18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Bekir Coşkun - Hürriyet Gazetesi

Kolektif zeká...

SUYUN önünü kapatırsan ne olur?

Akmaz...

‘Bunda ne var?’ demeyin, Türkiye kaç gündür gece-gündüz bunu tartışıyor. Bilim adamları, belediye başkanları, uzmanlar, aydınlar, medya bunu konuşuyorlar.

Ve ben işte günün sorunu olarak bunu yazmaktayım:

Önü kapatılınca suyun akmayacağını...

Nitekim belediyecinin televizyonda, ‘Su yükselince yukarı yere kaçın’ çağrısı yapması aynı kapıya çıkıyor. Önü kapatılan suyun akmayacağını kestiremeyen zeká, su yükselince aşağı kaçar mı, kaçmaz mı?..

Elbette yüksek yere çıkmak için yağmurun yağması ve suyun yükselmesi gerekiyor.

Yoksa hava günlük güneşlik, siz kaçtınız yukarı...

Ne fayda?..

*

Nasıl ki toplumlarda kolektif zeká varsa, o zaman kolektif geri zekálılık da olmalı.

Derelerin içini işgal edip, beleşe konarak semtler, mahalleler, beldeler, evler yaptılar.

Yağmur yağıp da o dereden sel suyu gelince ne oluyor?

Belediyecinin önerisini dinleyip yüksek bir yere kaçıyorsunuz.

Çünkü önü kapatılan su akmıyor.

Nitekim derenin tam ortasına -tabii ki bir gecede ve belediyecilere rüşvet vererek- ev yapmış cingöz vatandaşımız, ‘Su geldi mi içeri girmektedir, tedbir yoktur...’ diye yakınırken ben bu cinlik gibi gözüken geri zekálılıkların bize nelere patladığını hesaplamaya çalışıyorum:

Yaşanmaz kentler...

Çekilmez yaşamlar...

Berbat edilmiş bir yurt...

Kendi ahmaklıkları ile boğuşmaktan bitkin düşmüş bir büyük ulus...

*

Ve sel yatağına ev yapıp, sonra evi niye selin bastığını tartışan bir toplum.

Neyse.

Bu yazı yazıldığı sıralarda yağmur başladı-başlayacak, sel geldi-gelecek, dere yataklarındaki yerleşim yerlerini su bastı-basacak.

Haber kanalları canlı yayında, kovalar hazır, uzmanlar tartışıyorlar, kriz masaları kuruldu.

Gözler gökyüzünde.

Unutmayın, sel basınca yukarı kaçacaksınız.

Aşağı değil...

BEKİR COŞKUN - HÜRRİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 17 Ağustos 2004 Salı 12:42:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?