19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Ali Bilge - Birgün Gazetesi

Yolsuzluk,yoksulluk ve AKP

AKP; Kasım 2002 seçimlerini kazandığında 15 aylık bir partiydi, geçmiş 15 yılın banka- medya-enerji üçgeninde devleşen yolsuzluk pisliğini küfesinde taşımıyordu. AKP’de, banka batıranlara, hortumculara rastlanmıyordu. AKP, iktidara gelirken iki önemli konuya vurgu yaparak, geniş toplumsal kesimlerden ciddi destek sağladı: ‘yoksulluk ve yolsuzluk’

Geçmiş 15 yılın pisliğini heybelerinde taşıyan partiler seçimlerde tasfiye oldu. 15 yılın yolsuzluğu ve yoksulluğu da AKP’yi yarattı.Türkiye’nin 90’lı yılları, banka-medya vahşetinin zirveye tırmandığı yıllar oldu. Türkiye, banka ve medya sahipliğinin yolsuzlukla iç içe geçtiği ahlaksız bir dönemi yaşadı.

Banka sisteminin Türkiye’ye maliyeti, Dünya Bankası raporlarına göre -İmar hariç-milli gelirin %35’ine ulaştı. BDDK Başkanı’nın ve Hazine Müsteşarı’nın, TBMM araştırma komisyonuna yaptıkları açıklamalara göre bu rakam, 77 milyar dolara tırmanmış durumda. (kamu 22,özel 55) Banka yolsuzlukları, yüksek mali kayıpları yanında, onarılması çok güç ahlaki yaralar da açtı.

Banka ve medya sahipliğinin oluşturduğu bu yolsuzluk girdabında,
-adına merkez siyaset dedikleri herneyse -hepsi boğuldular. AKP, 90’lı yıllar boyunca yaşanan tüm yolsuzlukların sonucunda doğdu. Yeniydi, 90’ların finans çirkefinde yoktu. Banka maliyetinin hesabını soracağını, medya ve banka sahipliğine ilişkin düzenlemeler yapacağını söylüyordu.

AKP’nin TURNUSOLU

Bu nedenle geniş toplum kesimleri ile iletişim kurdu ve destek sağladı. Bu iki konu, AKP’nin ‘diğerlerinden’ farklı olup olmadığını da belirleyecekti. Banka ve medya faturaları konusunda alacağı tavır, AKP’nin turnusolüydü. AKP, bu iki konuda sözünü yerine getirmezse, öncekilerin faturasını da üstlenmiş olacaktı.
AKP iktidarının 20. ayı doluyor. İki konuda da, ciddi bir gelişme yok. Aksine, durumu kabullenme yolunda bir rota değişikliği de hissediliyor. Ne sahiplilik meselesi çözülmüş, ne de bankaları batıranlardan ciddi bir hesap sorulmuş vaziyette.Toplumsal vicdan ve ahlak, AKP Hükümetinin bu konuda atacağı adımları bekliyor, dikkatle izliyor.

AKP hükümetinin; AB, Kıbrıs, Irak, demokratikleşme, sivilleşme gibi pek çok alanda olumlu adımlar atmasına karşın, yolsuzluk ve yoksulluk üzerine mesafe alamadığı görülüyor.AKP lideri vatandaşa, ‘ülkenin mali vaziyeti çok kötü, hükümetimizden hemen bir şey beklemeyin, 2 sene sonra sizi rahatlatacağım, yapamazsak , bizden hesap sorun’ demişti. Bu süre Aralık’ta doluyor. Aralık’ta, AB için de karar veriliyor.

Ancak, Türkiye AB üyeliği sürecine girse de, bu sorular ve sorunlar ortadan kalkmıyor.Yolsuzluk ve yoksullukta alınacak mesafe ile, AB üyeliği gerçekleşiyor. 77 milyar dolarlık banka-medya rezaletinin hesabı sorulmadan, bu iki alan olması gereken biçimde düzenlenmeden, yolsuzluklara karşı sadece nutuk atmakla, AB yolunda ilerleme sağlanamıyor.

9 adet uyum paketi ile pek çok konuda özgürlük ve demokratikleşme sağlandı.Ceza yasaları düzenleniyor, anayasa değişiklikleri yapılıyor, alkışlıyoruz . DEP’ liler özgürlüğünü kazanıyor, çok güzel, ancak nerede medya- banka yasaları, nerede bunların uyumu, nerede milyarlarca dolarlık yolsuzluğun hesabı? Ana dilde eğitimi ve yayını gerçekleştireceğiz, ancak ana dilde soygundan hesap sormayacağız. Geçiniz efendim.

ALİ BİLGE - BİRGÜN GAZETESİ
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2004 Çarşamba 11:30:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?