DİYELİM ki gidip bakıyorsunuz Anayasa Mahkemesi yok.

Arınç kapatmış...

‘Kadını erkek, erkeği kadın yapma dışında her şeyi yapabileceğine’ inanıyor ve söylüyor.

Bakacaksınız; kapı duvar.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin ile diğer üyeler, içeride kalmış şemsiye kılıfı, ayakkabı çekeceği gibi eşyalarını almak için merdivenlere oturmuş bekleşiyorlar:

‘Ne oldu?..’

‘Kapatıldık...’

Olmaz diye bir şey yok.

Ne kadar çok şeyin değiştiğini, inanılmazların nasıl gerçekleştiğini, kimlerin nerelere geldiğini görmelisiniz.

*

Niçin Anayasa Mahkemesi’ni gerekirse kapatabilecek güçlerinin olduğunu hatırlatıyor Kapatıcı?

Çünkü Anayasa Mahkemesi, öğrenci kızların başının kapatılmasına engel oluyor da ondan...

Görüyorsunuz hedef ne kadar önemli(!)

Ve hırs ne kadar büyük, nefret ne kadar keskin.

Baş kapatmak uğruna yargıyı kapatmak, nasıl bir hedef güttüklerini en çarpıcı biçimde anlatıyor.

Bir gidiyorsunuz ki Anayasa Mahkemesi kapatılmış.

Kapı duvar.

Üyeler pencereye tırmanmış, ellerini ışığa siperlik yaparak camdan içeri bakıyorlar...

*

Bunun hukuki tartışmasını yapmak gerekmiyor.

Bu siyasi bir olaydır ve Türkiye’nin başına nelerin geldiğini size anlatmaktadır.

Siz çağdaşlığa açılmayı beklerken, saç-baş kapatma uğruna, iki partiyi kapattıktan sonra, şimdi de Anayasa Mahkemesi’ni kapatma fikrini bizzat ‘Kapatıcı’nın ağzından duymuş oldunuz.

Bu iyi oldu.

Ben size ‘Baş kapatmak uğruna gerekirse Anayasa’yı değiştirip, Anayasa Mahkemesi’ni kapatıp, erkeği kadın, kadını erkek yapma dışında her şeyi yaparlar’ deseydim, inanmayacaktınız.

Artık inanmalısınız.

Bunlara kalsa kapatacaklar işlerine gelmeyen cumhuriyeti...

Bakacaksınız:

Kapı duvar...