19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

AKP'nin düşüşü - Derya Sazak / Milliyet

Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele! AKP'yi 2001 Şubat krizinin ardından iktidara taşıyan süreçte bu iki slogan çok etkili oldu. 1990'lı yıllarda siyaseti çürüten, milyarlarca doların bankalardan hortumlanmasına yol açan rant ekonomisi ve 'iktidar gücünün kötüye kullanılması' karşısında toplum AKP'yi 'yeni' bir parti olarak bu kirlenmenin dışında tuttu ve 2002 seçimlerinde iktidar şansı tanıdı.
Orta alt sınıfların umudu, AKP'nin ülke kaynaklarını geniş kitleler yararına kullanacağı yönündeydi.

Daha ilk aylarda iktidarın 'tercihleri' şekillenmeye başladı.
AKP de kendi zenginlerini yaratmanın peşindeydi.
İstanbul Belediyesi'nden edinilen alışkanlıkla 2/B operasyonu planlandı, böylece orman arazileri içindeki kaçak yapılaşmanın, buraları işgal edenlere satılması yoluyla gelir elde edilmesi düşünülüyordu. Anayasa'ya aykırı bu girişim Çankaya'dan döndü.
Satıştan yararlanacaklar arasında Beykoz Çavuşbaşı'ndaki 5 bin dönüm arazisiyle kabinenin 'iş bilir, iş bitirir' Maliye Bakanı da bulunuyordu.

Unakıtan'ın ilk icraatı, kendi dosyasını da içerecek biçimde 'vergi affı' çıkarması oldu!
Ofer'e imtiyaz sağlayan Galataport ihalesindeki rolü de muhalefet tarafından Meclis'e getirildi. 2005 bütçesine de Meclis'te Unakıtan'la ilgili 'akçalı' iddialar damgasını vurdu.
'Kemal Abi' iktidarın 'yumuşak karnı' haline geldi.

Bakanın Çamlıca'daki kaçak villasının, Üsküdar Belediyesi ve İstanbul 3 No'lu Koruma Kurulu kararıyla 'imar planı' değiştirilerek kurtarılması ise yeni bir skandal oluşturdu. Siyasi iktidarlar işte böyle yozlaşıyor. Bir seçim dönemi ellerine geçirdikleri gücü 'siyasi nüfuz' aracı olarak kullanıyorlar ve kişisel servetlerini artırıyorlar.
Geçmişte buna benzer olaylar çok yaşandığı için iktidarlar değişti. Liderlerin kaynağı meçhul servetleri siyasete olan güveni azalttı.
80 yaşına merdiven dayamış Erbakan, 2 trilyonluk Hazine yardımının hesabını veremediği için hapse girmek üzere.

Baykal'la polemiğinin ardından Tayyip Erdoğan da mal varlığını bu hafta açıklayacakmış.
AKP'nin 3 Ekim'de toplumla yaptığı 'sözleşme'yi hatırlaması gerekiyor. Özal'ın ANAP'ını da bitiren 1983-87'de, iktidarın ilk üç yılında düzgün işler yaptıktan sonra 'yolsuzluk ve suiistimal' olayları karşısındaki kayıtsızlığı olmuştu.
İktidarların düşüşü böyle başlar.
Toplum etik yozlaşmanın farkında, AKP için tehlike çanları çalıyor.

.
Yayın Tarihi : 29 Ocak 2006 Pazar 11:15:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?