|
BM'deki Kıbrıs görüşmeleri gerçekten de korku filmine benziyor.
Rauf Denktaş, korkulu gözlerle etrafa baka baka BM binasında ilerlerken, başına kötü bir şey gelmesinden belli ki endişeli.
Köşeden çıkan kıvırcık saçlı siyahi kadın ‘‘Büyük ruh sizi bekliyooorrr...’’ demiyorsa bile, ‘‘Buradan buyrun’’ demesi, aynı etkiyi yaratıyor insanda.
Oğul Serdar Denktaş, babasının kulağına eğildiğinde, bana sanki ‘‘Baba kaçalım...’’ diyormuş gibi geliyor.
Rauf Denktaş, yanıtı dönüp basına açıklıyor:
‘‘Masadan kaçmayacağız...’’
Ve seans odasının kapısı ağır ağır açıldığında, sisler arasından gözüküyor ruh gibi Kofi Annan.
Birçok hayalet ise dolanıyor BM çatısında; Bush, Colin Powell, AB adına Prodi, Yunan tanrıları ve bizim ecinler.
*
Ve Ankara'da korkulu gece:
Ya tanrılara adak olarak sunulan Rauf Denktaş sorun çıkartırsa?
Bunun yanıtını Başbakan Tayyip Erdoğan, sisli bir gecede, gözlerini ayırarak veriyor:
‘‘Zararını KKTC çeker...’’
Korku KKTC ahalisini de sarıyor mu?
Türk televizyonlarına çıkan bizim yazar-müneccimler ise Rauf Denktaş'ın ruhuna bir şeytanın girdiğini duyuruyorlar o gece:
Mümtaz Soysal...
Ve ‘‘Kötü ruhu kovma’’ seansları başlıyor Ankara'da.
Kıbrıs sorununu en iyi bilen, yürekli ve değerli bir bilim adamı, üfürüklerle uzaklaştırılıyor heyetten.
*
Dün bir anda korku filminin havası değişti.
O neredeyse ‘‘vatan haini’’ yaptıkları Rauf Denktaş, bir anda ‘‘vatan kurtaran kahraman’’ oluverdi.
Çünkü korku gecesini; kaçmadan-başarı ile atlatmış, üstelik Rum tarafını zor durumda bırakan, BM Genel Sekreteri Annan'ın beğendiği yeni bir planı Ankara ile birlikte ortaya koymuştu.
Daha bir gün önce linç edilen insan...
Bir gece önce televizyonlarda bizim yazar-müneccimlerin ‘‘Derhal görevden alınmalı’’ diye suçladıkları Denktaş...
Korku filmi henüz bitmiş değil.
Devamını izleyeceksiniz:
Seanslar, hayaletler, hortlaklar, ruhlar... |
