17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Derya Sazak - Milliyet

TÜBİTAK'ı aşındırmak

       
    AKP iktidarının TÜBİTAK'a yönelik aşındırma politikası 'maaşların kesilmesi' tartışmasıyla yeni bir boyut kazandı.
    YÖK taslağı, üniversitelerin araştırma fonlarının kesilmesi derken hükümet şimdi de, TÜBİTAK bünyesinde görev yapan öğretim üyelerinin ödeneklerini gündeme getirdi.
    TÜBİTAK, insan kaynağını büyük ölçüde üniversiteden alan özerk ve stratejik bir kuruluş. Proje üretiyor. Milli güvenlik alanında Silahlı Kuvvetler'e yönelik Ar - Ge çalışmaları yapıyor. Deprem araştırmaları yürütüyor. Uzay araştırmalarına katılıyor.
    Hükümet işbaşına geldiği andan itibaren TÜBİTAK yönetimini kendince atamaya çalışıyor. Kurum her geçen gün 'kaos'a itiliyor. Son örnek kurumda çalışan akademisyenlerin maaşlarını keserek üniversite ile TÜBİTAK ilişkisini kesmek. Milyonlarca dolarlık getirisi olan projelere imza atan bilim adamlarını fazla maaş alıyormuş gibi gösterip kurumun yıpratılmak istenmesine isyan ediyor TÜBİTAK yöneticileri. Marmara Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Naci Görür, maaş spekülasyonu yapılarak TÜBİTAK'ın can damarı olan üniversitenin kurumdan koparılmasının amaçlandığını savunuyor.
    Ataması yapılmayan TÜBİTAK Başkanı'nın alması gereken aylık 270 milyon lira iken bu rakam 3 milyar liraya çıkartılmış. Naci Görür, 'Temizlikçi kadınların bile 35 - 40 milyon lira yevmiye aldığı bir ortamda, TÜBİTAK Başkanı'na 9 milyon lira yevmiye biçmenin altında başka maksatlar olmalıdır' diye tepki gösteriyor.
    Yapılmak istenen nedir?
    Prof. Görür anlatıyor:
    "TÜBİTAK'ta bir yönetim değişikliğine gidilmek isteniyor. Kurum son derece başarılı. Değişim şekli kamuoyunda tartışılıyor. Bu bakımdan haklı gerekçeler bulmak gerekiyor. Bu nedenle haksızlık yapılıyor. TÜBİTAK'ta çalışan öğretim üyelerine TÜBİTAK Kanunu'na göre ödeme yapılıyor. Ödemeler eğer YÖK Kanunu'na göre yapılsaydı komik rakamlar çıkacaktı.
    Üniversite araştırma görevlilerinin açlık sınırında, yardımcı doçent ve doçentlerin yoksulluk sınırında, profesörlerin ise yoksulluk sınırının biraz üzerinde yer aldıkları bir ülkede, üstelik de AB kapısını çaldığımız bir sırada bu tartışmaları ciddiye almak mümkün değildir. Bu TÜBİTAK'ta arzu edilen el değiştirmeyi gerçekleştirmek için yapılan bir hedef saptırmadır.
    Bugün TÜBİTAK kadrolarının çoğu mesleğinde başarılı, uzman, ülke ve dünya çapında sivrilmiş, ülke sever, aydın Atatürkçü ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı kişilerdir. Herkesin çalışmak isteyeceği kişilerdir. Ancak bugünkü iktidar bu kadrolarla çalışmak istememektedir. Bunu objektif bir performansa da dayandırmıyorlar. Esasen TÜBİTAK için ortaya koydukları bilim ve teknoloji politikası ve stratejisi de yoktur. Bizim adamlarımız olsun mantığı ağır basmaktadır."
    İktidar, TÜBİTAK'ı kaosa itmekle bilime ve ülke kalkınmasına darbe vuruyor.
   
    dsazak@milliyet.com.tr
Derya Sazak Milliyet Gazetesi
Yayın Tarihi : 22 Ocak 2004 Perşembe 14:05:04
Güncelleme :22 Ocak 2004 Perşembe 17:19:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?