19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Etnik milliyetçilik ve ekonomi - Taha Akyol / Milliyet

ÖCALAN'ın yakalanmasının yıldönümünde, Roj TV eylem çağrısı yaptı ve ilginç bir tablo ortaya çıktı:
Evvela, siyasi Kürtçülük hareketinin yüzde 5 civarında sağlam bir oy tabanı olduğu halde, eylemler çok sınırlı kaldı.
İkincisi, Hakkâri ve Doğubayazıt'ta bütün esnaf kepenk kapattı. Batman'da ve Siirt'te esnafın büyük çoğunluğu kepenk kapattı. Mersin ve Adana'da bu eylemler 'varoş'larda görüldü.
Diyarbakır'da ise hiçbir kepek kapatılmadı! Neden?..
Diyarbakır Valisi Efkan Ala'ya sordum. Anlattıklarını üç başlık altında toplayabilirim:

Vilayet yönetimi ve emniyet halkla iyi ilişkilere saygılı davranmaya dikkat ediyor.
Diyarbakır'da işadamları ve esnaf, gerilim görüntüsünün yatırımları caydırdığını çok iyi biliyor, bu bilinç giderek yayılıyor. Organize sanayi bölgesinin yüzde 80'i tahsis edildi, 6 fabrikanın inşaatı başladı; bunların tersine dönmesini kimse istemiyor.
Halk huzur istiyor, eylemlere 'artık yeter' diye bakıyor. Bunda demokratikleşmenin ve ekonomik gelişme umudunun rolü önemli.

Girişimci sınıf
Hakkâri ve Doğubayazıt henüz "girişimci orta sınıf"ın oluşmadığı, sermayenin gelmesi veya gitmesi gibi bir meselenin bulunmadığı, kepenk kapatmanın günlük kazancı fazla etkilemediği yerler... Ancak devlet bir şeyler yapabilir, yapamayınca devlete öfke artıyor!..
Varoşlar... Soyutlanma ve yabancılaşma duygularının, bu sebeple de kimlik tepkilerinin ilk üç dört nesilde çok güçlü olduğu mekânlar...
Batman gibi devlet yatırımlarıyla bir ölçüde gelişmiş, Siirt gibi yeni gelişen yerlerde henüz "girişimci orta sınıf" ve "iş" bilinci Diyarbakır'ın çok gerisinde.
Buralarda kepenkler kapanıyor, Diyarbakır'da kapanmıyor!
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mücahit Fındıklı ilk defa dikkatimi çekmişti:
- DEHAP, DTP gibi partilerin temsil ettiği aşırı politizasyon, iş zihniyetinin ve ekonominin gelişmesini engelliyor. İş zihniyetinin gelişmesi de aşırı politizasyonu törpülüyor.
Doğru... Leyla Zana'dan tek ekonomik laf duyan oldu mu?! Ama Diyarbakırlı işadamları aşırılıktan uzak duruyor, "ekonomik rasyonelliğe" önem veriyor.
Diyarbakır'da büyük siyasi mitingler, konserler yapılabilir; varoşlarda ciddi sorunlar da var... Ama ekonomik nitelikli "kepenk kapatma" eylemi fiyasko!

Ekonominin rolü?
İspanya'da etnik milliyetçiliğin en güçlü olduğu Bask ve Katalan bölgeleri, ülkenin en gelişmiş bölgeleridir! Madrid'e ödedikleri vergilerle, "İspanyol Milleti"nin diğer parçalarını finanse ediyorlar; "Paramız bizde kalsın" duygusu etnik milliyetçiliği körüklüyor. (The Economist, 14 January 2006)
Türkiye'de ise, tam aksine, bölge kalkınması Ankara'dan finanse edilen altyapı ve Batı'dan gelen sermayeyle, yani "entegrasyon"la mümkündür! Bu bilincin somut göstergesi, Diyarbakırlı işadamlarının bilincidir.
İş zihniyetini öldüren etnik fanatizm ve yatırımları sabote eden terör bölge kalkınmasına büyük zarar veriyor.
Gaziantep'ten daha fazla devletten altyapı yatırımı almış olan Diyarbakır neden o kadar şahlanamadı? Sırtındaki terör yükünden, "iş" zihniyetini boğan etnik şovenizm yüzünden!..
Vali Efkan Ala'nın dediği gibi, "demokratik sabır" lazım. Ekonomi ve demokrasi geliştikçe bu sorun uzun vadede çözüm yoluna girecek. Bunu sezdiklerinden yine eylemlerle sabote etmeye çalışıyorlar.
—-
Not: Terör örgütü Hamas'ın lideri Halid Meşal'in Türkiye'de ne işi var?! Bu büyük bir hatadır!
.
Yayın Tarihi : 17 Şubat 2006 Cuma 14:41:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?