19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Gülay Göktürk - Dünden Bugüne Tercüman

 KÜRT HALKINA

Bu yazıyı, binyıllardır bu topraklarda birlikte yaşadığımız siz Kürt kardeşlerime yazılmış bir mektup olarak ele alın.

Sayınızı bilmiyorum. Çünkü kaç kişi olduğunuz bile politik bir mesele yapıldı şimdi kadar. Ama çok olduğunuzu, hem de bu ülkenin kaderini belirleyebilecek kadar güçlü olduğunuzu biliyorum.

Bu mektubu sizden, içinden geçmekte olduğumuz bu kritik dönemde, bu gücü iyi ve doğru bir şekilde kullanmanızı istemek için yazıyorum.

Ben bir Türk aydını olarak, kalemi elime alıp yazmaya başladığım günden bu yana, Kürt kimliği üzerinde yapılan her türlü baskıya, devletin onyıllardır uyguladığı inkar politikasına karşı çıktım.

O yüzden bu yazıda, yıllardır izlenen yanlış devlet politikalarından sözetmeyeceğim; bu görevimi zaten 30 yıldır yapıyorum, bundan sonra da yaparım. Bugün size, sizin sorumluluklarınızı hatırlatmak, sizi Kürt sorununun çözümünde ağırlığınızı doğru tarafta koymaya çağırmak için yazıyorum.

Ben PKK'nın en güçlü olduğu yıllarda bile, bu gücün daha çok ölümden ve yıkımdan başka bir şey getirmeyeceğini biliyordum. Bu, hiçbir başarı şansı olmayan bir yoldu. Böyle bir mücadele yolu, sadece daha çok acı ve daha çok kan demekti. Ama, ne yazık ki, sizlerden bir kısmı da bu gerçeği göremediniz, Umutsuzluk, sıkışmışlık ve haksızlığa karşı isyan duygularıyla o yolu çıkar yol olarak gördünüz, dolaylı ya da dolaysız desteklediniz. Ve hepimiz biliyoruz ki, bedelini de çok ağır bir biçimde ödediniz.

Aslında o dönemin muhasebesinin herkes tarafından aynı şekilde yapılmadığını da biliyoruz. İçinizde, demokratik yoldan mücadeleyi, "PKK yenildiği için mecburen kabullenmek zorunda olduğu bir yol" olarak gören ama bir türlü içine sindiremeyenlerler de var; PKK'nın yenilgisinin kaçınılmaz olduğunu; zaten Kürt mesesinin ancak demokratik yöntemlerle çözülebileceği ilkesinin de bu gerçekten çıktığını görenler de...

Gerçekte, demokratik yollarla mücadele PKK yenildiği için "doğru" hale gelmedi, baştan beri doğru olan oydu, zaten PKK da o yüzden yenildi.

X x x

Şimdi yeni bir sürecin içindeyiz.

Bundan on-yirmi yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz şeyler oluyor Türkiye'de. Kürt kimliğini inkar politikası geriliyor. Kürtçe kurslar açılıyor, TRT Kürtçe yayına başlıyor. Artık Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi yok. Bir zamanlar her söylediğimizde hakkımızda dava açılan "Kürt" sözcüğü artık özgür... Demokratik bir Kürt siyasi hareketinin yaratılması ve sizlerin taleplerinin parlamentoya taşınması için ortam uygun.

Öylesine uygun ki, bu tarihi fırsatı değerlendirirsek, sizler Türkiye'deki demokrasi güçleriyle el ele verirseniz, onyıllardır elde edilemeyen kazanımları birkaç yılda elde edebilirsiniz.

İşte hal buyken, herşey böyle iyi giderken, duyuyoruz ki, PKK'nın bir kanadı ateşkesi bozduğunu ilan etmiş. Kuzey Irak'ın Kandil Dağı'ndaki bir avuç adam, 70 milyonluk bir halka karşı, Türkiye'nin geleceğine karşı provokasyona niyetlenmiş. Murat Karayılan adlı kişinin talimatıyla Türkiye'ye giren PKK'lılar silahlı çatışmayı yeniden başlatmaya hazırlanıyormuş. Örgütün çatışma yanlıları 1 Haziran'ı teröre yeniden başlama günü ilan etmiş.

Onlar, varlıklarını sürdürmek için, param parça olan örgütlerini toparlamak için, şiddete muhtaçlar.

Peki siz? Siz ne yapacaksınız?

Dört bin umutsuz militanın geleceğinizi provoke etmesine izin verecek misiniz?

O eylemcilere katılmasanız da, "Ne olsa bizim çocuklar, bizim için savaşıyorlar" deyip moral destek verecek misiniz?

Atılan ileri adımların geri tepmesine, son yıllardaki olumlu gelişmeleri öfkeyle izleyen şahinlerin bu eylemleri fırsat bilerek kaybettikleri inisiyatifi yeniden ele geçirmelerine fırsat verecek misiniz?

Onları o dağlarda tecrit mi edeceksiniz yoksa sessiz destek mi vereceksiniz?

Şimdi bu soruları cesaretle ortaya koymanın ve net cevaplar vermenin zamanı.

Cevap verirken hiç unutulmaması gereken gerçek şu ki, eğer şiddet yeniden başlarsa ortaya çıkacak olan saflaşmada bir tarafta Kürt halkı ve silahlı Kürt eylemcileri, öbür tarafta Türk Silahlı Kuvvetleri olmayacak.

Bir tarafta, Kürt sorununu demokratik reformlarla çözmek isteyenler; öbür tarafta da demokratik açılımları kesmek ve bu sorunu kangrenleştirerek Avrupa'yla Türkiye arasına bir barikat örmek isteyen Türk ve Kürt milliyetçileri olacak...

GÜLAY GÖKTÜRK DB TERCÜMAN GAZETESİ
Yayın Tarihi : 1 Haziran 2004 Salı 02:44:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sidar IP: 193.255.3.xxx Tarih : 26.12.2005 20:04:40
iyi akşamlar gülay hanım bende ardahan'lı bir kürt olarak,diğer kürt arkadaşlarım gibi size iyimser yaklaşamayacam.çünkü tayip erdoğan bile sizden iyi siyaset yapıyor.herhalde sizde ondan kapmış olmalısınız, bu at pazarlığı siyasetini.bence siz iyi ve kötü kürt ayrımı yapacağınıza kafa tascı türklere bir çare bulun bende size sonsuz destek veririm ve kutlarım ve kürtlere birlik yaraşır.

fırat eren IP: 193.255.3.xxx Tarih : 26.12.2005 19:55:30
ben diyarbakırlı bir kürt olarak sizin yazılarınızı çok beyenıyorum sinle yazışma gıbi bir imkanımiz olabilir mi

Selim PUSAT IP: 85.100.27.xxx Tarih : 27.12.2005 19:48:24
sayın gülay (SOYADINIZLA HİTABEDEMİYORUM) ÇÜNKİ SİZ SOYADINIZIN ANLAMINDAN DA HOŞLANMIYOR SUNUZ. EN AZINDAN GURUR DUYMUYOR SUNUZ. SİZ KÜRTLERİN DOSTU FALAN DA DEĞİLSİNİZ. ZAMANA ZEMİNE GÖRE İYİ İDARE EDİYORSUNUZ. AYDIN OLDUĞUNUZU YAZIYORSUNUZ. AMA AYDINLIĞINIZIN KAÇ LÜMEN OLDUĞUNU BELİRTMEMİŞSİNİZ.