18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Baba dama çıktı -Yavuz Donat-SABAH

Hikayeyi biliyor olabilirsiniz... Çocuk koşa koşa babasının dükkanına gitmiş... Heyecan içinde "baba, baba" demiş... Baba, annem cin (simsiyah bir çocuk) doğurdu."
Baba "hiç sürpriz değil" diye sakin sakin tepki vermiş:
- Mahalleye o zenci marangoz taşındığı zaman, annenin cin doğuracağı belli olmuştu.


Alman Parlamentosu "Ermeni soykırım tasarısını" kabul etti ya...
Bizim yöneticiler küplere bindi.
Günlerdir, Alman yönetimine verip veriştiriyorlar.
Oysa ortada bir sürpriz yok ki.

Geçen ay Alman Başbakanı Türkiye’ye gelmişti.
El üstünde tutulmuştu.
Özel uçakla gezdirilmişti.
İstanbul’daki toplantıda ayakta alkışlanmıştı.
Ve bu arada Schröder’e "soykırım iddiası... Alman parlamentosunun tavrı" sorulmuştu.
Alman Başbakanı da demişti ki:
- Okyanuslarda ve parlamentolarda neler olacağı bilinmez.


"Cin doğacağı" Schröder’in o sözlerinden belliydi.
Bunu görememek için kör olmak gerek.
Bu köşede, 12 Mayıs 2005’te Schröder’in sözlerinin "nasıl okunması... Nasıl tercüme edilmesi gerektiğini" yazdık.
"Ermeni konusu Haziran’da Alman parlamentosunda konuşulacak" dedik.
"Kazık geliyor" diye uyarıda bulunduk.
"27 Mayıs’ta" bir kez daha yazdık.
"Almanya’da işimiz sarpa sarıyor" dedik.
Türkiye’nin "bu konularda" siyaset üretemediğini söyledik.
Ve üstüne basa basa vurguladık:
"Siyaset, sadece siyasetçilere bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir."


"Ne dediysek" çıktı.
"Biz önceden söylemiştik" diye sevinmiyoruz.
Türk siyasetinin "bir ay bile sonrasını göremeyişine" üzülüyoruz.


Yine biliyor olabilirsiniz ama bir fıkramız daha var.
İdris, askere giderken çok sevdiği kedisini en yakın arkadaşı Temel’e bırakmış:
- Aman çok iyi bak.
Aradan birkaç ay geçmiş.
İdris, Temel’den bir telgraf almış:
- Kedin öldü.
İdris, ağlayarak komutanına koşmuş, telgrafı göstermiş.
Komutan da üzülmüş, İdris’e izin vermiş.
İdris gitmiş, kedisini gömmüş, birliğine dönmüş.
Dönmeden önce de Temel’e sıkı sıkı tembih etmiş:
- Bir daha bana acı haber vermen gerekirse, alıştıra alıştıra söyle:
- Nasıl?
- İlk telgrafta de ki, "kedin dama çıktı." İkinci telgrafta "kedin damdan düştü." Üçüncüde "veterinere götürdüm." Dördüncüde "maalesef kurtaramadık."


Aradan yine birkaç ay geçmiş.
Temel’den İdris’e telgraf gelmiş:
- Baban dama çıktı.


Alman Parlamentosu’nun soykırım kararını "iyi tercüme etmek" gerek.
Bizim yöneticilerin tepkilerine, Almanların verdikleri sert yanıtları da.
Bütün bunlar "Temel’in telgrafına benziyor."
"Acı haberi" alıştıra alıştıra veriyorlar.
"Sizin AB işiniz Allah’a kalıyor" diye açık açık söylemiyorlar da...
"Baban dama çıktı" diyorlar.


Temel’in İdris’e telgrafının "siyaset bilimine göre yorumunu" da yarın sunacağız.
Yavuz Donat-Sabah
Yayın Tarihi : 19 Haziran 2005 Pazar 05:09:00
Güncelleme :19 Haziran 2005 Pazar 05:12:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?