18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Asya'nın güneyi Türkiye'nin güneyi - Erdal Şafak / Sabah

Güney Asya faciası gündeme damgasını vuracak. Tam da Türkiye'nin güneyinde fay hatlarının hareketlendiği bir sırada: 15 Ekim'de Irak'ta Anayasa referandumu yapılacak... 21 Ekim'de, Suriye'de sonucu kestirilemeyen depremi tetikleyecek olan BM'nin Hariri suikasti raporu açıklanacak.

"Burası sözde Irak'ın bir parçası ama hiç kimse 'Irak' lafını ağzına almıyor. Burada insanlar Kurdistel adlı bir cep telefonu şebekesine sahipler. Televizyonlarda Kürt kanalları izliyorlar."
Hayır, bize göre Kuzey Irak, Kürtler'e göre ise Güney Kürdistan'la ilgili bu notlar, bölgeden yeni dönen bir gazetecinin izlenimleri değil. Saddam Hüseyin iktidarının sonlarına doğru, oğlu Uday'ın sahip olduğu Babil gazetesi muhabirinin bölgeden gönderdiği haberin ilk satırları. Şöyle devam ediyor:
"Kürdistan 1991 savaşından bu yana Bağdat'ın pençesinden kurtulmuş durumda. Halk komşu ülkelerde bile olmayan özgürlük ortamının keyfini sürüyor. Burada inanılmaz değişimler gerçekleşmiş. Düşünün; 1991'den sonra doğan çocukların ezici çoğunluğu Arapça bilmiyor."
2003 Temmuz'unda kardeşi Kusay'la birlikte ölü ele geçirilen Uday'ın gazetesinde bu röportajın yayınlandığı günlerde Türkiye bölgenin iki lideriyle asgari müştereklerde uzlaşmaya dayalı ilişki yürütmeyi başardı.
Mesut Barzani de, Celal Talabani de Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği kırmızı pasaportlarla Irak dışına çıkabildi. İkisi de düzenli aralarla Ankara'ya gelip istişarelerde bulundu. İkisinin de Ankara'daki temsilcileri Dışişleri Bakanlığı'nı komşu kapısı yaptı.
Biri Irak Kürdistan Demokratik Partisi'nin lideriydi, diğeri ise Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin.
Ve Türkiye ya da Türkiye'yi temsil edenler, iki örgütün adındaki "Kürdistan" sözcüğünden rahatsızlık duymadılar.

Orası neresi, Barzani kim?
Şimdi de yine o bölgeden son gelişmeleri ve izlenimleri aktaralım:
* Kürdistan Havayolları, Dubai ve Frankfurt'tan sonra Stockholm ve Kopenhag seferlerini 27 Ekim'de başlatıyor. Bunu Londra, Amsterdam ve New York seferlerinin izleyeceği belirtiliyor.
* Kürdistan Milli Takımı davet üstüne bir dizi maç yapmak üzere Güney Kore'ye gitti.
* 1991'den bu yana Irak'ta düzenlenen ilk uluslararası fuar mekan olarak Güney Kürdistan'ın Erbil kentini seçti. Adı ne dersiniz; Bağdat Uluslararası Fuarı!
* Kuzey Irak'ta 1991'de sadece 5 olan dolar milyoneri sayısı bugün bini aştı. Ülkenin her yerinden kuzeye beyin ve işgücü göçü iyice hızlandı.
* Kerkük petrollerinin Hayfa'ya akıtılmasını öngören projenin hayata geçirilmesi için resmi görüşmeler başlatıldı. Filistin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilileri, Kerkük'ten başlayıp Suriye sınırından Ürdün'e, oradan da Filistin yönetimindeki topraklardan İsrail'in Hayfa limanına ulaştırılacak petrolün, bölgede barış hattı olacağını söylediler.
İşte böyle bir ortamda, 15 Ekim'de Irak'ta yeni anayasa referanduma sunulacak. Sünniler'in "Irak'ın parçalanmasının tohumlarını serpiyor" dedikleri anayasa.
Yine işte böyle bir ortamda, Birleşmiş Milletler görevlileri, Erbil, Duhok, Süleymaniye, Musul ve Kerkük'te, 5 milyon adet çoğaltılan anayasanın Kürtçe versiyonlarını halka dağıtıyor.
Böyle bir ortamda Almanya geçen ay Erbil'de konsolosluk açtı.
Böyle bir ortamda ABD Başkanı Bush, Kürdistan Devlet Başkanı Mesut Barzani'yi Beyaz Saray'a davet etti. Referandumun hemen sonrasında gidecek.
Türkiye ise "Kürdistan" diye bir bölge tanımıyoruz diyerek, Barzani'yle köprüleri atıyor.
Barzani ve Talabani'nin Ankara'daki temsilciliklerinin tabelalarında ne yazdığını unutarak.
Örgüt lideri olarak birçok kez ağırladığı kişiyi, bölgesel sorumluluk üstlendikten sonra yok sayarak.
Dileriz, güneyimizdeki kaçınılmaz siyasal ve jeopolitik depremlere hazırlık, bu derin çelişkilerden etkilenmez.
Erdal Şafak / Sabah
Yayın Tarihi : 10 Ekim 2005 Pazartesi 12:37:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?