1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Irak'ta iç savaş önlenemezse ne olur? - Yasemin Çongar / Milliyet

Yetkililerin en kolay kaçtığı soru tarzıdır bu; "Varsayımlar üzerinden konuşmam" deyip çıkarlar işin içinden. Ancak Samarra'daki Askeriye Camii, altın kubbesi harap olmuş bir halde manşetlere oturalı beri Irak'ta iç savaş uzak bir "varsayım" olmaktan çıktı. Şiilerin kutsal mekânına yapılan saldırı ve ardından Sünnilerin mahallelerine, camilerine, imamlarına yönelik misilleme eylemleri, ne zamandır "geliyorum" diyen bela baştan savılamazsa neler yaşanacağının dört günlük bir fragmanını izletti dünyaya.
Kimi internet siteleri "Irak İç Savaşı'nın birinci günü... ikinci günü..." diye çetele tutarken, Washington'ın siyasi gündemi de bu soruya kilitlendi: "İç savaş önlenemezse ne olur?"

"Herkes kaybeder"

Tabii, ABD'li yetkililer arasında hâlâ Irak'ta iç savaşın "yüksek olasılık sayılamayacağını" söyleyenler var. Savunma Bakan Yardımcısı Peter Rodman, "Bırakın iç savaşı, hükümet kurma çalışmasının bile aksamayacağını düşünüyorum" dedi örneğin. Sorunca, bu iyimserliğin gerekçesini Iraklı liderlerin "sağduyusuna" dayandırdı.

Şii liderlerden sadece Ayetullah Ali Sistani'nin değil, Abdülaziz El Hakim ve Mukteda El Sadr'ın da sükûnet çağrısı yapması, ayrıca ülkedeki en büyük Sünni siyasi blokunun haftasonunda hükümet kurma çalışmalarına yeniden katılma kararı alması ABD'lilere göre son derece önemli.

"Şiilerin de, Sünnilerin de, hatta Sünni isyancıların da hedefinin iç savaş olmadığını" söyleyen bir ABD'li yetkiliye göre, "Böyle bir savaşta iki tarafın da kaybedeceğini, tek kazananın Irak'ı terör üssü yapmak isteyen El Kaide olacağını herkes biliyor; iç savaşa karşı asıl güvence Iraklılardaki bu bilinç."

"Şiiler bölünür"

"İç savaş önlenemezse ne olur?" sorusuna ABD'nin resmi ağızlarından verilen bu "Herkes kaybeder" yanıtını deşince altından çıkan senaryo, sadece mezhepler arası bir çatışmayı değil, mezhep içi kavgaları da kapsıyor.
ABD'li kaynaklar, çoğunluktaki Şiilerin azınlıktaki Sünnilere karşı tek cephe halinde savaşacağını sanmıyorlar; Şiiler içindeki grupların da birbirine düşeceğini hesaplıyorlar.
Iraklı Şiiler birbiriyle savaşırsa bu grupların İran'daki müttefiklerinin ne yapacağı ve Tahran'ın Irak'taki duruma müdahaleye ne ölçüde kalkışacağı derin kaygı vesilesi sorular olarak havada asılı.

Benzer şekilde, Suudi Arabistan'ın Irak Sünnilerine destek vermeye yeltenmesi ve Suudi Arabistan'daki Şiilerin Irak'taki gelişmelere paralel olarak ayaklanması da felaket senaryosunun bileşenleri.

"Kürtler ayrılır"

ABD'li yetkililer topyekûn bir Şii-Sünni savaşının, son dönemde Bağdat üzerinden siyaset yapmayı tercih eden Kürtler için "ayrılık işareti" olacağında hemfikirler.
Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin danışmanı, Kürdistan Yurtsever Birliği'ne bağlı peşmergelerin liderlerinden Cafer Mustafir'in ifadesiyle, "Irak'ın sonuna doğru ilerlendiğini gören Kürt liderlerin ateşten uzak durmayı seçecekleri kesin."
Bir Şii-Sünni savaşının Irak'ın ortak geleceğine bel bağlanmasını imkansız kıldığı noktada, Kürtlerin kuzeydeki özerk yönetimi fiilen bağımsız bir devlet gibi işletmeye başlayacağından kimsenin pek kuşkusu yok.

Ancak Washington'daki birçok yetkili, Iraklı Kürtlerin bir yandan güneylerinde Şiilerle Sünniler çatışır ve bu çatışma Arap dünyası ile İran'ı hareketlendirme riski taşırken, bir yandan da Türkiye'yi karşılarına alamayacağını vurguluyor.
Bir diplomat, "Bağdat'tan bağımsız bir Kuzey Irak'ta Türkmenlere ve PKK'ya ne olacağı Ankara için elzem" derken, Türkiye'nin güneyindeki fiili bir Kürt devletine askeri müdahalede bulunmadan da bu "elzem" meseleleri istediği yönde çözebilecek ağırlığı taşıdığını ima ediyor.
ABD ne yapar?

Irak'ta iç savaş önlenemezse, dünyada olduğu gibi ABD'de de çoğunluk Bush yönetimini suçlayacak, Cumhuriyetçiler muhtemelen siyasi deprem yaşayacaktır.
Bu durumda Irak'taki ABD askerlerine ne olacağı ise Washington kulislerinin bir numaralı tartışma konusu. Kısa vadede, Başkan Bush'un önümüzdeki aylar için öngördüğü asker indirimini yapamayacağı tahmin ediliyor. ABD askerlerinin Şii-Sünni kavgasından mümkün olduğunca uzak durarak, üslerine çekilip siyasi çabaların sonuç vermesini beklemesi güçlü olasılık.
Ve tabii, Irak'ta iç savaş önlenemezse Amerikan halkının ezici çoğunluğunun "Birliklerimiz evine dönsün" talebinde birleşeceği de kesin.

.
Yayın Tarihi : 27 Şubat 2006 Pazartesi 13:25:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?