Abdurrahman Dilipak - Vakit Gazetesi

İşkencecilere de acıyorum...

Allah’ın Resulü bir gün dostlarına: “Zalimlere yardım edin” der. Yanındakiler şaşırır. “Nasıl olur ya Resulallah?” “Zulümlerine mani olun. Böylece onlara yardım etmiş olursunuz..”
Amerika’ya yardım edelim.. İçlerindeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bir toplum helâk olacak..
Dün bir Amerikan gazetesinden alınan, Vakit’te de yayınlanan fotoğrafı gördünüz. Çırılçıplak bir erkek, kadın asker tarafından yerde sürükleniyor..
Aslında bu fotoğraftan daha dehşet verici, utanç verici birçok fotoğraf var, yayınlamaya utandığımız.. Hiçbir vahşi hayvan, bunların yaptığını yapmaz.. Bunu yapan İran askeri olsaydı bakın dünya basını nasıl olayın üzerine giderdi. Libyalı 2 sabotajcının başına gelenleri düşünün..
ABD başkanı hâlâ özür dilemediği gibi, aylardır süren bu işkencelerin tek mahkûmu, tutuklusu yok hâlâ.
Olması gereken Mazlum-Der’in de istediği gibi bir savaş suçluları mahkemesi kurup bu canavarları yargılamak. Düşünebiliyor musunuz, ABD hâlâ bütün bu olanlardan sonra Negroponte’yi bölgeye göndermekte kararlı. Bu Şaron’u Sabra Şatila’ya asayiş komutanı tayin etmek gibi bir şey. Kuzuları kurta emanet etmenin bir başka şekli.
Geneleve bakire kızların namusunu emanet etmekten ne farkı var, ABD’ye bir halkın güvenliğini emanet etmenin diye düşünüyorum. Bunu Filistinliler ele geçirdikleri İsrail vatandaşlarına yapsalardı, ABD’nin tepkisi böyle mi olurdu. Dünya böyle mi geçiştirirdi. Hitler’e Nobel Barış Ödülü vermek ne kadar anlamlı ise, ABD’yi demokrasi, barış ve özgürlükler ülkesi olarak görmek de o kadar anlamlı.
O boynuna ip geçirilmiş Iraklı esir kardeşimin ömür boyu bu yaşadıklarını unutmayacağı bir gerçek. Ama bana kalırsa asıl trajik durumda olan, daha çok acımayı hakeden o Amerikalı bayan asker. Ona “köpek” diyeceğim ama, bu köpeklere haksızlık olur. Hayvanların tümünü böyle bir şeyden tenzih ederim.
Belki o erkek bir gün olanların acısını unutur. Ama mutlaka bir gün, çektiği acılar, onun için bir bağışlanma ve ödül vesilesine dönüşür Ahirette. Ama ya o kadın asker?! Onun yüzüne ne Hz. İsa, ne ne Hz. Musa bakar.. Belki din gününe inanmıyordur. Ama onun yüreğindeki sızı hiç bitmeyecek. O, rahat ve huzur içinde ölmeyecek. Aileleri, dostları ondan utanç duyacaklar ve iğrenecekler.. Geceleri, rüyaları ve şuuraltı onu rahat bırakmayacak.. Lanet yağacak üzerine. Bir gün Tevbe etseler bile, affedilseler bile hep o sancı yüreklerinin bir yerinde onları incitmeye devam edecektir..
Bana kalırsa o ipin ucundaki Amerikalı muzaffer kadın asker daha zavallı ve daha acınacak durumdadır.. O halkının ve din kardeşlerinin, ailesinin utanç sebebi olan aşağılık bir yaratıktır.. Onun yaptıklarını görmezden gelenler, onlara arka çıkanlar da öyle.. Onlara alkış dağıtanlar da!
Bütün işkenceciler mel’undur.. Zulm ile abad olunmaz. Ben her zaman olduğu gibi zalim Bolu Beyine karşı, Köroğlu’ndan yanayım.
ABD intihar ediyor.. Bu olanlar Irak halkından çok ABD’ye zarar verdi.. Vermeye de devam edecek..
Bu olanları ve dünyaya söylenen yalanları, unutmadık, unutmayacak ve unutturmayacağız..
Bütün bunlar olurken Ankara’da birilerinin hâlâ İmam Hatip tartışmaları ile “negatif ayırımcılık” kampanyalarına hız vermelerini, görevi olmadığı halde birilerinin aba altından sopa göstererek ortalığı bulandırmak istemelerinin sebeblerini gayet iyi anlıyoruz..
Yaşanan olaylara bakıyorum da, bizdeki, medya, mafya, sermaye, siyaset ve bürokrasi içinde yandaş bulan bazı laikçi kafaların, İslâm, Müslüman, başörtüsü, İmam Hatip, cami, Kur’an kursu konusunda Iraklılara karşı aşağılık işkenceler yapan Amerikan askerlerinden hiç de farklı bir tavır içinde olmadıklarını düşünüyorum. Ellerinden gelse aynı şeyi yapacaklar sanki..
Bu saatten sonra ABD’nin işi artık çok zor. Bölgeye akan direniş gönüllülerinden Amerikan askerlerinin yakalarını kurtarmaları çok zor. Dilerim, bir kavme olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmez. Ve Allah, mazlumların ve onların dostları eli ile zalimleri cezalandırır ve mazlumlara yardım eder.
Amerikan halkına yapılacak en büyük yardım, bu zulmü durdurmak için harekete geçmektir.. Zalimlere ve işgale arka çıkmak değil.
Bu fotoğrafların dünyaya yayılmasını sağlayan insaf sahibi Amerikalı askeri de kutluyorum.. Tıpkı, daha önce 50 İsrailli askeri pilotun Filistin’deki sivil hedefleri bombalama emrini reddetmeleri gibi. Keşke Saddam zamanında da bazı askerler böyle yapabilselerdi.. Keşke her orduda böyle insanlar olsa.. Her zaman ve her mekanda, her topluluk içinde onurlu ve aşağılık insanlar vardır.. Selam olsun onurlarını korumak için direnenlere..
Dua ile..