Bakan beyler... Bu konuda susamazsınız!

Bir hafta tatil yaptım ya şimdi soracaksınız; “Yediğin içtiğin senin olsun, neler yaptın?” diye...

Telefon bekledim!

Umdum ki telefonum çalacak; Sağlık Bakanı ya da İçişleri Bakanı arayıp, izne çıkmadan önce yazdığım, “Danıştay Şehidinin Adını Sildiler mi?” başlıklı yazımı yalanlayacak.

Olmadı... Bakan beyler ve onlara bağlı tüm yetkililer duymamayı, görmemeyi ve konuşmamayı tercih etti.

Oysa olay vahim:

Bir süre önce öldürülen Danıştay İkinci Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin,1992-1996 yılları arasında Adıyaman Valiliği yaparkenTut ilçesi Dağyalankoz köyüne bir sağlık ocağı yaptırdı. Devletimiz de kendisine teşekkür etmek amacıyla, sağlık ocağına onun adını verdi.

Buraya kadar sorun yok.

Ama...

Uzun yıllar boyunca Mustafa Yücel Özbilgin Sağlık Ocağı adını taşıyan bu binanın adı, Özbilgin’in öldürülmesinden sonra bir gecede “Dağyalankoz Sağlık Ocağı” olarak değiştirildi!

Ben de o yazımda sordum:

Bu sağlık ocağının isminin değiştirilmesi talimatını kim, neden verdi?



***

Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ, İçişleri Bakanı Sayın Abdülkadir Aksu:

Tatili matili unuttum; bir hafta boyunca sizden “yalanlama” bekledim.

Gelmedi.

Belki bilmiyorsunuz ama bu olayın üzerini kapatmaya sizin bile gücünüz yetmez!

Lütfen şu sır perdesini artık aralayın ve Danıştay şehidimizin isminin neden o sağlık ocağından kaldırıldığını, talimatı kimin verdiğini açıklayın.

Yemin ederim ki siz sustukça ben bu soruyu sormaya devam edeceğim!


*****

ŞANLI BASIN!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ailesiyle birlikte iş adamı Fettah Tamince’nin Belek’teki 7 yıldızlı oteli Rixos’ta tatil yapıyor. Kendisine “tahsis” edilen villanın geceliği 9 bin 500 ABD doları...

Kaderin cilvesine bakın ki Fettah Bey’in şirketi tam da Başbakan’ın ona ait otelde tatil yaptığı günlerde Antalya’daki Lara Plajı ihalesini kazandı.

Bizim “yaman” basınımız da bu “ilginç rastlantı”da haber değeri görmemiş olacak ki, dünkü gazetelerde bu tesadüfü anlatan tek satır yoktu.

Neden acaba?


*****

GÜNÜN SORUSU
İpek Çalışlar son kitabı “Latife Hanım”da Atatürk’ün kendisine yönelik bir suikastten çarşaf giyerek kurtulduğunu, onun yerine de Latife Hanım’ın kalpak giyerek Köşk’te kaldığını yazmış. Savcılık da kendisi aleyhine 4,5 yıl hapis istemiyle dava açmış...

Sayısız savaşa katılmış, defalarca ölümden dönmüş bir komutan, Topal Osman’dan kaçacak... İnanır mısınız?


*****

Madem asfalt parası vardı askerlerimiz neden ölüyor?
Ben yokken neler olmuş neler... AKP Diyarbakır Milletvekili İlhan Arslan’ın torunu için Sapanca’daki villada bir sünnet düğünü düzenlenmiş. Belediye, sırf Başbakan da bu düğüne katılacak diye villanın 2 kilometrelik toprak yolunu bir çırpıda asfaltlamış... Gelin görün ki Sayın Başbakan sözünü tutmamış, düğüne katılmamış. Asfalt da döküldüğüyle kalmış.

Güneydoğulu, doğulu bütün vekillere açık bir çağrıda bulunmak istiyorum:

Lütfen düğünlerinizi memleketinizde, mümkünse köylerinizde yapın; Başbakan’ı davet etmeyi de unutmayın...

Belki oralardaki belediye başkanları da bu sayede devletin yıllardır sözüm ona “parasızlık” yüzünden asfaltlamadığı yolları hatırlarlar da terör örgütü PKK’nın döşediği mayınlar yüzünden onlarca askerimiz şehit düşmez!