28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

F- 35 uçakları/Mahir Kaynak/Star gazetesi

Dünyadaki gelişmeleri izlerken askeri alanda yapılanların önemli ipuçları taşıdığını düşünüyorum ve bu alanı genel çizgileriyle izliyorum. ABD’nin rekor savunma bütçesinin yanında geliştirdiği yeni savaş uçağının ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyorum.

Bugün gördüğümüz manzara çatışmanın ideolojik olduğu ve dinin bu konuda önemli rol oynadığı biçiminde. ABD dünya üzerinde terörizmle mücadele ediyor ve görünen yüzüyle İslamcı terör en büyük tehdidi oluşturuyor. Eğer alınan önlemlerin tehditle uyumlu olması ve bunu önlemesi gerekiyorsa bu kadar büyük bir savunma bütçesinin ve geliştirilen yeni nesil silahların ne anlamı var? Teröristlere karşı sesten hızlı uçan ve performansı halen mevcut olanları katlayan uçaklar mı kullanılacak? Eğer tehditlere karşı silahlanma yolu seçiliyorsa bunun bir muhatabı olması gerekir. Bu muhatap kim?

İlk akla gelen ve dillerde dolaşan tehlike Çin’deki ekonomik ve askeri gelişmeler. Ama bir soru cevapsız kalıyor. Bugün Çin’in ulaştığı konum uluslararası sermayenin bu ülkeye yaptığı yatırımların eseri. ABD kendisi için tehdit oluşturacak bir ülkeye akan sermayeyi kontrol edemiyor mu ya da bu sermayenin ABD’den bağımsız siyasi hedefleri mi var ve bu hedef nasıl tanımlanabilir?

Bu uçakların üretimine katılanlara bakarak bir harita çizmek ve yeni kutuplaşmanın ana hatlarını belirlemek mümkün mü? Tek bir faktöre dayanarak dünyada neler olacağını söylemenin fazla yüzeysel olacağını biliyorum ve böyle bir haritayı bir ipucu olarak değerlendiriyorum.

Uçağın yapımına Avustralya ve Kanada gibi olağan sayılacak ülkeler yanında İngiltere, İtalya, Hollanda, Norveç katılıyor ve farklı bir kategoride sayılması gereken Türkiye bunlara ekleniyor. Buradan merkezi Avrupa’nın yani Almanya-Fransa ekseniyle onların nüfuz alanlarının dışlandığı ve kuşatıldığı görülüyor. Buradan geleceğin Avrupa’sının ne olacağı tahmin edilebilir ve ülkemizin bunun içinde olmayacağı anlaşılır.

Rusya’nın bunun dışında kalması son derece doğal ve bu ülkenin benzer silahlarla sahnedeki yerini alacağı şüphesiz. Şu anda çatışmada taraflarından biri olarak görünmeyen Rusya, güç ve tehdit değerlendirmeleri askeri alana kayınca ikinci başrol oyuncusu konumuna gelecek.

Şu anda dünyayı meşgul eden çatışmaların hiçbir önemi olmadığını, yaşadığımız sürecin yeni kurulacak dengenin hazırlık sürecini olduğunu düşünüyorum. Üstelik bu yeni değil ve sürekli aynı şeyi tekrarlıyorum. Uluslararası sermayenin bu gelişmelerle uyumlu olmayan bir yol izlediği kanısındayım.

İsterseniz bir gelecek senaryosu yazalım ve ilgilen olursa sinemaya da aktarırız. ABD ve Rus yetkililer dünyadaki nüfuz bölgelerini belirler, Çin ve Avrupa’yı kontrol altına alırlar. Karşılıklı kadeh tokuşturduktan sonra kapıdan çıkar çıkmaz birbirinin hasmı haline gelirler ve herkes bu kamplardan birinde daha doğrusu belirlenen tarafta yerini alır.

Star gazetesi/Mahir Kaynak
Yayın Tarihi : 5 Kasım 2006 Pazar 10:48:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?