne de mevcut iktidar, bu konuda somut bir adım atabilmiş değil.
Okuma çağındaki 25 milyon çocuk ve gencimizden 18 milyonu bu olanaktan yararlanabiliyor. Zorunlu eğitim çağında olup da okula gidemeyen milyonlarca çocuğumuz var.
İlk, orta ve yükseköğretimdeki okullaşma oranımız, AB ülkeleriyle kıyaslanamayacak derecede düşük. Daha da vahimi, öğrenim olanağı yakalayanlar da hayatlarından pek memnun değil. Üniversite öğrencileri arasında yapılan anketlerde, öğrencilerin yüzde 80'lere varan oranda mutsuz olmalarının temelinde de yanlış sınav sistemi nedeniyle istemedikleri fakültelerde okuyor olmaları yatıyor. Eğitim kalitesinin düşüklüğü ve eğitim altyapısının iyi olmaması da memnuniyetsizliğin önemli gerekçeleri arasında yer alıyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verileri de, moral bozmaya yetiyor da artıyor. İşsizlik oranı 2000 yılında yüzde 6.5 iken 2003'te yüzde 10'a çıkmış. İşsiz sayısı da bir milyon 497 binden, 2 milyon 293 bine yükselmiş. Yani üç yılda işsiz sayımız tam bir milyon artmış. Maalesef bunların çok önemli bir bölümü de üniversiteden yeni mezun olan gençlerimiz.
Başbakan Erdoğan, sık sık devletin iş kapısı olmaktan çıkarıldığını söylüyor. Kendince haklı nedenleri olabilir. Ama onun yerine yeni istihdam olanaklarının artırılması gerekiyor. Bu da onun görevi.
DİE istatistiklerinde dikkat çeken bir başka unsur da, çalışabilir konumdaki işgücü potansiyelimiz 48 milyon 911 bin kişi olmasına karşın, çalışan nüfusun 23 milyon 640 kişide kalması. Bu da gösteriyor ki hayli yüksek gizli bir işsizlik oranı da var.
Bütün bu bileşenleri bir araya getirdiğimizde gençlerimize parlak yarınlardan söz etmek yanıltıcı olabilir. Ama umutsuzluğa kapılmak için de bir neden yok. Ne yapıp edip bu zor dönemeci atlatmamız gerekiyor.
Eğitimde olduğu gibi, işsizlikte de sadece devlet olanaklarıyla bir yere varmanın mümkün olmadığını artık fark etmeliyiz.
Eğitimde pek çok yanlış yapıldı. Katsayı krizi bunun son örneği. İstihdam yaratma ve işsizliği azaltma konusunda da maalesef inandırıcı çabalar göremiyoruz. Siz hiç hükümet içinde işsizliği kendine dert edinmiş birini gördünüz mü?
Eğitim sorunları ve işsizlik, bu konulara gönül veren misyoner ruhlu devlet adamlarıyla çözülür. Sabah akşam onunla yatıp onunla kalkmaları gerekir. Eğitimsiz ve işsiz kalan her genci, tıpkı kendi çocukları gibi hissedip geceleri uykularının kaçması gerekir ki bu sorunlar çözülsün. Yoksa gerisi hikaye!..
Özetin özeti: Gençleri sevindirmenin en güzel yolu, onlara iş ve gelecek için umut vermektir...

aguclu@milliyet.com.tr

ABBAS GÜÇLÜ - MİLLİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 19 Mayıs 2004 Çarşamba 19:57:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?