18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Basına pranga - Milliyet

Medya temsilcileri, yeni TCK’nin "kişilik haklarını korumayı amaçlayan olumlu hükümleri yanında, iletişim özgürlüğünü kısıtlayıcı birçok hükmü olduğunu" söyledi.

Basın Konseyi’nin yeni Türk Ceza Kanunu’nu değerlendirmek amacıyla medya sahipleri ve yöneticilerini bir araya getirdiği toplantı, dün Ataköy Crowne Plaza Oteli’nde yapıldı.

Yazılı, sözlü ve görüntülü basının sahip, genel yayın yönetmeni ve yöneticisi konumundaki 50 gazeteci ve Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda, 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni Ceza Yasası’nın basın özgürlüğü ile ilgili hükümleri üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.

Kısıtlama var

Toplantıda, Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi, eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan’ın, yeni TCK’nin iletişim özgürlüğü açısından yaratabileceği sorunlara ilişkin hazırladığı rapor ele alındı. Kazan, yaptığı değerlendirmede, "80 yıllık birikime sırtını dönmüş, dili özensiz, sistematiği bozuk, cezaları ölçüsüz ve orantısız bir metin ’büyük reform’ nitelendirmeleriyle yasalaşmış oldu" dedi. Kazan, şöyle konuştu:

"Salt ifade özgürlüğü açısından ele aldığımız maddelerde, belirsiz tanımlar yapılmıştır. Bunlar değişik biçimde yorumlanacak, keyfi şekilde uygulanacaktır. Tehlikelerin önlenmesi için, yasanın yürürlüğe girmesi bir yıl ertelenmeli veya sorun yaratacak maddeler ivedilikle değiştirilmelidir."

Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de, 1 Nisan’da yürürlüğe girecek yeni TCK’nin çok önemli hükümleri olduğunu söyleyerek, "Bu hükümler, iletişim özgürlüğü ile bağlantılı olarak sıkıntı yaratabilir. Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda ’en büyük gazeteci hapishanesi’ diye anılmasını istemiyoruz. Bunu silmek için çok uğraştık" diye konuştu.

Medya temsilcileri, yasanın yaratabileceği tehlikelere karşı neler yapılabileceğini saptamak üzere bir çalışma grubu da oluşturdu. Çalışma grubu, hazırlayacağı önerileri Ankara’ya sunacak.

AB’ye çok ters

Medya temsilcilerinin hazırladığı "Yeni Ceza Yasası Deklarasyonu"nda şöyle denildi: "Yeni Ceza Yasası’nın olumlu saydığımız hükümleri yanında, iletişim özgürlüğünü kısıtlayıcı birçok hükmü vardır. Bu hükümleri demokratik bir hukuk devleti ile bağdaştıramamakta, reformlara ters bulmaktayız."

’Sıkıntı yaratır’

Crowne Plaza Oteli’ndeki toplantıda medya temsilcileri, yeni yasanın yaratabileceği tehlikeleri tartıştı. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, yeni yasadaki bazı hükümlerin, iletişim özgürlüğünde sıkıntılar yaratabileceğini söyledi. Toplantıya 50 gazeteci ile Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri katıldı.

Sergideki ’nü’ tabloyu yayımlamak yasak


Karşılıklı konuşmalarda karşısındakinin haberi olmadan banda kaydetmek suç haline geliyor. Gazeteciler, görüş aldığı kişinin sesini haber vermeden, gizlice kaydederse suç teşkil ediyor.

Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse suçlu olacak. İki kişinin birlikte otururken fotoğrafının çekilmesi özel hayata saldırı oldu.

Mafya babasıyla siyasetçiyi birlikte bir restoranda otururken görüntülemek özel hayatın gizliliğine girebilir. Kamuoyunun yararına sayılabilecek bu haberi yapan kişi 9 aydan az olmamak üzere hapis cezası alacak.

İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi övmek yasak. Örneğin; 312. madde ile ilgili tartışma haberi. Tartışılırken o suçu işlediği insanı övmüş gibi olabilirsin. Karşılığı hapis cezası.

Asgari ücretin ölüm sınırına geldiği yolundaki haber işçi ücretlerinin yükselmesine yol açarsa suç.

Yolsuzluk haberi yaptın. Kişi aklandı. Mevcut yasada düzeltme, tekzip, tazminat hakkı var. Yeni yasa ise iftira suçunu öngörüyor. Yani kişiye iftira attın diye hapis cezası geliyor.

Sahte ilaç baskınında Ahmet Demir diye birinin yakalandığı haberi açıkça yazılamayacak. "Ahmet Demir kapkaç yaparken yakalandı", "Ahmet Demir, eşini öldürdü" diye yazmak da mümkün değil. Çünkü, suçu kanıtlanıncaya kadar herkes suçsuz sayıldığından, soruşturma sürecinde isim ve fotoğraf yasağı geliyor.

Gazeteci aldığı bir istihbaratı araştırırken, polis gazetecinin elinde bulunan bilgileri tespit ederse, yasanın 327. maddesi devletin güvenliği bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gerektiğine dayandırarak, gazeteciyi haber yayımlanmamış dahi olsa suçlu bulabilir.

’Nü’ tabloyu yayımlamak suç

"Sekiz haftalıktan sonra çocuğun kürtajla alınması doğru değildir" diyen bir görüşü savunmak veya yer vermek suç olan bir eylemi övmekten ceza alınacak.

"Ötanazinin doğru olduğunu" dile getirmek, "Norveç’te var, Türkiye’de yok" demek, kanunlara uymamaya tahrik olarak değerlendiriyor.

Duruşmada Sedat Peker’in söyledikleri yazılacak mı, suç unsuru oluşturur mu? netlik kazanmadı.

Ölüm oruçlarını yazmak kesinlikle mümkün değil. "Hapishanede açlık grevi yaparak, bir davaya kendini adayanlar" demek suç, karşılığı hapis cezası.

MİLLİYET
Yayın Tarihi : 13 Mart 2005 Pazar 16:35:42
Güncelleme :13 Mart 2005 Pazar 18:59:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?