23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Adaleti gören olursa... - Bekir COŞKUN

SANIRIM Adalet Bakanı’nın durumu anlaması için evine hırsızların girmesi gerekiyor.

Yoksa anlamıyor.

Bizim eve hırsız girince nasıl ki ben anladım, durmadan hırsızları yazıyorum...

Başkasının evine hırsız da girse, kapkaççılar yolunu kesip soysalar da, bunu en iyi anlamanın ve durumu kavramanın yolu insanın kendi başına gelmesi olmalı.

Eve doluşmuş polisler-jandarmalar parmak izi ararken, karmaşık duygular içinde ve şaşkın biçimde karşısına oturmuş çalınmamış fırına bakarken, bir soru ve en iyi yanıt böyle ortaya çıkar:

‘Kavradın mı?..’

‘Kavradım...’

*Adalet Bakanı Çiçek dünkü gazetelerde polise kızıyordu.

‘Mazereti bırak, hırsızı yakala’ diye seslenirken, polisin ‘Biz yakalıyoruz, yargı serbest bırakıyor’ tezini ise hukuk tarihine geçecek şu sözlerle yanıtlıyor:

‘Bu temizlik işçisinin ‘Ben temizliyorum ama sokak yeniden kirleniyor’ demesine benziyor...’

Demek ki polis yakalayacak, mahkeme serbest bırakacak; polis yine yakalayacak, mahkeme yine salacak.

Hırsızı, gaspçıyı, kapkaççıyı polis yakalayacak; ama yargı sokağa bırakacak...

Burda anahtar soru şu:

‘O zaman sokağı kim kirletiyor?..’

Böyle bir hukuk anlayışı ben hiç duymamıştım. Ne de böyle enteresan bir sokak temizliği anlayışı olan Adalet Bakanı...

Polisin eksik ve yetersiz kaldığını bilmeyen yok.

Ama polisi en son eleştirecek kişi, daha kaç gün önce örtülü bir ‘af’ çıkartarak tam 12 bin sabıkalıyı, kapkaççıyı, gaspçıyı, hırsızı sokağa salan Adalet Bakanı olmalı.

Polis görevini yapmadığında dahi gidip sığınacağınız hukuk kapısının arkasında kimse yoksa ne yapacaksınız?

O zaman Bakan’ın kavraması için iş hırsızlara düşüyor.

Ki bakan sabah sabah pijamayla mutfağa oturmuş, çalınmamış fırına arada bir bakarken yanıtlasın:

‘Kavradınız mı?..’

‘Kavradım...’

Bekir COŞKUN/ Hürriyet Gazetesi
Yayın Tarihi : 1 Mart 2005 Salı 13:21:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Hasan Taşkın IP: 81.214.36.xxx Tarih : 1.03.2005 17:27:23
Değerli Gazetci Coşkun'un kavrayamadığı daha çok şey var. Kendileri Adalet Bakanı'nın ne demek istediğini dahi kavrayamadı. Eğer yakaladıklarınızı, iki tokat atarak, hiçbir delil elde etmeden adaletin önüne koyarsanız, arka kapıdan çıkar... Hukuk delillerle ortaya konmasını gerektirir... Eğer kanunları haksız bulup, 'Bana ne kanunları çıkaran düşünsün' derseniz. O zaman orada oturmayacaksınız. Birileri o kanunları korur. Benim de arabam soyuldu. Polis parmak izi dahi alamadı. Çünkü yağmur silmişti... Ben bu nedenle hırsıza kızmak yerine, o hırsızı çaldığı teyple, bıraktığı izle ve adli delillerle polisin yakalamasını beklerim. Yakaladığı bir hırsıza 'Ben yaptım' dedirterek benim içimi rahatlatmasını değil... Adalet Bakanı Hukuku savunuyor. Hukuk devletini.. Siz ise Polis devletini savunuyorsunuz... Sayın Coşkun, lütfen biraz hukukun nasıl işlediğini araştırın... Birde yıllarca hapis yatıp 'Pardon' denilen insanları araştırın... Yanlış yere yakalanıp suçlanan ve esasen suçsuz olarak ortaya çıkan mağdurları da... Ben gazeteci olarak bunlara çok şahit oldum... Sizin canınız yanınca kötü. Ama tün insanlar can taşır... Suçluyu delili ile ortaya koyacaksın ki, adalet cezasını verebilsin. 'Ben suçlu diyorsam öyledir' mantığı bitti... Sen polis de olsan... Böyle... Adalet Bakanı bir devrime imza atıyor.. Herkes destek olmalı... Hırsızlarla mücadelede ise delillerle yapılmalı... Cezalarını bulsunlar diye...