17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

İhmali mi kaza mı? - Oktay Ekşi/ Hürriyet Gazetesi

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım ile Devlet Demir Yolları Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın, Ankara-İstanbul tren yolculuğunu 8 saatten 5 saate indirme projesi, 36 kişinin hayatına patladı.

Bu satırlar yazılırken de 79 kişinin yaralandığı bildiriliyordu.

İstanbul’dan saat 18.00’de Ankara’ya 234 yolcu 9 personelle hareket eden Yakup Kadri Karaosmanoğlu isimli hızlandırılmış tren, kazaya uğradığı gün, ‘hızlı’ yolculuk başlayalı topu topu henüz 46 gün olmuştu.

Tren kazası veya genel olarak kaza kaçınılmazdır. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da, eski DDY Genel Müdürü Birkan Erdal’ın ‘hızlı trenin kazalara yol açıp açmayacağına’ ilişkin sorularına yanıt verirken, bir TV kanalında söylediği özetle şu idi:

Kazaları sıfıra indirmek mümkün değildir. Yapılacak şey onların meydana gelmesi ihtimalini olabildiğince azaltmaktır. Biz, hızlı tren projesini uygulamaya koyarken bu açıdan her türlü incelemeyi yaptık. Kaza ihtimalini en aza indirdiğimize inanıyoruz. Ama gerisi Allahın takdiridir.

Şimdi tartışılan, ‘Hızlı tren projesi uygulanırken kaza ihtimali gerçekten en aza indirilmiş miydi, değil miydi?’ sorusudur.

Kazanın sebebi henüz belli değil. Hatta konunun uzmanlarının dahi bu aşamada söyledikleri spekülasyondan öte bir anlam taşımıyor.

Böyle bakınca, kazanın üzerinden henüz bir saat bile geçmeden Devlet Demir Yolları Genel Müdür Vekili Ali Kemal Ergüleç’in, ‘Kaza nedenini bilemiyoruz ama, o yörede hızlı tren de, normal trenlerden fazla hız yapamaz. O nedenle kazanın hız nedeniyle olmadığını söyleyebiliriz’ şeklindeki sözleri de, spekülasyondan öte bir değer taşımadığı gibi, acele bir ‘savunma’ gayreti gibi görünüyor.

Nitekim konunun uzmanları, örneğin Prof. Dr. Haluk Gerçek ile Prof. Dr. Aydın Erel;Gerekli alt yapı tamamlanmadan, idari bir kararla hızlı tren uygulamasına başlanmasının büyük bir yanlış olduğunu’ söylediklerini, ancak yetkilileri uyaramadıklarını açık açık söylüyorlar.

Dahası... Yakın günlerde İstanbul’da yapılan bir bilimsel toplantıda da, ‘hızlı tren’ uygulaması için koşulların hazır olmadığı ifade edilmiş.

Ulaştırma
Bakanı Yıldırım, belki de bu görüşleri yanıtlamak için, TV ekranına çıkmıştı. Nitekim yukarıda sözünü ettiğimiz TV mülakatında ifade ettiği, ‘Çağırdım arkadaşları... Neden Ankara-İstanbul seferi bu kadar uzun çekiyor. Araştırın, bu seferleri daha kısa zamanda yapmanın yollarını bulun getirin, dedim. Bir süre sonra projeyle geldiler. Baktık... O kadar büyük yatırımlara gerek olmadan süreyi pekala 8 saatten 5 saate düşürebileceğimizi gördük. Uygulamaya başladık. Bundan sonraki aşamada süreyi 3 saate indireceğiz’ anlamındaki görüşler, uygulamanın gerçekten ‘idari karar’la başladığı görüşünü destekliyor.

O zaman da ‘Allahın takdiri’nden önce ‘kulun ihmali’ ihtimali öne çıkıyor.

OKTAY EKŞİ - HÜRRİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 23 Temmuz 2004 Cuma 16:19:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?