Asker, büyük bir operasyon için Güneydoğu'ya sevk ediliyor.
Günlerdir Irak sınırına tank, top, araç, mühimmat yığılıyor. Komando birlikleri Şemdinli'de, Yüksekova'da, Çukurca'da üsleniyor.
Öte yandan, yıllardır Türkiye'nin ısrarlı taleplerine rağmen, Kuzey Irak'taki PKK varlığı konusunda Ankara'ya "Bir şey yapamayız" mesajı veren Washington yönetimi farklı telden konuşmaya başladı.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson cumartesi Milliyet'e yazdığı makalede PKK'ya karşı bugüne dek fazla bir şey yapamadıkları için "hayal kırıklığı"nı dile getirdi. Ama bugün "PKK terörünü mağlup etmek için Türkiye'ye yardımcı olunmasından son derece gururluyum" dedi.
Aynı gün ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da Washington'da "Türkiye'ye PKK ile ilgili istihbarat aktardıklarını" açıkladı.
NTV, Güneydoğu'da geçen ayki olayları başlatan 17 PKK'lının öldürülmesi operasyonunun CIA'nın verdiği istihbaratla gerçekleştirildiğini açıkladı. "ABD'nin, Türkiye'ye nokta istihbarat desteği vermeye başladığı"nı bildirdi.
Daha önce Türkiye'nin sınır ötesi operasyonuna göz yummayacağını bildiren Washington'un şimdi buna kapı araladığı, Türk ordusunun Kuzey Irak'ta sıcak takip için yığınak yaptığı söylentisi yaygın...
***
Peki ne oldu da yıllardır PKK konusunda Türkiye'nin isyanını duymazdan gelen ABD, bugün birden işbirliği kapısını açıverdi?
Bu gelişmeyi, Bush yönetiminin Irak'ta bataklığa gömüldüğü gerçeğiyle birlikte değerlendirmek zorundayız.
ABD, PKK'ya göz yumarak 1 Mart tezkeresiyle Irak işgaline müdahil olmayı reddeden Türkiye'yi cezalandırdı.
Son dönem tırmandırılan olaylar, "Türkiye Irak'a bulaşmasın" diyenleri bile "Irak'a girmekten başka çare yok" deme noktasına getirdi.
Şimdi sınır ötesi operasyon ve belki bir tampon bölge izni karşılığında Türkiye'ye ödetilecek bedel, 1 Mart'ta kapısından döndükleri limanların açılması, esirgenen üslerin kullandırılması ve çekilecek Amerikan askerlerinden sonra Irak direnişini bastırmada Türk askerinden yararlanılması olacaktır.
Bu işbirliği, muhtemel bir İran operasyonunda da işe yarayacaktır.
***
2003 baharında Amerika tarafından Saddam'a karşı silahlandırılan Kürtler bağımsız devlet özlemiyle işgalciyle işbirliğine giriştiğinde Danielle Mitterrand, "Size defalarca ihanet etmiş olan ABD'ye güvenmeyin" demiş, dinletememişti.
Tarih, bu uyarıyı haklı çıkarıyor.
Bölgeye silah zoruyla demokrasi götürme iddiasındaki "Büyük Ortadoğu Projesi" iflas eden ABD, gündelik ihtiyaçlara göre ortak değiştiriyor.
Dün direnişçi Sünnilere karşı kullandığı Kürtler, bugün Şiiler karşısında aşırı tavizler koparmaya kalkışınca onlara aba altından sopa gösteriyor.
Türkleri PKK terörüyle korkutarak ikna ettiği gibi Kürtleri de "Türklere kapıyı açarsam görürsünüz" diye yola getirmeye çalışıyor.
Irak'ta yenilgiyi kabullenmemek için, asırlarca bir arada yaşamış Türklerle Kürtleri, Şiilerle Sünnileri boğaz boğaza getirmekten çekinmiyor.
1 Mart'ta direnen Türkiye'nin bu oyuna da gelmeyeceğini umuyoruz.
"Kürtler Vadisi"nde Polat'ın peşine takılmak çok alkış alabilir,ama Türkiye'yi komşu topraklarda sonu belirsiz bir maceraya sürükler.
.
Yayın Tarihi :
25 Nisan 2006 Salı 13:29:53