19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Cüneyt Arcayürek-Cumhuriyet Gazetesi

İnce Uzun Yolda İnce, Uzun, Kalın Kazıklar


Bizde bayramsı bir canlılık yaşanırken; olayları serinkanlılıkla yorumlayan Batı basını AB raporunu gerçekçi gözle değerlendirdi.
İçlerinden biri, Süddeutsche Zeitung, durumu ’’Sonu belirsiz süreç’’ diye tanımlarken ’’Türkiye’ye bir takım çekinceler ve şartlar öne sürülmesine karşın bazı tavizler de verildi. Şimdi Türklerin tepkisi bekleniyor’’ diye yazıyor.
Tepki mi? Bizim ikilimiz için raporda ne çekince var ne de koşul. İnce uzun bir yolda koşarak ilerlediklerine inanıyorlar.

****
Uluslararası üç haber ajansı, komisyonun müzakerelere yeşil ışık yaktığında birleşiyor ama; bu ’’müjdenin’’ beraberinde bir dizi sert koşul getirdiğini de duyuruyorlar.
Oysa bizimki -örneğin müzakerelerin koşullu olarak başlayacağını söyleyen Komisyon Başkanı Romano Prodi’ ye- tepki gösterirken ’’Söz konusu değil’’ diye karşı çıkıyor. Koşullu evet’i gündeme getiren gazeteciyi ’’Nereden çıkardınız? Nasıl tercüme ettiniz bilmiyorum. Herhalde yanlış iletişiminiz var’’ diye azarlıyor. Kafa bu kafa olunca RTE ile bir araya gelip raporu doğrularıyla yanlışlarıyla irdelemek olanaksız.

Rapor sıkı bir denetim süreci, bir mekanizma geliştirdi. Bu süreçte Türkiye’de insan hakları, demokratikleşme, temel özgürlükler, hukukun üstünlüğü konularında ’’ciddi ölçüde ihlaller saptanırsa’’ müzakereler askıya alınacak.

Bizimkiler görüşmeleri askıya almayı askeri bir müdahaleye bağladılar. Prof. Çetin Yetkin ’in yazdığına göre, ’’ Atatürk ilke ve devrimlerine karşı tutumu açıkça ortada olan bu iktidarla uyum içinde olan’’ ve ’’asker ama demokrat kimliğe sahip’’ bir Genelkurmay Başkanı’nın -örneğin Orgeneral Özkök ’ün- yönetime müdahalesi söz konusu olabilir mi?

****
Dönelim konumuza. Matbuat-ı millimizin -şimdilik diyelim- üzerinde durmadığı -Ankara’nın bir telaş değiştirttiğini söylediği- rapordaki (Lozan’ı çiğneyen) ’’Kürtler ve diğer azınlıklar’’ ifadesine... Müzakere sürecinde kültürel haklarla yetinilmeyerek daha fazla, Kürtlere azınlıklara özgü haklar verilmesini isteyen ve üzerimizde baskı kurulacağını şimdiden haber veren ifadelere...

Kürt ve Alevi vatandaşlardan azınlık olarak bahsedilmesinin ne anlama geldiği sorulduğunda Dışişleri Bakanımız Gül’ ümüz, ’’Öyle bir şey söz konusu değil, değişmiştir onlar’’ diyor.
Bakan ’’değişmiştir’’ derken şu gerçeği kabul ediyor: Rapordaki bu ifade değiştirilse bile, AB’nin Kürtleri azınlık statüsünde gördüğü bir kez daha ortaya çıkıyor.
Zana ’larla kucaklaşırken himayemiz sayesinde kurtuldunuz demeye gelen ifadeler kullanan Verheugen , ne demişti Diyarbakır’dan ayrılırken; ’’Kürtler daha fazla siyasal haklar istiyor’’ . Rapora ince kazıklar yazan bu adamı; TV’lerde yüksek görüşlerini beyan buyururken, rapordaki tehlikelere işaret etmeyen ilim adamları yere göğe sığdıramıyorlar.
Halk arasında erkek çocuğu olanın neresini kopardığını özetleyen deyiş gibi, bu durum, ne hazin!

****
Bizimkiler öylesine rahat. Bakın nasıl: AB tarihinde ilk kez Türkiye için ucu açık süreç getiriliyor. Önemsiz. Referandum mu? Türkiye’nin üyeliğine karşı söz konusu değil. Komisyon ’’Türkiye’nin siyasi kriterleri yeterli düzeyde yerine getirdiği görüşüyle katılım müzakerelerinin başlamasını tavsiye’’ ederken -beklentilerin tersine- ’’geciktirilmeden’’ sözcüğünü cümleye neden koymadı? Önemli değil, Kopenhag’da söylemiş olmaları yeterli. Ya ’’sonu açık süreçte sonucun garanti edilemeyeceği’’ nin altının çizilmesi? Tercüme yanlışlığı!
Çevirdikçe sayfaları, ince uzun yolda daha neler, ne ince, uzun, kalın kazıklar çıkacak önümüze, göreceğiz!

CÜNEYT ARCAYÜREK
Yayın Tarihi : 8 Ekim 2004 Cuma 13:44:02
Güncelleme :9 Ekim 2004 Cumartesi 01:14:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?