18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Baykal'dan Erdoğan'a: Üç noktalı Başbakan - Murat Yetkin / Radikal

Alışılmadık üslupla Erdoğan'a yüklenen Baykal'dan geri adım: Sessiz mi kalacağız?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dün daha önce kendisinden hiç duyulmadık bir üslupla Başbakan Tayyip Erdoğan'a hücum etmesi, siyaset kulislerini altüst etti. Ankara'nın Çubuk ilçesindeki hayvan pazarını dolaşan Baykal'ın, Ankara'ya dönerken gazetecilerle sohbetinde kullandığı cümleler, hem duyanları şok edici, hem de siyasi tarih sözlüğümüzde yerini alıcı türdendi.
Erdoğan'ın 27 Aralık'ta Meclis'te yaptığı bütçe konuşmasında, daha önce Baykal'ın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a yönelttiği sert eleştiriler üzerine sarf ettiği "Bakanıma belden aşağı saldırdınız. İddiasını ispatlamayan... Oraya işte ben üç tane nokta koyuyorum" sözlerine Baykal şu yanıtı veriyordu:
"Bu belgeler gerçek dışıdır diyebiliyor mu Başbakan? Diyemiyor. O üç nokta, Başbakan'ın yakasında yerini almıştır. Onu, uygun görüyorsa, yakasından alır, daha uygun bir yerine koyabilir. Ben yakasına koydum."
Ankara siyaseti, Erdoğan'ın İstanbul'dan getirdiği ve daha önceki akşam 'Siyaset Meydanı' programında övündüğü 'Kasımpaşalı duruşu' üslubuna alışıyordu, ama Baykal'ın dünyanın her dilinde sözlü saldırı olarak algılanabilecek bu üslubuna alışık değildi.

Meydan okudu
Akşam saatlerinde Baykal ile telefonda görüşme ve bu üslubunun gerekçesini sorma imkânı oldu. Baykal, Erdoğan'a 'meydan okuyor', hücumun dozunu artırıyordu:


"Başbakanın çok küstah bir üslubu var. Kimseye, hiç saygı duymadan konuşuyor. Üslubu, karakterinin bir parçası. Ama biz bunu çekmek zorunda değiliz. Kendisine çekidüzen verecek."

"Köylüyü azarlıyor, işçiyi, memuru azarlıyor, kendi milletvekilini azarlıyor, şimdi de bir CHP milletvekilini azarlamaya kalkıyor. Bir CHP milletvekiline 'Terbiyesiz' dedi. Nasıl der?"
Peki bu tepki, Baykal'ın "rozetli, yakalı, uygun yerli" üslubunu açıklamaya yetiyor mu? Baykal devam ediyor:

"Herkese saygı göstermeyi öğrenecekler. Cevaplarını alacaklarını bilsinler. Bu saygısızlık nedir? Üç nokta diyor. Nedir üç nokta?
Üç noktalı Başbakan. Bunu da gördük."

'Altında kalırlar'
Baykal kızgınlıkla sürdürüyor:

"Olmadık iddialar ortaya atıyorlar, yalan söylüyorlar. Hikmetyar için 'Devlet çağırdı' diyor, devletin çağırmadığı anlaşılıyor. 'Başbakandı' diyor, o sırada başbakan olmadığı anlaşılıyor. Unakıtan, 'Metin Kilci özelleştirmede çalışmadı' diyor. Oysa çalıştı; kendisinden önce Abdüllatif Şener döneminde işe alındı. (Baykal burada, Meclis konuşmasında sözünü ettiği Unakıtan'ın istanbul'da Ceylan Intercontinental Oteli'nde Galataport ihalesi öncesinde İsrailli işadamı Sami Ofer ile kapalı görüşme yaptığı iddiasına atıfta bulunuyor.)

"Benim söylediklerimin tümü doğru. Bunlar ortaya çıkacak. Söylediklerimize hükümetten inandırıcı bir yanıt gelmedi. Sorun bakalım ona, o ortalığı karıştıran adam kimmiş. (Yine Otel buluşmasına atıfta bulunuyor, Unakıtan'ın Meclis'te 'kimin ortalığı karıştırdığını biliyoruz' demesini sorguluyor.) Biz sorduk, kimse söylesin. Ne biliyorsa söylesin. Unakıtan, inkâr ederek, gittikçe batıyor. Onu savunduğu için Başbakan da batıyor."

"Bakın Galataport hâlâ imzalanmadı. Acaba niye imzalanmadı? Devlet Denetleme Kurulu raporu ortada. Yenir, yutulur bir rapor değil. Üzerine yeterince gidilmiyor. O rapor, bir sonraki Yüce Divan iddianamesinin altyapısıdır. Bu olayın altında kalırlar."
Erdoğan bu sözlerin altında kalır mı, tartışma aynı düzeyde sürer mi, bunu göreceğiz.
Ancak Baykal'ın dile getirdiği Galataport iddiaları, Ankara'da bir süredir konuşuluyor. Kararın, bakanların tamamı imzalamadığı için beklediği öne sürülüyor. Bunda DDK raporunun etkisi olduğu söyleniyor. Kulisteki iddialar arasında, Maliye Bakanı Unakıtan'ın sözünü ettiği 'karıştıran adamın' ise, Ankara siyasetinin ilginç simalarından, (Hürriyet'ten Yalçın Bayer'in, Galataport ihalesinin kahramanı Mehmet Kutman'a atfen, Ofer ile tanıştırdığını yazdığı) profesyonel danışman Erhan Göksel mi olduğu soruluyor. Baykal hiçbir isim vermiyor. Göksel ise iddiaları ne kabul ediyor, ne reddediyor; konuşmayacağını söylemekle yetiniyor.
Gerçek bir şekilde ortaya çıkacak ama, siyasetin düzeyi o zamana dek daha fazla düşmese.

Murat Yetkin / Radikal
Yayın Tarihi : 30 Aralık 2005 Cuma 10:40:47
Güncelleme :30 Aralık 2005 Cuma 10:53:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?