18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Can pazarında kuyruğa girmek - Can Dündar / Milliyet

Londra, kendisiyle ne kadar gururlansa haklı... Saldırılar sırasında cep telefonlarının kamerasıyla çekilen görüntülere bakın:
Olay anı...
Patlamanın ardından karanlıkta dehşete düşmüş insanlar...
Kırık camlar... Yerde kanlar... Ölüler... Yaralılar...
Yine de panik yok.
Londralılar bir afet tatbikatındaymışçasına sükunetle sıraya girip önce metro treninden çıkıyor, sonra yine sırayla merdivenleri tırmanıyor.
Ne itiş kakış var, ne birbirini omuzlama, ne kargaşa...
Ne feryat figan... Ne hastanede canhıraş çığlıklar... Ne ağıt...
* * *
Bu görüntüler bana birkaç yıl önce çekilmiş bir fotoğrafı anımsattı.
Volkanik bir patlamanın ardından bir Amerikan eyaletinden kaçan arabaların görüntüsü...
Çift şeritli yolda hepsi tek şerit halinde dizilmiş, şehirden kaçmaya çalışıyordu.
Şehre gelen şerit, bir ambulans veya itfaiye için boş tutulmuştu.
Kimse önündekini sollama temayülü göstermiyordu.
* * *
Nasıl oluyor da bazı toplumlar dehşet karşısında itidalini koruyabilirken, bizimki gibiler panikle faciayı daha da büyütebiliyor?
Yüzlerce neden sayılabilir:
Başta eğitim ve yetişme tarzı...
Biz okulda dünya akarsularının uzunluğunu öğreniyoruz, ama yanımızda oturanın eli kesilse ne yapacağımızı öğrenmeden yetişiyoruz.
Gelişmiş ülkenin sivil toplumu, düzenli sivil savunma tatbikatlarıyla hazırlanıyor faciaya... Hele Londra gibi terörle tanışık kentler her an tetikte bekliyor.
Ve karşılaştığında, soğukkanlılığını bozmuyor.
* * *
İkinci bir neden, demokrasi kültürü...
Başkasının haklarına saygı göstermek, kendi hakkına sahip çıkmak kadar kutsal sayılıyor.
Sadece can pazarında sıraya girmesiyle değil, Müslüman toplumu kollayan açıklamalarıyla Londra burada da eşsiz bir sınav verdi.
En önemlisi, kurallar rejiminin istisnasız işlemesi...
İstanbul'daki terörle Londra faciasını karşılaştırarak "Bu millet adam olmaz" genellemesini yapmadan önce işin sistem boyutunu hesaba katmalıyız.
Genetik bir "yanlış huylanma" yok burada...
Öyle olsa, Almanya'da ehliyeti kaptıracağım korkusuyla hatasız araba kullanan Türk, Edirne gümrüğünden geçer geçmez canavarlaşıp zikzaklar çizmeye başlar mıydı?
Kural, herkesi yola sokar.
Kuralsızlık, herkesi yoldan çıkarır.
* * *
Ekolojistler, işin içine iklime bağlı soğukkanlılığı da katacaktır.
Akdeniz'in fevriliğine karşı, kuzeyin ağırbaşlılığı...
Ama sanırım, bu geniş yürekliliğin, ekolojik olduğu kadar ekonomik nedenleri de var.
Ekmeğin az, açın çok olduğu yerde üleşme kavgası da büyük olur.
Serinkanlılık, biraz da doymuşluğun kazandırdığı bir haslettir.
Ekmeği başkasının ağzından alma kavgası, yırtıcı yapar insanı...
O yüzden, zamanında ekmeğini uzak imparatorluklara kaptırmış halklar, başka halkların ekmeğiyle beslenmiş imparatorluklar kadar sakin olamayabilir.
Ekmek çoğalsa ve eşit üleşilse, belki sadece her koşulda sıraya girmeyi değil, adaletsizliğin ürettiği kör terörden medet ummamayı da öğrenir kavruk Ademoğulları...

Can Dündar - Milliyet
Yayın Tarihi : 10 Temmuz 2005 Pazar 16:17:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?