ELBETTE var gücümüzle araştırmacı-gazeteciliğimizi zina üzerine yoğunlaştırıyoruz.

Madem ki bu ‘reform yasası’dır.

Ne kadar kalın tarikat kitabı varsa medyanın önünde ve medya AKP’nin ‘reformunu’ anlamaya çalışıyor.

İşte; dört şahit istiyor fıkıh hukuku. Dört şahit de karşı taraftan, etti sekiz kişi.

Bu kalabalığın ortasında zina yapmakta olan çiftin yine de (Hasan Pulur ağabeyimizin tespit ettiği gibi) ‘mil-u mikale’ durumunda olması lazım.

Yani ‘mil’in (göze sürme çekilen ince çubuğun), ‘mikale’nin (yani o çubuğun içine sokulduğu yuvarlak kılıfın) içinde olması lazım diyor fıkıh.

Şimdi ‘reformu’ çözmeye başlıyorum:

Demek ki; mil-u mikale durumu...

Doğrusunu isterseniz bu da yetmiyor. Bu sefer mil-u mikale durumunun tam tamına gerçekleşmekte olduğunun kanıtı (Bu sefer Hıncal Uluç’un köşesinden) ‘ip çekme’ye geçiyoruz.

Çiftin baş tarafından geçirilen ip, ayak tarafına kadar bir engele takılmadan geçerse, sorun değil...

Takılırsa, bence istişare başlıyordur:

‘İp nasıl?..’

‘AB’ye takıldı...’

*

Endişelenmenize gerek yok...

Zinaya hapis cezası vermek isteyen iktidar, bunları yasaya koymadı zaten.

Bir polisin, ‘Amirim bunlar düzüşüyorlardı’ demesi yeterli.

Demek istediğim; bunların kafası bin beş yüz yıl önceki hukuktan bile geridir.

*

Çünkü o devirde getirilen; bol şahit, mil-u mikale durumu, ip-mip çekme, iftira atılan kadınları korumaya yönelikti, belki de devrim sayılabilirdi.

Şimdi?..

Bu reform ipsiz...

Bu çağda iki polisle kadınları-kızları durum tespiti için adli tıbba, erkekleri hapishaneye gönderebilecekler.

Söz konusu olan; çağdaş toplum olmak, ya da olamamak...

Çağdaş hukuku mu seçeceksiniz, yoksa yazarlarınız getirilen ‘reformu’ anlamak için fıkıh kitaplarına mı bakacaklar?

Ya da:

Ne günahı vardı da bu güzel ülkenin, götürüp bunlara teslim ettiniz?..

Ne yaptı size?..