Hüsnü Mahalli - Yeni Şafak Gazetesi

Bush, Kerry ve bizler!

Amerikalılar yarın sandığa giderek başkanlarını seçecekler..

Amerika’da yaklaşık olarak 120 milyon seçmen var.

Genellikle bunların % 50’si oy kullanıyor.

Oyların yüzde 50 ve bir fazlasını alan aday başkan seçiliyor. Ancak seçim sistemi nedeniyle %50’nin altında alan da başkan seçilebilir.

Dolayısıyla Amerikan başkanları seçmenlerinin % 25’inin oyu ile ülkeyi yönetiyor.

Bu da birçoğunun övündüğü ’ideal’ Amerikan demokrasisi!

Gelelim seçim sonuçlarına..

Yapılan tüm kamuoyu yoklamaları Kerry ve Bush’un eşit durumda olduklarını gösteriyor..

Uzmanlar ise yaklaşık 6 milyon yeni genç seçmenin sandığı gitmesi durumunda Kerry’nin seçimi kazanacağını söylüyor.

Kerry’nin kazanması durumda Amerikan dış politikasında ne tür değişikliklerin olabileceğini hep birlikte göreceğiz..

Önemli olan yeni başkanın Filistin, Irak ve İslam âlemine karşı politikalarıdır..

Kerry tüm seçim kampanyası süresince bu konularda Bush’tan fatklı olmadığını yansıttı.

Hatta Bush’tan daha fazla İsrail ve Yahudi yanlısı olduğunu kanıtlamak için olağanüstü çaba harcadı..

İşte bu nedenle Kerry’nin seçilmesi durumunda bölgemizde çok şeyin değişmeyeceğini sanıyorum..

Nitekim İkinci Dünya Savaşı sonrasında Ortadoğu’ya fiilen giren Amerika’nın geçmişteki tüm başkanları bölgemize yönelik politikalarında hep aynı şeyi yaptılar.

İsrail’e sahip çıkıp onu kollamak ve korumak..

Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasında hiçbir zaman özde fark olmadı..

Zaman zaman Filler bizi ezdi, bazen de Eşekler bize akıl vermeye çalştı..

Fillerin ezmesinden kaçmaya çalışırken, Eşeklerin çiftesine tutulduk ..

Fil ve Eşeklerin yemlerini verecek birileri de hep bulundu kendi içimizden..

Bundan cesaret alan Eşekler anırdı, Filler ise cüsselerine güvenerek daha da küstahlaştı..

İşte bunu bilen bölge insanı artık Amerikan seçimlerini umursamıyor..

El-Cezire televizyonunun internet üzerinden yaptığı bir yoklamada Arapların % 63’ü Kerry ile Bush arasında hiçbir fark olmadığını belirtti.

Buna rağmen Arap dünyasının içinden ve dışından 48 bin kişinin katıldığı yoklamada Kerry’nin kazanmasını isteyenlerin oranı %30 civarındaydı..

Bu da şunu gösteriyor..

Araplar herşeye rağmen bir umutla yaşamak istiyorlar..

Bush’tan ve Bush yönetimindeki Likut’çı ekipten yeterince acı çeken Araplar bir umutla Kerry’nin bir şeyler değiştirebileceğine inanıyor, ya da inanmak istiyor..

Ama ne yazık bu inanç Filistin’de görülmüyor..

Yapılan başka bir yoklama, Filistinlilerin % 77’sinin Kerry ile Bush arasında hiçbir fark görmediğini gösteriyor..

Filistinliler için önemli olan, Kerry ya da Bush’un ne kadar Şaron’a yakın ya da uzak olacağıdır..

Bu nedenle de Filistinlilerin % 67’si Amerikan başkanlık seçiminin aslında bir İsrail ve Yahudi lobsi seçimi olduğuna inanıyor ve İsrail devletini kurduran Amerika’nın ne Cumhuriyetçileri ne de Demokratlarının bu Yahudi devletinden asla vazgeçmeyeceğine inanıyor..

Görüldüği gibi bölge insanı Amerikan seçimlerini umursamıyor..

Ben de umursamıyorum..

Ama yine de Kerry’nin kazanmasını istiyorum..

Çünkü yeni bir başkan, adet yerini bulsun diye Bush’un tüm yaptıklarını gözden geçirebilir.

İşte bunu yaparken Kerry belki de Bush’un ne kadar aptalca işler yaptığını görür ve bir bakarsınız bunları düzeltmeye kalkışır..

Bir de kişilikten kaynaklanan farklılıklar da politikaya yansıyabilir.

Örneğin saksafon çalan Clinton her şeye rağmen daha ’insancıldı’..

Bir de bakarsınız gitar çalan Kerry de yandaşı Clinton’a benzer ve olaylara farklı yaklaşır..

Tabiî karşısına Monica Lewinsky gibileri çıkartılıp başı belaya sokulmazsa..

İşte o zaman gelen gideni aratır!