Hakan Şükür
Son haftaya kadar sürdü çekişme ve son hafta tam anlamıyla nefes kesti. Siz sarı-kırmızılıların şampiyonluğunu bekliyor muydunuz?
Galatasaray'ın, kelimenin tam anlamıyla "inadına" şampiyonluk mücadelesi verişini aylardır biraz hayret, büyük ölçüde de hayranlıkla izliyordum. Ama şampiyonluğu yine de beklemiyordum, son haftanın böyle biteceğini tahmin etmiyordum doğrusu.
Zaten açın geçen haftaların gazetelerine bir bakın! Bu şampiyonluğu Galatasaray'ın yöneticilerinin bile pek beklemediğini onların açıklamalarında göreceksiniz. Belki de hiçbir takımın hiçbir şampiyonluğunda futbolcuların hakkı Galatasaray'ın bu şampiyonluğundaki kadar fazla olmamıştır... Bu bakımdan Hakan Şükür'ün verdiği fotoğraf anlamlıydı. Ali Sami Yen'de şampiyonluğun ilan edildiği ve herkesin coşkudan kendinden geçtiği dakikalarda o yüzünü çocuklarının göğsüne saklamış, gerçekleşmesi çok güç görünen bir başarının elde edilişine gözyaşlarıyla şükrediyordu...
Futbol açısından kaliteli bir lig olmadığında herkes hemfikir ama çekişme üst seviyedeydi, değil mi?
Şimdi itiraf edelim; biz yorumcular hem içimizde hem sözlerimizde erkenden Fenerbahçe'yi şampiyon ilân etmiştik. Gazetelerin, televizyonların spor servisleri işleri erkenden sermiş, sezon sonunda sarı-lacivertlilerin bir kez daha şampiyonluğunu ilan etmesini beklemeye başlamıştı. Galatasaray bir yandan yönetim hataları ve sorunlarıyla boğuşuyor, bir yandan da parasızlıkla ve takım içinden yükselen homurtularla başa çıkmaya çalışıyordu. Beşiktaş ve Trabzonspor da erkenden havlu atmıştı! Eğer şampiyonluk çekişmesi son haftaya kadar sürdüyse bunda da başrol tabii ki sarı-kırmızılı futbolculardaydı.
Siz dün daha çok Denizlispor-Fenerbahçe maçına dikkat kesildiniz. Nasıl oldu da Fenerbahçe son 90 Dakika'da şampiyonluğu bıraktı?
Sanırım bunun en büyük nedeni sarı-lacivertlilerin son maçın ve şampiyonluğun favorisi gösterilmeseydi. Favori gösterilen takım hırsını kaybediyor; sanki "uyku öncesi mahmurluğu"na benzeyen bir hava geliyor o takımın üzerine...
Fenerbahçe bunun işaretini Manisa'da kaybettiği maçın ilk yarısında vermişti. Sanki o ilk 45 dakikada sahada uyumuştu. Bu kez de Denizlispor uyuttu Fenerbahçeli futbolcuları... Sarı-lacivertlilerin ayaklarında yapışkan varmış da zemine yapışıyormuş gibiydi. Düşünün, ikinci yanda en etkili gol pozisyonlan Denizlisporlu futbolculardan gelirken, Rüştü üst üste golleri çıkarırken bile ne futbolcular ne de kulübede Daum uykusundan uyanamadı. O zaman denge bozuldu. .Bu durumda rakibinden kat kat üstün kalitedeki Fenerbahçe'nin rakibinin onur mücadelesi karşısında yapacağı bir şey kalmadı. Sinirleri bozuldu. Henüz 75. dakikada kameralar Fenerbahçeli futbolcuların yakın plan yüzlerini gösteriyordu ve hiçbirinde maçı kazanacaklarına dair bir işaret, bir iz görünmüyordu...
.
Yayın Tarihi :
15 Mayıs 2006 Pazartesi 10:35:55