23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Güzel İzmir - Zülfü Livaneli / Vatan

Artık iyice kanaat getirdim ki Türkiye'de bazı çevreleri temelden rahatsız eden şey uygarlıktır.

Kimileri; uygarlık, incelmişlik, kültür, kadın erkek ilişkileri, tiyatro, bale, nitelikli müzik gördüler mi çok kızıyor.

"Bu bizim geleneğimiz değildir. Halkımız bunları istemiyor. Halkı iyi tanıyın!" diyorlar.

Onların anlayışına göre Türkiye bazı Arap ülkeleri gibi kapalı, mutaassıp bir İslam toplumudur ve bu ülkede çağdaşlık adına ne varsa ithaldir, halkın bünyesine uymamaktadır.

Bu anlayışın en son belirtisini Başbakan'ın "gavur İzmir" imasında gördük.

Eee dervişin fikri neyse zikri de odur. Bir insan 50 yıl boyunca uygarlığı gavurluk olarak görürse, sonradan kendisini ne kadar saklarsa saklasın, kelimeler ağzından dökülüverir.

Benim de aralarında olduğum bir grup insan bu "değişim" masallarına hiç kanmamıştı zaten ama iktidar hayranlığından gözleri dönen "yol arkadaşları"nın ayakları suya eriyor mu acaba şimdi.

Bu memlekette yıllarca "solculuk" yaptıktan sonra bir anda "Erdoğan'cılığa" soyunan entelektüel arkadaşlarımız durumu görüyorlar mı?

"Gavur İzmir"i de mi yutacaklar?



***


Son günlerde İslam'ı köylülerin temsil ettiği görüşü tartışılıyor.

Bu doğru değil. Çünkü köy, geleneksel değerlerin ağır bastığı bir yapı olarak herkesin birbirini denetlediği ve yüzyılların bilgeliğiyle bulunmuş yaşam kurallarına saygı gösterilen bir ortamdır.

Mesela köy meydanında ne bir kapkaççı görürsünüz, ne kadınlara saldıran bir adam ne de pembe-bordo-mavi üç kat türban takan, Burberry pardösülü bir genç kız.

Üretim içindeki insanın ibadeti de farklıdır, giyimi de, ölüm karşısındaki tavrı da.

Köylülük özenilecek bir yapı değildir ama "bozulma" anlamına da gelmez.

Esas sorun köyden kente göçün yarattığı, her türlü değer ölçüsünden kopmuş lumpen kitlesindedir.

Televizyonlardaki adi eğlencelere prim sağlayanlar da onlardır, iğrenç kaçak yapıları dikenler de, arabesk feryatlarla ortalığı inletenler de, bulundukları mahalleleri kokutanlar da.

Türkiye'nin şu andaki sorunu köylünün bin yıllık İslam'ı değil, bütün değerlerini yitirmiş olan bu kitlenin, Arap İslamı'na özenen siyasallaşmış din anlayışıdır.

Bin yıldır Müslüman olan halkı, kendi ideolojilerine göre yeniden Müslüman yapma girişimidir.


***


Bu konularda söylenecek söz çok ama yazıyı İzmir'le bağlayayım.

Keşke bütün Türkiye İzmir gibi olsa, keşke aynı uygarlığı Türkiye'nin her köşesine taşıyabilsek, keşke hepimiz İzmirli olabilsek.

İzmirli dostlara selam, saygı, sevgi.

Not: Bu arada en zor görev Başbakan'ın Basın Danışmanı Akif Beki'de. "Onu kastetmedi!" demekten bitap düştü adamcağız.
Zülfü Livaneli / Vatan
Yayın Tarihi : 21 Aralık 2005 Çarşamba 10:36:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?