18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Abdurrahman Dilipak - Vakit Gazetesi

Siyaset bir illüzyon mu?

Hani dün yazmıştım ya, güya üfürükçülerin halkı aldatma ve istismarını önlemek için ceza yasasına madde koyacaklarmış. En büyük büyücüler politikacılardır.. Sonra da sihirbazlar, illüzyonistler.. Adamlar göz göre göre “göz boyamacılık” yapıyor. Herkes de para verip bunu izliyor. Olay tamamen bir aldatmaca. İnsanların zaaflarını kullanarak, gerçek olmayan bir şeyi gerçek gibi gösterme sanatı. Evet evet bu bir sanat. Müzik, dans, ışık, görsel efektler, her şey var. İşin içinde canbazlık, maharet, el çabukluğu, ne derseniz var.
Eğer aldatma ve istismarı yasaklayacaksanız illüzyonu da yasaklamanız gerek.. Öbür işlemler konusunda zaten zarar gören, aldatılan biri her zaman ilgili şahıs aleyhine dava açabilir.. Bu işin genel ahlak, kamu düzeni ile filan da ilgisi yok. Kötüye kullanım ise o işin kendi kuralları içinde çözülebilir. Çünki bu olay zaret sürrealist..
Tekrar söylüyorum. En büyük aldatma ve illüzyon da politikada gerçekleşiyor.
AKP’deki şu aday belirleme yöntemine bakın: Hani her şey Ankara’ya taşınmayacaktı. “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” Hani YÖK’ün atama şeklini beğenmiyorduk. Öyle ya, nasıl olur da en alttaki, en az oy alan atanabilirdi? Peki şimdi AKP’nin yaptığı ne? Devrim önce evlatlarını, devrimciler de iktidara geldiklerinde oturup ilkelerini yermiş. AKP’ye kim, niçin oy verdi, AKP şimdi ne yapıyor? “Kimin bahçesinde beslendi, sütünü kim sağıyor” şimdi. “Parayı veren düdüğü çalıyor”, “kimin sofrasına oturuyorsanız, onun kılıcını kuşanıyor”, “borç alanlar, emir almaya” da nefislerini hazırlıyor denebilir mi? Hani biz eskiden böyle düşünürdük de!
Eğer başkanlık için de İstanbul’da da bir sıkıntı yaşanırsa, bunun faturası ağır olur. İstanbul’un öfkesi Anadolu’ya da yansır.. Görünen o ki, AK Parti seçimi kazanacak olmanın umursamazlığı, vurdumduymazlığı ve rahatlığı içinde.. AKP’nin başarısı, ötekilerin başarsızlığından besleniyor.. AK Parti, ötekilerden kaçanların oyunu topluyor. AKP’den kaçanların oyunu ise büyük ihtimalle SP toplayacak.. Ve AK Parti aday belirlemede tabanı ile inatlaşacak olursa, bu seçim onun son zaferi olur.
Öte yandan Kıbrıs meselesine bakalım.. AK Parti kurulmadan önce Erdoğan ne diyordu, AK Parti kurulduktan sonra ne yaptı.. Denktaş ABD’ye giderken ne söyleniyordu, şimdi olan ne?!
Olmaz olmaz demeyin, siyasette olmaz olmaz! AK Parti Kıbrıs konusunda “ver kurtul”cu diyorlardı. Denktaş sözüm ona “Kuvva-yı milliyeci” idi, ne oldu! Denktaş nöbeti tutanların ağzı açık kaldı, gelinen noktada. Oysa “dün dündü, bugünse bugün”!
Hemen belirtelim ki, Rumlar bunu beklemiyordu. Hazırlıksız yakalandılar. Nasıl olsa kazanacaklarını biliyor olmanın rahatlığı vardı.. Zaten biz geri adım atma şartı ile masaya oturuyorduk. Onların riski ise kârdan zarardı.. Ankara masadan kaçan taraf olmadı. Rum tarafını köşeye sıkıştırarak bu kadarına razı olmaya zorladı.. Askeri müdahele haklıydı, ama daha sonra işgalci durumuna düşürdüler Ankara’yı.. Bu bitiyor şimdi. Kıbrıs sorunu çözülmeseydi, Gümrük Birliği, AB üyeliği, AİHM konusunda sorunlar yaşanmasından çekiniliyor idi. Şimdi sonu belli olan bir süreç başlatıldı. Mayıs ayında Ankara’da Kıbrıs büyükelçiliği açılırsa şaşmayın.. Şimdi ihtiyadlı bir iyimserlik var. AB’nin Kıbrıs’tan sonra önümüze koyacağı dosyayı görmek için ise mayıs sonunu bekleyeceğiz. Bu arada daha referandum konusu var. Hele şu seçimler de yapılsın.. O güne varmadan 19’unda Lefkoşe’de ne olacağını göreceğiz.. 3 aşamalı bir sürecin, henüz birinci aşaması tamamlandı.
Ankara’nın tavizi Evren’in taahhüdü ile sınırlı. Bu arada birtakım karşı güvenceler de oluşturuldu.. Ankara “ver kurtul”cu değildi, ama kahramanlık da yapmadı. Pazarlıkla belli bir tavize “evet” dedi.
Uygulanan politika tek başına AK Parti hükümetinin değil.. Bu konuda belli bir mutabakat sözkonusu.. Birileri bu işin faturasını AK Parti’ye ödetmek istese de, bu yaklaşım doğru değil..
Görüşmelerde Rum tarafı da zorlanıyor. Yerel seçimler arafesinde AKP’nin her şeye rağmen Kıbrıs konusunu çözmekteki kararlılığı batılıları etkilemiş gözüküyor.. Muhalefet de yerel seçimlerde kampanyasını Kıbrıs konusuna odaklayacak gibi gözüküyor.. Ancak New York’taki pazarlıklar AK Parti’yi rahatlatacak şekilde gelişiyor.. Ve bu konuda AK Parti yalnız değil, devletin içindeki güç odakları arasında da bu konuda uyuşmazlık yok. Bu da muhalefetin, özellikle CHP’nin işini zorlaştıracak gibi. Kıbrıs konusu, seçime giderken AKP’nin sırtında bir kambur değil, bir “başarı belgesi”ne dönüşebilir..
Siyaset genellikle bir aldatma, istismar ve illüzyondur. Liderlerin önemli bir bölümü en büyük manyetizör ve büyücüdürler. İnsanı büyülerler. “Karizma” dedikleri de bu değil mi zaten! Selâm ve dua ile..

adilipak@vakit.com.tr

ABDURRAHMAN DİLİPAK - VAKİT GAZETESİ
Yayın Tarihi : 15 Şubat 2004 Pazar 13:51:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?